Yeni bir beslenme modeli

Sağlıklı ve fit olmak her sezonun en gözde modası olmaya devam ediyor. Aynı moda dünyası gibi beslenme ve zayıflama trendleri de değişiyor.

Ben de bunların sıkı bir takipçisi olarak bu ay dünyanın konuştuğu yeni bir beslenme modelinden bahsetmek istiyorum: Intermittent Fasting. Aralıklı Oruç Metodu olarak ifade edilen vücudun dinlendirilmesi amacını taşıyan sistem 1945 yılından beri biliniyor. Japon Bilim adamı Yoshinori Ohsumi’nin Otofaji’yi anlatan kitabında da bu metodun kanser ve nörolojik hastalıklar gibi bazı vakaların iyileşme sürecinde çok önemli rol oynadığı belirtilmiş ve tıp dünyasında büyük bir devrim olarak görülmüş. Birçok sağlık otoritesi tarafından hastalıkları iyileştirdiği de savunulmakta.

Aslında sistemin özü olan oruç; Sümerlerden Yunan ve Roma kültürüne, Tevrat’tan İncil’e ve İslamiyet’e yılın bir ayını olmak üzere ruhen ve fiziken dinlenerek geçirdiğimiz bir dönem. İnsan, fiziksel olarak kendini aç bırakırken, ruhen nasıl zenginleştiğini ve güçlendiğini tecrübe eder. Orucun birçok çeşidi vardır. Mayo Clinic tarafından ise önerilen iki yöntem bulunuyor. Bunlardan biri belirli günlerde çok az kalori tüketmek, sonra da normal yemek. Diğeri de belirli saatlerde yemek yemeyi ve günün geri kalanını atlamayı öneriyor. Yapılan küçük bir araştırmada yapanların bir kısmının tansiyonunun, kan şekerinin ve kolesterol düzeyinin düştüğü saptanmış. Geniş bir araştırma henüz yapılmamış olsa da uzun süren açlıkla yakılan yağ hücreleri yaşlanmayı geciktirerek, hastalıkların da tedavisinde etken oluyor.

Burada kilit nokta sizin o öğünlerdeki beslenmenizin niteliği. Sistem ne yiyeceğimizi değil ne zaman yiyeceğimizi belirlese de siz ne yiyeceğinizi çok doğru seçmelisiniz. Eğer serbest öğünlerde düşük kalorili beslenirseniz, vücut kilo kaybına uğrar. Vücudun ihtiyacı olan protein, vitamin ve minerallerden zengin, şekerden ve glütenden uzak öğünlerle bunu yapmalısınız. Öğün aralarında özellikle sıvı ihtiyacınızı karşılamalısınız.

Ben  öncelikle herhangi bir diyete başlamadan önce doktorunuza danışmanızı tavsiye ederim. Benim sistemim de danıştığım zengin doktor kadrosu ile sağlıklı bireyler için oluşturuldu. Intermitten Fasting beslenme modelini, Dr. Jan Klod Kayuka, şeker ve tansiyon hastaları ile ergenliğini tamamlamamış gençler için doktor kontrolünde yapılmasını tavsiye ediyor. Kendim ise; son 10 yıldır pazartesi ve salı günleri bu metodu uyguluyorum ve özellikle koruma dönemi için de çok güvenilir buluyorum.

Avantajları
1. Kilo verme, antiaging (yaşlanmayı yavaşlatma)
2. Hormonel değişikliklerde, özellikle menopoz döneminde kanıtlanmış faydaları bulunuyor.
3. Otofaji; yani hücrenin açlık sürecinde, kendi kendini yiyerek iyileşmesi.



En doğru sistemi vücudunuz bilir
Bizim dinimizde yılın belli ayı uyguladığımız benim ruhen çok arındığımı hissettiğim, bedenen de susuzluk hariç çok faydalı olan bu dini inancımız aslında ne kadar da sağlıklı bir beslenme dönemi. I.F. sürecinde oruçtakinden büyük fark var, bol bol sıvı tüketmek temeldir.

Oruç olarak tabir edilen süreç kalori alınmayan süredir. Yani dinlendirme dönemi. Bu sürede çaylar, kalorisiz ve asitsiz tüm sıvılar tüketilebilir.

I.F. yöntemini uygularken aç kalınan süreç boyunca kanda bulunan insülin miktarı azalıyor. Azalan insülin miktarı vücudumuzun insüline daha duyarlı olmasını sağlıyor. İnsülin duyarlılığının artması, vücudun aldığı besinleri daha doğru bir şekilde kullanmasına yardımcı oluyor. Bu durum bize yağ miktarımızın azalması, kas kütlemizin artması olarak geri dönüyor. Aynı zamanda düşük kan şekeri büyüme hormonumuzun artmasını sağlıyor. Artan büyüme hormonu hem kaslarımızın büyümesini hem de yağ yakımının hızlanmasını sağlıyor. Özetle bu işin mekanik kısmı uzmanlar tarafından böyle anlatılıyor.

Ama tabii dünya var olduğundan beri beslenme sistemleri çeşitli trendler içinde gidip geliyor. En doğru olan sistemi yine sizin vücudunuz seçecek.

Ben şahsen bu sistemi hayatıma oturtmuş biri olarak genelde kahvaltı yapmadan kendimi çok iyi hissediyorum. Hatta kahvaltı yapmayınca hiç acıkmıyorum. Akşam da en son saat 20.00-21.00 gibi badem, yer fıstığı atıştırıyorum. Sabah da aç uyanmıyorum. Öğlene kadar açlık veriyorum ve bunu da uyuma vaktimle, yeme vaktim arasında 16 saatlik bir sistem olarak oturttum.

Belki sizler için de bu ayki yazım hayatınızın bir dönüm noktası olur. Siz de kendiniz için doğru olan beslenme sistemini, vücudunuzun sağlıklı, dinamik ve fit olması için gereken sistemi buradan yakalar çıkarırsınız. Tabii ki yediğiniz süreç içinde vücudunuza iyi gelen gıdaları da seçerseniz çok iyi olur.

• 0 kan gruplarına protein iyi gelir.
• A ve B grubuna süt, sebze ve baklagiller iyi gelir.

Siz kendinizi en iyi tanıyansınız. Sizi sizden başka kimse tanıyamaz. Çok iyi bir analiz yaparsanız, doğru sistem ile çözüme ulaşırsınız.

Eğer spor yapıyorsanız tokluk periyodunuzu egzersiz sonrasına sarkıtın mutlaka! Bu sayede egzersiz sonrasında ihtiyacınız olan proteini, karbonhidratı ve yağı karşılayabilirsiniz.

24 saat içinde
Model 1
16 saat aç kalınacak, 8 saat beslenilecek
13.00: Bol proteinli mantarlı omlet ve ton balıklı salata
16.00: Ananas ve yoğurt veya badem-yer fıstığı-ceviz
19.30-20.00 Sebze ve ızgara bonfile
Yeme olayı biter…
Ertesi gün 12.30-13.00 başlangıç öğünü

Model 2 
İki öğün atlayarak 24 saat aç kalınacak
Gece 20.00’ye kadar normal şekilde beslenerek, bir sonraki gün sabah ve öğlen öğünleri atlanarak akşam öğünü saat 20.00’de yaparak bitirilir.



Doğal bağırsak çalıştırıcı çay
Malzemeler
100 ml greyfurt suyu
1 tatlı kaşığı saf zeytinyağı

Hazırlanışı
Greyfurt suyunun içine zeytinyağını ekleyip karıştırdıktan sonra içebilirsiniz.

ŞEYDA’NIN perisi
Emeğin vücudu güçlendirmesi gibi, zorluklar da zihni güçlendirir.
ŞEYDA’NIN delisi
Doğrudur; kitap okumak karın doyurmuyor. Ama dünya en çok karnı tok beyni boş insanlardan çekiyor.

Tüm yazılarını göster