Uzmandan uyarı: Sonbaharda artan enfeksiyonlardan çocukları nasıl koruyabiliriz?
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hilal Kızıldağ, sonbahar mevsimiyle birlikte artan enfeksiyon hastalıkları, bağışıklığı güçlendiren beslenme alışkanlıkları ve gripten korunma yöntemleri hakkında merak edilenleri anlattı.
Sonbahar ile birlikte havaların soğuması, özellikle soğuk-sıcak dalgalanmaları, kapalı ortamlarda geçirilen zamanın artması, tatillerin sonlanması, işte geçirilen zamanın artması ve okulların başlamasıyla hastalıkların sıklığı artıyor.
Hangi hastalıkların sıklığı artıyor dersek; soğuk algınlığı (nezle) ve grip (influenza) enfeksiyonları, bu enfeksiyonların zemin hazırladığı orta kulak iltihabı, akut sinüzit, zatürre, astım alevlenmesi ve küçük çocuklarda akut bronşiolit daha sık görülür hale geliyor.
SOĞUK ALGINLIĞI İLE GRİP ARASINDAKI FARK NEDİR?
Soğuk algınlığı ile grip, birbirine çok karıştırılan iki enfeksiyon hastalığıdır. Bunların arasındaki farka bir göz atarsak:
Soğuk algınlığı en sık Rhinovirüs olmakla beraber yüzlerce virüs tarafından oluşturulan, daha hafif seyirli bir hastalıktır. Genellikle burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, hafif halsizlik, boğaz ağrısı, balgamlı öksürük ve hafif ateşle seyreder. Yüzlerce soğuk algınlığı virüsü olduğu için özellikle küçük çocuklar bir sonbahar-kış mevsiminde çok sayıda enfeksiyon geçirebilirler.
Grip ise influenza virüsünün neden olduğu, mevsimsel özellik gösteren (kuzey yarımkürede ılıman iklim kuşağında ekim-nisan aylarında, güney yarımkürede mayıs-eylül aylarında, tropikal bölgelerde ise tüm yıl boyunca görülebilen), oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Soğuk algınlığına göre daha ağır seyreder; yüksek ateş, yaygın vücut ağrısı, kuru öksürük, baş ağrısı ve burun tıkanıklığı ile kendini gösterir.
BU HASTALIKLAR NASIL BULAŞIR?
Hasta bireylerin öksürme, hapşırma ve konuşma esnasında yaydıkları damlacıkların, sağlıklı bireyler tarafından solunum yoluyla alınmasıyla ya da bu damlacıklarla kirlenmiş yüzey alanlarına temas sonrası ele geçmesi ve bu ellerin ağız, göz veya burun gibi mukozal alanlara temasıyla bulaşır.
BAĞIŞIKLIĞI NASIL GÜÇLENDİREBİLİRİZ?
En iyi bağışıklık güçlendirici; düzenli ve yeterli uyku, yeterli ve dengeli beslenme ve harekettir. Bu üçlü, bağışıklığı destekleyen en önemli ve doğal unsurlardır.
Dengeli beslenme dediğimizde, her öğünde taze sebze-meyve grubundan, et-tavuk-balık-yumurta-kuru baklagil grubundan, tahıl grubundan ve süt-süt ürünleri grubundan ürünlerin dengeli şekilde tüketildiğinden emin olmalı, ara öğünlerde meyve tüketimini sağlamalıyız. Bu şekilde bağışıklık için gerekli vitamin ve mineraller karşılanmış olur.
Yine de hangi gıdalar daha çok bağışıklığı güçlendirir dersek, dengeli olmak kaydıyla:
· Çinko: Kabak çekirdeği, ay çekirdeği, et, mercimek
· D vitamini: Güneş, balık, yumurta
· C vitamini: Turunçgiller, domates
· Quersetin: Brokoli, incir, soğan, elma
· Selenyum: Balık, yumurta, ceviz
· Magnezyum: Kabak çekirdeği, susam, balık, bakliyat
· Omega-3 yağ asitleri: Yağlı balıklar, ceviz
EĞITİM VE ALIŞKANLIKLAR DA KORUR!
Kreş çağından itibaren çocuklara el yıkama alışkanlığı kazandırmalı; burun silme, öksürme ve hapşırma esnasında nasıl davranmaları gerektiğini öğretmeliyiz. Bu sayede virüslerin eşyalardan veya solunum yoluyla bulaşma riski azalır.
Ayrıca çocuk ve bebekleri kalabalık ortamlardan ve hasta olduğu bilinen kişilerden korumalıyız. Kapalı alanların sık sık havalandırılmasını sağlamalı, çok kalın ya da çok ince kıyafetlerden kaçınmalıyız.
PEKİ EN İYİ KORUNMA NEDİR?
Özellikle grip için en etkili korunma yolu aşıdır. Her yıl, grip aşısına engel bir durumu yoksa çocuğumuzun grip aşısı ile aşılanmasını sağlamalıyız.
6 ayın altındaki bebekler aşılanamayacağı için bu bebeklere bakım veren kişiler, anne ve ev halkının da aşılanmasına özen göstermelidir.