ÖLMEDEN ÖNCE KENDİSİNİN İNCELENMESİNİ İSTEDİ
Branyas, hayattayken doktorlardan kendisini incelemelerini istemişti. Barselona Üniversitesi Tıp Fakültesi Genetik Bölümü Başkanı Dr. Manel Esteller, ise 3 yıl boyunca onun sağlığını analiz etti. O hayatayken kan, tükürük, idrar ve dışkı örneklerini alındı. Bu örnekler genetiği, metabolizması ve bağırsak mikrobiyomu dahil olmak üzere fizyolojisi hakkında önemli bilgiler sağladı. Dr. Esteller, "Aşırı uzun ömürlülüğün ipuçları, ebeveynlerimizden miras aldığımız şeylerle hayatımızda yaptıklarımızın bir karışımıdır. Ve bu karışımın yüzdesi duruma göre değişir, ancak yarı yarıya da olabilir" diyor.
YAŞINDAN 17 YAŞ DAHA GENÇ
Çalışmada, Morera'nın son derece sağlıklı bir bağırsağa sahip olduğu ve hücrelerinin, yaşından 17 yaş daha gençmiş gibi işlev gördüğü ortaya çıktı.
Araştırma ekibi Branyas’ın telomerlerinin olağanüstü kısa olduğunu gördü. Telomerler yaşla birlikte doğal olarak kısalır ve aşırı kısa telomerler yaşa bağlı hastalıklarla ilişkilendirilir. Ancak onun böyle bir hastalığı yoktu. Telomerler, hücreler bölündükçe kısalır ve Dr. Esteller'e göre Branyas'ın telomerleri o kadar kısaydı ki, hücrelerin bölünmesini sınırlayarak ona kanserden korunma sağlamış olabilir.
GENETİK AVANTAJLARI VARDI
Bilim insanları, yaptıkları çalışmanan Branyas’ın genomunun, yaşına göre çok genç özellikler gösterdiğini buldu. Nadir genetik varyantlarının bağışıklık sistemi, kalp ve beyin sağlığıyla ilişkilendirildiği belirtildi. Ayrıca düşük inflamasyon seviyeleri, güçlü kardiyovasküler yapı ve dengeli bir bağırsak mikrobiyomu da dikkat çekti. Branyas’ın iyi kolesterolünün çok yüksek, kötü kolesterol ve trigliserit seviyelerinin ise çok düşük olduğu bildirildi.
DNA'sına yakından bakıldığında, kalp ve beyin hücrelerini hastalık ve bunamadan koruyan gen varyantları ortaya çıktı.