Yeme annem, yeme gülüm!

Sen hamilesin, yemek yemelisin…

Anne Tavşan

Anne Tavşan


Yeme annem, yeme gülüm!

Her gün, bir sürü insanla aynı muhabbet…
- Aa! Hayırlı olsun 3 aylık oldu mu? 5 aylık oldu neden!?
- Ne! 5 ay mı peki karnın nerede? Yedim ben çocuğu.
- Sen çocuğu aç mı bırakıyorsun? Evet, tabi ki! Çünkü ben aptalım ve çocuğumu neyse ki sen benden daha çok düşünüyorsun.
- Çikolata, şeker yediğin zaman hareketleri artıyor değil mi? Bilmiyorum ben daha hiç şeker, çikolata yemedim. 
- Ne! Bir daha bu rahat zamanı nerede bulacaksın, neden her istediğini yemiyorsun? Dedim ya ben aptalım ondan ama sana elindeki gofretinle ve 2  gün sonra diyetisyen randevunla mutluluklar dileyebilirim…
Instagram üzerinden benim gibi hamile kadınlarla tanışınca neredeyse her gün konu kiloya geliyor, az kilo aldığım, spor yaptığım, dans ettiğim için bana her gün mail ve mesaj atıyorlar. Ne yiyorsunuz, ne içiyorsunuz, bu kadar hareket tehlikeli değil mi vs. Bu yüzden bu konuyu buraya yazmak istedim… Ben hamileliğe yeme içme özgürlüğü olarak maalesef bakmıyorum, bakamıyorum. Eğer böyle bakarsam sağlıksız olacak olmamın yanı sıra vücudumun geçireceği evrim yüzünden benim kendime saygım kalmaz. Bu da en önemli dikkatli ve sağlıklı beslenme sebebimdir… Ben kaçamak yapmıyor muyum? Tabi ki yapıyorum. Ama hamileyken değil ve tüm kaçamaklarımın bir gazı ve bir freni var.
Kilo; benim için çok önemli bir konu. Ömrüm boyunca hiç kilolu bir insan olmadım çünkü çocukluğumdan beri spor yapıyorum ve bizim evimizde bir gün bile bakkal/market ürünü görmedim. 27 yaşında hala hayatında hiç jelibon, bisküvi yememiş olan ender insanlardanımdır...Tereyağ, cips, şeker de bilmem ve sevmem. Evimize inanmayacaksınız ama bir kez bile dışarıdan yemek söylemedik. Dışarıda yemek yemeyi-eve yemek söylemeyi ilk kez üniversite hayatımda gördüm. Evde her yemeği annem ya da babam kendi yapardı, ben de onları yerdim. Annem her yemeği mutlaka zeytinyağlı yapar, eve de başka yağ sokmazdı. Mesela ben kızartma da bilmem, bizim evde kızartma fırında, az zeytinyağı ile yapılır. Çalışan anne - baba olduğundan dolayı bazen evde yemek olmazdı, yemek yoksa yumurta kırıp onu yerdik. Şimdi moda olan şekersiz hayat yani; Sugar Free Diet bizim evimizde bildim bileli, senelerdir vardır. Gofret, bisküvi vs. paketli market ürünlerini evimizde bir kez bile görmedim ben. Evimizde masamızda sürekli meyve, kuru kayısı, ceviz, badem, fındık olurdu, gelip gidip onu atıştırırdık. Ve tabi ki hiperaktif anne, baba ve çocuk üçlüsü! Biz hiç yerimizde duramayan, oturamayan, kurtlu denilen bir aileyiz. E tabi bunun sonucunda 52 yaşında ama herkese taş çıkartan, sağlıklı, benden zayıf bir annemin olması… Aynı alışkanlıkları şimdi kendi evimde de sürdürüyorum. Şişman insanların asla anlayamadığı şey ise böyle yaşayarak mutsuz olmadığımız. Ben yiyerek mutlu olmuyorum çünkü hayatımda beni mutlu eden birçok başka şey var. Keşke böyle insanlar benim lokmalarım kadar kendi lokmalarıyla ilgilenseler.
Dolayısıyla mevcut hayat şeklim zaten hamilelikte olması gereken beslenme şekli ile aynı. Benim hamile olduğum için değiştirmem gereken hiçbir alışkanlığım yok. Bu konuda çok şanslıyım. Sadece sporumun temposunu biraz azaltmam, hayat koşturmamı biraz dengelemem gerekti o kadar.
Ben çok yediği için sağlıklı olan bir insan daha hiç görmedim. Aksine kilolu olan tüm tanıdıklarımda vitamin eksiklikleri var, takviye almak zorunda kalıyorlar… Yemediği halde kilo alan insan da görmedim. Yemediğini sandığı için kilo alan insanları gördüm ama! Hamileliğini oh özgürüm! diye Mc Donald’s, cola, gofret, çikolata, abur cuburlarla geçiren kadınlar bir de çocuk sağlıklı doğunca bak yediklerim, içtiklerim çocuğu etkilememiş, turp gibi çocuğum, iyi ki yemişim diyorlar… Arkadaş daha dur 2 yaşında çocuk bu kadar emin olma, bunun daha upuzun bir ömrü var, dön 25'inden sonra bir bak o yediklerin çocuğuna neler yapmış… 
Evet, beslenmeme hamileliğimde çok dikkat ediyorum. Kimseyi dinlemiyorum. Neymiş bebeğin canı çekermiş... Hadi oradan yok öyle bir saçmalık! Mesela vücuduma hala bir lokma şeker sokmadım. Tam anlamıyla ağzıma bir lokma şeker sürmeden, şekersiz bir hamilelik geçiriyorum. 
Ben her gün mutlaka neler yiyorum, iş çantamda sürekli neler var; ceviz, çiğ fındık, çiğ badem, gün kurusu kayısı, muz/kivi/portakal, yeşil sivri biber, organik süt/yoğurt/beyaz peynir, yumurta ve yulaf. Evet her gün bunlardan belirli ölçüde tüketiyorum. Bunun dışında ev yemekleri yapıyorum ve sadece onları yiyorum. Sebzemi, bakliyatımı, etimi hiç aksatmıyorum ama akşam 19.00'dan sonra ağzıma yemek koymuyorum. Saat 19.00'da günün 2. bardağı olan sütümü içiyorum ve ağzımı kapatıyorum. Yılların alışkanlığı her gün 3,5-4 lt su mutlaka içiyorum.
Peki ben neleri hiç yemiyorum; çikolata, şeker, tatlı, sakız, çay, kahve, su ve ayran haricinde herhangi bir içecek, şarküteri ürünleri, tüm paketli ürünler, dışarıdan yemek. Bu kadar.

Kilo konusuna evet çok dikkatliyim ancak bu demek değil ki ben kilo alamam ‘amann bebek sağlıksız olsun’ Asla! Doktorumun da dediği “Elif hamileliğini maksimum 10 kilo ile bitireceğiz, 59-60 kg doğuma gireceksin ve tüm kilolar sadece BEBEK için olacak... Sen bu şekilde, bildiğin, alıştığın şekilde devam et yeter. Anne sağlıklı bir şekilde zayıf olduğu, az kilo aldığı için bebeği az kilolu doğan kadın 30 senedir hiç görmedim.”
Mayo Clinic Sağlıklı Gebelik Rehberi isimli kitapta yer alan “Hamilelik Hedef Kilonuz ve Beden Kitle İndeksinizi Hesaplama” tabloları çok hoşuma gitti. Bu tabloya göre benim hamile kaldığım kiloya göre Beden Kitle İndeksim 19 yani; Sağlıklı. Bu sonuca göre hamilelik boyunca almam gereken hedef kilo 12-16 kg arasında... Ben hemen ortalama 13'den hesapladım ve  50+13= 63 kg olduğum zaman Beden Kitle İndeksim ne olacak diye baktım. Sonuç; yani hamileliğimin en sonunda almayı hedeflediğim kiloyla bile Beden Kitle İndeksim 24 olacak yani yine SAĞLIKLI! Yaşasın. 
 
Kitap beslenme konusunu da çok güzel açıklamış; Hamileliğiniz boyunca iki kişilik yemek yiyor olacaksınız ama bu durum iki misli yemek yiyeceğiniz değil iki misli daha sağlıklı besleneceğiniz anlamına gelir!!!! Bayıldım, bayıldım bu cümleye :) Devamında yazılmış olan da çok doğru; aslında sağlıklı beslenme başından beri gebelik planınızın bir parçası olmalıdır. İşte Bu! Sen iki canlısın iki kişilik yemelisin yalanına, saçmalığına ne müthiş bir açıklama değil mi? Her şeye cevap! Her şeyin özeti! 
Ben evde oturan bir kadın, bir hamile değilim. Çalışıyorum, sabah 05.50 de kalkıyorum, 06.15 de evden çıkıyorum ve eve akşam 18.30 da geliyorum. Her gün spor yapıyorum, haftada 3-4 gün dans ediyorum. Dolayısıyla tüm gün hareket halindeyim, bu da kilo kontrolüme yardımcı oluyor.
Her şeyin başı tabi ki sağlık, sadece sağlık! Yoksa size bunu okumak zor mu geldi ya da ay kıza bak amma kasmış mı dediniz? İlginç olan ne biliyor musunuz; ben çok rahatım, bunları uygulamak benim için buraya yazmak kadar kolay çünkü bu benim kendimi bildim bileli hayat tarzım... Sağlıklı beslenmek günlük, aylık olmamalı, bir hayat tarzı olmalı. Ve tabi ki tüm bunlar benim fikirlerim, herkes özgür :)
Sağlık = Sağlıklı Beden = Sağlıklı Ruh = Sağlık Hayat
AnneTavsan @ Instagram, Twitter