Acele etmeyin, yavaşça başlayın
Bronzlaşma maraton değil, bir süreçtir. İlk birkaç gün güneşe daha kısa süreler çıkın. Cildiniz güneşe yavaş yavaş alışsın. Bir anda saatlerce güneşte kalmak, sadece kızarıp soyulmanıza neden olur, kalıcı bir bronzluk getirmez. Unutmayın, sabır en iyi bronzlaşma arkadaşınız!
Güneş kreminiz en iyi dostunuz
"Bronzlaşmak istiyorum, neden güneş kremi süreyim ki?" diye düşünebilirsiniz. Ama inanın, güneş kremi bronzlaşmanıza engel olmaz, aksine daha sağlıklı ve kalıcı bir renk almanızı sağlar. En az SPF 30 faktörlü, geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanın. Bu, cildinizi zararlı UVA ve UVB ışınlarından korurken, yine de o istediğiniz bronzluğu yakalamanıza yardımcı olur. Ve evet, her iki saatte bir, terledikten veya yüzdükten sonra yeniden sürmeyi unutmayın!
Güneşin en tatlı saatleri
Güneşin en yakıcı olduğu öğlen 10:00 ile öğleden sonra 16:00 arası doğrudan güneşe çıkmaktan kaçının. Bu saatler dışında güneşlenmek hem daha güvenli hem de daha eşit bir renk almanızı sağlar. Şezlong keyfinizi sabah erken veya öğleden sonra geç saatlere saklayın.
Nemlendirme, Nemlendirme, Nemlendirme!
Tekrar ediyorum çünkü gerçekten çok önemli: Nemlendirme bronzluğun kalıcılığının anahtarıdır. Her duştan sonra ve gün içinde cildinizi düzenli olarak nemlendirin. Özellikle bronzlaştırıcı losyonlar veya nemlendiriciler, renginizi besleyerek daha uzun süre kalmasını sağlar.