Influencer dünyası gerçekten kolay mı? Röportaj: Duygu Özaslan, Melodi Elbirliler Türkmen, Polina Chursanova

MELODİ ELBİRLİLER TÜRKMEN

Hikayemin ilk cümlesi: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.”
@melodielbirliler

Sizce ‘influencer’ kime denir, kavram olarak tam anlamıyla ve gerçekten neyi ifade eder?
Dışardan görünen konsept, çok özendirici ve kolaylıkla sahip olunmuş gibi görünse de çok farklı bir arka planı var. Influencer, etki sahibi kişidir ve etkisini iyiye kullanan, yönlendirendir. Sadece bir kıyafet ya da ruj paylaşmakla olunmaz. Aslında bir hayat tarzı sunuyorsunuz insanlara. Günümüzde çok fazla hesap var ama gerçekten az influencer var.

Her hikaye başlangıcında biricik bir anı taşır. Sizin hikayeniz nasıl başladı ve bugüne nasıl ulaştı?
Benim hikayem İzmir’de başladı. Sektör ise hala İstanbul dışında gelişmedi. İngilizce öğretmenliği yaparken özgürce makyaj yaptığım, ürün yorumlarımı paylaştığım bir hesap açmıştım. O dönemlerde ‘influencer’ kavramı yerine, bizlere blogger deniyordu. Ben de bloğumda yazılar yazıyordum ve insanların ilgisini çekti. Kitlem büyüdü ve bir anda kendimi global markalarla iş yaparken buldum.

Modern etkileyici olduğunuzu hissettiğiniz ilk andan bu yana uzanan tüm zamanda sektörün nasıl ve ne şekilde dönüşüm geçirdiğini gözlemlediniz?
Dijital dünya acımasızdır ve çok sık güncellenir. Tutunabilenler kalır ve hayat burada evrilerek onlar için devam eder. Bazen de ‘şöyle biri vardı, kimdi o?’ diye laf arasında geçer. Bugün itibarıyla 11 yıldır bu işi yapıyorum; tüm değişim ve dönüşümlerine şahit oldum diyebilirim. Bu meslekte -ki hala meslek dememe ağızlarını bükenler olacaktır- önce blogger, sonra fenomen ve ardından influncer yeri geldi kanaat önderi oldum. Ama en önemlisi Melodi olmayı başarabildiğim için hala buradayım ve bunları konuşabiliyoruz.

Modern etkileyici olarak, ilk günden bugüne baktığınızda sizin yaşadığınız değişim ve dönüşüm nasıl gerçekleşti?
İlk olarak büyüdüm, iş hayatım ve sosyal çevremi etkiledi. Çünkü bu iş, mesai saatleri olmayan, her an aktif olduğunuz bir yapıya sahip. O yüzden iş hayatınız, aynı zamanda sosyal hayatınız oluyor. Bende olumlu etkileri olduğu gibi psikolojik olarak olumsuz etkileri de oldu. Çünkü kendinizi çok fazla açtığınız bir iş ve herkesin üstünüzde söz hakkı oluyor. Ama büyüdükçe kendimi korumayı ve bir kalkan oluşturmayı öğrendim.

Tamamen normal bir günde meraklı bakışlarıyla sizi izleyen takipçilerinizin görmediği, görünenin dışında, bir influencer’ın 24 saatinde neler yaşanıyor?
Zihnimin arka planına ‘Yüksek Sadakat-Ben Seni Arayamam’ çalıyor şu an. Benim her 24 saatim birbirinden farklı ama özetle; iş birliği çekimlerimiz bazen evde bazen sette, bazen telefon bazen kamera karşısında gerçekleşiyor. Günde dört iş birliği reel’i çektiğim kıyafetlerimle ve kamerayla banyoya girmek durumunda kaldığım, markalarla toplantı yaparak, mail cevaplayarak hiç durmadan geçiyor. Asistanımla o günün çekimleri, işin bürokratik taraflarıyla uğraştığımız anlar da var. Çünkü bir hesap ve isim yönetirken bir yandan da şirketi yönetiyorum. O yüzden parıltılı görünen hayatta bir fotoğraf çekip bütün gün kahve içmiyorum maalesef. Ciddi bir iş yüküyle boğuşuyorum.

TAM BANA GÖRE

Stilimi anlatan üç kelime: Uyumlu, güncel, bohem.
Gardırobumun vazgeçilmezi: Beyaz gömlekler ve jean’ler.
Favori ayakkabım: Beyaz sivri burun Balenciaga’larım.
İmza aksesuarım: Hiç çıkarmadığım takılarım.
Benim kokum: Byredo Bal D’Afrique.
Güzellik rutinimin yıldızı: La Mer yüz temizleyicim.
Makyajımın olmazsa olmazı: NARS Radiant Creamy Concealer.
Yaşamak için harika bir yer: Londra, Amsterdam, Los Angeles.
En sıkı takipçisi olduğum kişi: Annem.
Motivasyon kaynağım: Kızım.

Yılbaşı Mezeleri: Yılbaşı için birbirinden güzel 28 meze tarifi Kimler Geldi Kimler Geçti 2. sezon Leyla'nın takılarını bulduk! IMDb’nin zirvesindeki 30 efsane yabancı dizi İzlemeyen kalmasın! IMDb’ye göre en kaliteli 33 Kore dizisi MasterChef Esra Tokelli evinin kapılarını ilk kez açtı Uzak Şehir 22. bölümden ilk kareler yayınlandı