Sosyal medya, sosyal bilgiler, sosyopatlar

Bir yanda dünyanın her yerinden görüntüler, yemek resimleri, ayak parmakları, ünlülerin hesapları, bikinili hatunlar filan dururken ne anlatacaksın da karşındakinin ilgisini canlı tutabileceksin?

Kürşat Başar

Kürşat Başar


Sosyal medya, sosyal bilgiler, sosyopatlar

Bazı buluşlar vardır ki insanların günlük hayatını tümüyle değiştirir. Telefonun bulunması böyle bir şeydi örneğin. Bilgisayarın, internetin ve cep telefonunun icadı da öyle…
Son yılların en önemli olayıysa sosyal medya.
Eskiden arada sırada mesaj atmak veya oyun oynamak için eline telefon alanlar artık sürekli ekrana bakıyorlar.
Bir el sürekli ekranı aşağı kaydırarak resimleri, görüntüleri, hikayeleri izlemeye yardımcı oluyor. Bir yandan da bunlara beğenmeler, ikonlar konulup çeşitli yorumlar yazılıyor.
Tabii kendi fotoğraflarımızı ya da çektiğimiz fotoğrafları koyup onlara gelen yorumları beklemek de ayrı bir olay.
Galiba en çok özellikle yaz aylarında hanımların ayak parmakları ve aklınıza gelecek ne kadar yemek varsa onların fotoğrafı çoğunlukta…
Facebook, Twitter derken Instagram hepsinin önüne geçmiş durumda.

Sosyal medya bir yandan kişisel paylaşımlarla ilerlerken bir yandan da dünyanın her yanından haber almamızı ve tabii her yere haber ulaştırmamızı da sağlıyor.
Sosyal bilgilerimiz artık iyice genişlemiş durumda.
Öyle ki artık dünyanın en önemli isimleri, başkanlar, başbakanlar, bakanlar, büyük şirketler, futbol otoriteleri, kitleleri etkileyecek pek çok insan demeçlerini, kararlarını, yorumlarını buralardan iletmeyi tercih ediyor.
Karı koca, sevgililer birbirine girecekse önce buradan giriyor. Birine laf sokulacaksa derhal bolca like alınacak bir özlü söz bulunup konuluyor ki karşıdakinin aklı başına gelsin.
Tabii öte yandan akla hayale gelmeyecek uydurma haberler, olmadık provokasyonlar, birtakım sahtekarlıklar da aynı mecra üzerinden devam ediyor.
Bir anda ünlü olmak isteyenler, ünlü olup da hayranlarının sayısını artırmak isteyenler de var gücüyle çalışıyor.
Kim daha çok tık aldı, kim daha çok like aldı kim daha çok takipçi kazandı konusu gençlerden yaşlılara, sıradan insanlardan ünlülere herkesin konusu artık.
Tabii orada da tartışmalar, hileler var.
Fazla takipçisi olanların ya da beklenmedik sayılarda tıklananların bunları sahte olarak satın aldığı söyleniyor.
Gerçek gazeteler, televizyon kanalları gibi medya ve onun üyeleri de sosyal medyada boy gösteriyor, hatta belki gazetelerinden önce yazdıklarını buradan bildiriyor, haberlerini buradan veriyor.
Ortalığı karıştırmaya niyetli olanlar, yalnızca kendini gösterip hayran edinmeye çalışanlar, kendine buradan çıkar sağlamaya uğraşanlar, kendine göre sürekli bir aforizma attırıp havasını atanlar, güzelliğini bikiniler ve çeşitli pozlarla süsleyerek tık meselesini tepeye vurduranlar…
Kimi ararsanız sosyal medyada.

Sosyal medyada ama aynı zamanda gerçekte şu an nerede olduğunu, nerelere gittiğini, nerede yediğini, nerede yüzdüğünü, kimlerle dolaştığını bize fotoğraflı hatta filmli olarak bildiriyor.
O da yetmez, başka sosyal medya kanallarından izlemeye devam edersek aynı kişinin dünya görüşünü, nasıl biri olduğunu, ne okuduğunu, ne izlediğini, ne gibi insanlarla arkadaşlık ettiğini, maddi durumundan medeni durumuna kadar aslında biriyle yakınlık kurmadan asla öğrenemeyeceğiniz her şeyi rahatlıkla öğrenebiliyorsunuz.
Hatta daha da ileri giderek, hangi saatte ekran başında olduğunu, hangi saatte birileriyle konuştuğunu, tam olarak yerini bilebiliyorsunuz.
Hatta bu yüzden son zamanlarda pek çok çiftin birbirine girdiği de bir gerçek.

Tam olarak filtreleyemediğimiz için aslında bir yandan belki bilmediklerimizi öğreniyoruz, o an nerede olursak olalım belki bizim için önemli bir haberi alabiliyoruz ama öte yandan hiç gereksiz yere asabımızı bozacak ve bizi hiç de ilgilendirmeyecek bir sürü çöpü de beynimize sokuyoruz.
İyi ama bu kadar özel bilgilerin tamamının bu ortamda paylaşılması size hiç garip gelmiyor mu?
Kötü niyetli kişileri ya da sahtekarları bir yana bırakırsanız istihbaratçılar için bulunmayacak bir mecra.
Düşünsenize bir insanı neredeyse çocukluğundan beri bütün aile yapısı, çevresi, okulu, arkadaşları, alışkanlıklarıyla birlikte yıllar boyunca izlemek mümkün artık.
Eskiden biri hakkında istihbarat toplamak, onun nasıl bir hayat yaşadığı, kimlerle görüştüğü, nerelere gidip geldiği gibi şeyleri anlamak belki aylar sürecek ve pek çok kişinin çalışmasını gerektiren gizli bir işti.
Şimdi hepimiz neredeyse mali bilgilerimizi bile kendi elimizle bütün dünyaya bildiriyoruz.
Diyebilirsiniz ki ‘saklayacak bir şeyim yoksa neden korkayım?
’Doğru ama eskiden her tanıdığınıza hatta her önünüze gelene bütün hayatınızı resimler ve filmlerle oturup anlatıyor muydunuz?

Eskiden insanlar aile albümlerini bile herkese göstermezdi.
Tabii yalnızca istihbarat servisleri açısından düşünmeyelim olayı.
Gazeteciler bile haberleri buradan takip ediyor. Biricik oğlunun kiminle evleneceğini merak eden kaynana, gelini olacak kızı buradan inceliyor.
Birini beğenen kız, oğlanı buradan takip ediyor.
Kocasından kuşkulanan hanımlar gece gündüz konum, saat, izlenme, paylaşma gibi alanları boş bırakmıyor. Bu alanda neredeyse birer uzman hafiye haline gelmiş durumdalar.
İş o hale gelmiş ki, biriyle oturup uzunca bir şey konuşmak imkansız… Herkes sürekli elini ekrana sürtüp duruyor. Bir yanda dünyanın her yerinden görüntüler, yemek resimleri, ayak parmakları, komik paylaşımlar, ünlülerin hesapları, bikinili hatunlar filan dururken ne anlatacaksın da karşındakinin ilgisini canlı tutabileceksin?
Evet sosyalleşiyoruz güya ama aynı zamanda da birer sosyopata dönüşüyor olmayalım?