Yabancı dile yabancı kalmasın!

Çocuklarının geleceğini düşünen ve daha doğmadan eğitim programlarını ilmek ilmek planlayan yeni nesil ebeveynler, yabancı dil konusunda da hassas. Uzmanlar ise, çocuklara ikinci bir dil öğretmek için en uygun zamanın, ana dilin edinilmeye başlandığı zaman olduğunu söylüyor.

‘BABA’ İLE AYNI ANDA ‘FATHER
• Helen Doron’un yöntemleri pedagoglarla geliştiriliyor. Bebekler 3-5 ay arasında aldıklarını sekizinci aydan sonra vermeye başlıyor. Çocuklar üç aylıktan itibaren, çevrelerinde konuşulan ve maruz kaldıkları dillerdeki seslerin istatistiğini tutarak o dile hazırlık yapıyorlar. Annesiyle girdiği derste beş duyusuna hitap ediliyor ve bebekliğinden itibaren bu dilin kodlaması başlatılıyor.
• Dersler sıra ve sandalyenin olmadığı sınıflarda yapılıyor. Bebekler, şarkılar ve oyunlar ile 550’nin üzerinde kelime öğreniyor. Üç aydan 12 yaşa kadar olan dönemde, çocuklara özel metoduyla İngilizce eğitimi veriliyor. Çocuk, Türkçe ‘Baba’yı öğrendiği anda ‘Father’ı da öğreniyor. Çocuğun beş duyusuna hitap ederek üç aylık bebeklerin bile dil öğrenmesine zemin hazırlıyor.

BİR BAKMIŞSINIZ ÖĞRENMİŞ!
Dil öğrenme gücü küçük çocuklarda öylesine yüksek ki, önlerine kaç lisan sunarsanız sunun fark etmiyor! Sistematik ve düzenli olarak duymalarına imkan sağlanan ortamlarda konuşulan birçok dili öğrenebiliyorlar. Çocuklar bu kapasiteye doğuştan sahip. Beyinleri bunu yapmak için açık oluyor. Birkaç dilin birlikte gelişmesinde olumsuz bir etki de yaşamıyorlar. Önceleri kelimelere yakından dikkat etmeyebiliyor hatta anlamaya bile çalışmayabiliyorlar; ancak devamlı tekrarlama sonucu sesler, kelimeler ve cümle yapıları aşina gelmeye başlıyor, ikinci dillerini bir sihir gibi doğal olarak kazanıyorlar.

BEBEKKEN ÖĞRENMEK AVANTAJLI
Almanya’da doğan bir Türk çocuk, Türkçe ve Almanca öğrenirse, uzun süre Almancayı kullanmasa da yıllar sonra da yine ana dili gibi konuşuyor. Ancak 20 yaşına kadar Türkiye’de yaşayan biri 20 yaşında İngiltere’ye gitse, orada üç yıl yaşasa ve bu arada İngilizce öğrense, sonra Türkiye’ye dönse, İngilizcesini hiç kullanmazsa öğrendiği İngilizceyi unutuyor.

NASIL ÖĞRETMELİ?
• Bebek ya da çocukların yabancı dil öğrenme süreci her şeyden önce eğlenceli olmalı. Uğraşılarınıza karşın olumsuz bir ilişki gelişmesi halinde, çocuğun ilgisini kaybedersiniz. Oyunu taklit eden iyi planlanmış bir öğretim sistemi bu nedenle çok önemli.
• Çocuğun dille bir yapı içinde tanıştırılması da önem taşıyor.
• Çocuklar eğlenceli ve konuyla ilgili bir ortamda daha iyi öğreniyor. Dili; bir oyun oynarken basit, doğrudan ve çoğu kez tekrarlanan diyaloglarla kullanmak bu nedenle son derece etkili, öğretici ve kalıcı oluyor.
• Şarkılar da kafiyeli oldukları, kolay ezberlendikleri ve dinlemesi zevkli olduğu için mükemmel bir dil öğrenme yolu. Kelimeler tekrar tekrar okunduğunda veya söylendiğinde, öğrenileni pekiştirmenin yanı sıra hareket ve ritim öğeleri de beyni daha iyi öğrenmeye motive ediyor.Türkiye’deki dil bilme oranı yalnızca yüzde 0.7! Yabancı dil konusunda Avrupa’da sonuncuyuz, 44 ülke içinde ise 43’üncü sıradayız. Bizden sonra Kırgızistan geliyor. Bunun en önemli nedeni yabancı dil eğitimine çok geç başlıyor olmamız. “Oysa ikinci ana dili edinmenin en doğru yolu, bebeklik çağında öğrenmektir” diyor Helen Doron Türkiye Genel Müdürü Bora Gündüzyeli. Helen Doron erken yabancı dil öğrenme yönteminde, üç aylıktan 12 yaşına kadar olan çocuklar, İngilizce konuşmayı kendi ana dillerini öğrenir gibi, doğal ve kolay yöntemlerle öğrenebiliyor.

“TÜRKİYE’DE GEÇ KALINIYOR”
Türkiye’de dil eğitimine ne yazık ki çok geç başlandığını ifade eden Gündüzyeli; “İki ana dil edinmenin en doğru yolu bebeklik çağında öğrenmektir. Biz bu nedenle EFINST Dil Okulları ile el ele vererek, Türkiye’de önemli bir eksiklik olarak gördüğümüz okul öncesi İngilizce öğrenimine katkıda bulunmak istedik. Helen Doron metodolojisiyle, üç aylıktan 12 yaşa kadar olan çocuklara İngilizce öğretmeye başladık” diyor. Çocukların yabancı dil öğrenme konusunda anne babaların dikkat etmesi gerektiği detaylara gelince...
• İki ana dil edinmenin en doğru yolu bebeklik çağında öğrenmektir. Çocukların, dil eğitimine dönük algı yeteneklerinin en güçlü olduğu altı aylıktan yedi yaşına kadar geçen süre zarfı içerisinde ‘Erken Yabancı Dil’ ile tanışmalarını sağlamak gerekiyor.
• Bebek, ana dilini doğduğu gün öğrenmeye başlıyor. Önce sesleri duyuyor, fakat anlamıyor. Bebeğin daha önce bir anlam vermeden duyduğu sesler anne-babanın hareketleriyle öpme, sevme, kucaklamada kullanılan seslerle anlam kazanıyor. Helen Doron yöntemi, dil öğrenimindeki bu doğal öğrenme yöntemini takip ediyor ve uyguluyor. Bu metotta çocuk, özel olarak hazırlanmış oyunlar, aktiviteler ve orijinal şarkılarla daha önce duyduğu seslerin anlamlarını öğreniyor. Bu nedenle bu yaşlardaki çocuklar için aslında ‘öğrenmek’ yerine ‘edinmek’ terimi kullanılıyor; çünkü çocuklar bu yaşlarda bu bilgileri ‘ediniyorlar’.

DÖRT DİL BİLE ÖĞRENEBİLİR!
Çocuğa ikinci bir dil öğretmek için en uygun zaman, birinci dilin yani ana dilin edinilmeye başladığı zaman. İki dili duyan ve iletişim kuran bir bebek, ikisini de anlayarak büyüyor. Bir bebek için üç ya da dört dil öğrenerek büyümek ve onları ayırt etmek olağandışı bir durum değil; bu tıpkı büyükanneyle nasıl anlaşacağını bilmek gibi bir şey. Yetişkinlerin dil öğrenimi sırasında yaşadığı birçok zorluğa rağmen çocuklar bir veya daha fazla dili üç ya da daha erken yaşta kolayca öğrenebiliyor. Unutmayın, bebekler ve çocuklar dahidir. Çocuğunuz okuma-yazma dönemine gelmeden önceki dört yılda günlük İngilizce ya da başka bir yabancı dili gerçekten çok hızlı bir şekilde ve kalıcı olarak öğrenebiliyor. Dil öğrenimine ne kadar geç başlanırsa, dil öğrenimi o kadar uzun süre alıyor. İnsanın öğrenme hızı yedi yaşından sonra sistematik olarak düşüyor.

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil