Yepyeni projeleriyle karşınızda Gonca Vuslateri

Yazıyor, söylüyor, çiziyor, keşfediyor! Bu ay beyazperde de izleyeceğimiz başarılı oyuncu, aynı zamanda ‘Tehlikeli Karım’ dizisiyle ekranlara dönmeye hazırlanıyor. Enerjisi yükseklerde, çok yönlü, 10 parmağında 10 marifet kapak konuğumuz Gonca Vuslateri’yi yakın markaja aldık.

Röportaj: Burçak Şener
Fotoğraf: Deniz Özgün
Moda Editörü: Hakan Öztürk
Saç: Suat Ürün
Makyaj: Gülüm Erzincan
Mekan: Shangri-La Bosphorus İstanbul

Sizinle geçen sene nisan ayında kapak çekimimiz için bir araya geldik. Neler oldu, neler değişti hayatınızda?
Çok yoğun bir sürece girdim aslında. Bir yandan radyo programı, tiyatro oyunu, gazetede köşe yazısı derken, bir yandan da dizi ve yeni filmimizin tanıtımına çalışıyoruz. Başımı kaşıyacak halim yok ama çok mutluyum. Enerjimi doğru kullanıyorum. Bir yandan da albüm çalışmalarım var ama çok yavaş, aheste ve emin bir şekilde hazırlıyorum. Heyecanlıyım!

Yeni sinema filminiz ‘Düğüm Salonu’ 16 Mart’t a vizyona giriyor . Çok eğlenceli bir filmin bizi beklediği fragmandan belli, nasıl bir rolde izleyeceğiz sizi?
Aynı gün, aynı saatte, aynı düğün salonunda evlenen iki eski aşığın ve tüm düğün davetlilerinin karşılaşması ve aralarındaki eğlenceli çatışma haline tanık olacağız. Çok komik bir iş oldu. Hakan Algül Türkiye ’de komedi film ustası gerçekten. Şahin Irmak ise harika bir iş yazmış. Oynamak çok keyifli. Düğünlerde damattan çok düğünün kendisiyle evli, fazla planlı ve sinsi bazı kızlar vardır. Bu tarz bir karaktere eğlenceli bir yerinden baktık. Seyirci çok gülecek ve eğlenecek.



İnsanlar bu filme neden gitsin?
‘ Hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir ’ sözünü daha ne kadar gülerek seyreder bir insan… Filmde resmen bu sözü anımsadığınız çokça yer var. Keyifle izleyeceğiniz bir komedi.

Komedi oynamanın en zor tarafı ne sizce?
8 yaşından beri eğitimini aldığım bir iş. Komedi dram ayırmıyorum çünkü komedyen olmak bambaşka bir ustalık. Olabildiğince teslimiyetçi ve yaratıcı olmaya gayret ediyorum, böylelikle seyirciyle gerçekten ortak bir dil buluyoruz ve komediydi dramdı demeden iletişimimiz devam ediyor.

Bu ay bir de yeni dizi projeniz ‘Tehlikeli Karım’la ekranlara dönüyorsunuz. Nasıl bir rolde izleyeceğiz sizi?
Aylardır üzerinde çalıştığımız harika bir iş. Umarım uzun soluklu olur. Karı koca ilişkisi arasındaki tutkulu, kavgalı, entrikalı, çatışmalı bir hikaye izleyeceğiz. Aldatmak-aldatılmak kelimelerini sorgulayacağız. Sevmeyi, saymayı, evlilikte ekonomi dengesinin trajedilerini, emek vermenin maneviyatını soracağız bu işte. Bolca eğleneceğiz de ağlayacağız da. Çağrı Bayrak bu anlamda müthiş bir çalışma yaptı. İlk kez bir rol için oyuncu koçu Esin Doğan’dan yardım aldım. Beni 16 yıldır tanıyan bir arkadaş olarak kendimi ilk ona teslim ettim. Çünkü seyirciye verecek gizli kalan tüm duyguları iyice çalışmak istedim. Umarım keyif alacaklar.


Dizinin kadrosuna nasıl dahil oldunuz?
‘Anne’ bittiğinde Med Yapım ve MF Yapım ile olan ilişkim bitmemiş gibiydi zaten. 15 tane iş okumuşumdur. Israrla böyle bir iş hayal ettim. Geçen yıl dört nala koştum. Bu yıl başka bir kapsülü devreye sokmalıydım, bundan sonra da bir komedi yaparım belki. Bir chill out müzik gibi gidemiyorum maalesef, ritmim değişmeli! İllaki ruhumda inişli çıkışlı bir caz çalıyor.

Peki, projeyi kabul ederken dizinin sizi heyecanlandıran yanları neler oldu?
Karakter, ekip, oyuncuları (Seçkin Özdemir, Bige Önal, Mustafa Üstündağ, Erdem Akakçe). Çok keyifli geçiyor. Keyifsiz geçen o ağır sahnelerde de tüm gerilim içinde müthiş bir kenetlenme söz konusu. Bu dizi tutsun hırsından hasta etmedim kendimi bu sefer, çünkü yaptığım şeyden çok eminim.

Rol model kabul ettiğiniz isimler kimler?
Sezen Aksu, Hümeyra, Debra Winger, Miles Davis, Marlene Dietrich, Edith Piaf, Demet Akbağ, Münir Özkul, Macide Tanır… Bitmez…

Yatağınızın başucunda hangi kitaplar duruyor?
Şu an ‘Kurtlarla Koşan Kadınlar’.

Bugüne kadar yaptığınız işler arasında sizde en çok iz bırakan hangisiydi?
Hepsi harikaydı. Hepsinde emeğim var sonuçta. En çok izi ben bırakmışımdır. Bazen kalbimden başka kimseye güvenmediğim ve haklı çıktığım yerler vardır oynarken. Oralarda özgür olursam senaryo kanatlanır ve seyirciye ulaşır.

Peki, özgürlük kelimesinin sizdeki karşılığı nedir? Daha fazla özgürleşmek için nelere ihtiyacımız var sizce?
Sorumluluğunu bilen duyarlı bir insan özgürdür zaten.



Şehirde keşif yapmaktan hoşlandığınız lokasyonlar nereler?
Karaköy, Balat, Sultanahmet, Moda.

İstanbul deyince gözünüzün önüne ilk gelen fotoğraf ne oluyor?
Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kızı Ülkü ile deniz kenarında su ile oynayışı. Yaşamadığım dönem ve görmediğim insanlara rağmen İstanbul kendi resmini biliyor zaten.

İstanbul’dan silmek isteyeceğiniz manzaralar var mı?
Evet, şehrin ortasına dikilen stadyumlar, tünel ve gökdelenler… Şehrin kenarı değil, ortasından bahsediyorsak. Bu kuleleşme İstanbul’un ciddi anlamda manzarasını bozuyor.

İstanbul’da nerelerde zaman geçirmeyi seviyorsunuz?
BobGym. Ankara’dan buraya gelmesini istediğim en hayran olduğum hobi ve spor salonu. Devamlı oradayım. Dolmabahçe ve Karaköy’deki kafeleri severim. Bir de evim diyebileceğim Jash Meyhane.

İstanbul’dan bir yere gittiğinizde en çok neyini özlemiş olarak geri dönüyorsunuz?
Deniz kenarı sahilini.


Bu şehirde sizi en mutlu eden semt neresi?
Galata, Balat, Tünel.

Keşfetmekle övündüğünüz salaş ve küçük bir meyhane, balıkçı vs. var mı?
Cavit, Jash ve Yakup dışında gittiğim fazla bir yer yok. Bir de Tom’s Kitchen. Her oyun sonrası salatasına koştuğum yer.

Yalnız kalmak istediğinizde nereye gidersiniz?
Evdeki hobi odama; kütüphane, resim, yazmaktı derken zaman geçer.

Akşam eğlenmek ve günün stresini atmak için favori adresiniz?
BobGym. Bilardo ve spor en sevdiğim. Belki PS4 oynarım kafam dağılsın diye. Çokça kitap okurum ama eğlenme işini hep yurt dışına bırakırım.

Son olarak enerjinizi yükseltmek istediğinizde playlist’inizde en çok çalan şarkı hangisi olur?
Hala Roy Vedas – Fragments of life ve Metallica.

* İstanbul Life dergisinden alınmıştır.

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil