Kitap dediğin piksel kokacak
Kişisel gururlarımdan birisi; sahip olduğum binlerce kitaplık kütüphane...
                                    Kaan Göktaş
                    Yıllardır alıp okuduğum kitaplardan oluşuyor. Ve -ne mutlu ki- hacmi her geçen gün büyüyor. Ancak eskiye oranla azalan bir hızla. Daha mı az okuyorum? Tam tersi... 
Ofisimde duvarlar işgal eden kütüphanemin büyüme hızı azalırken, çantamda aylık bir dergiden daha ince yer kaplayan e-kitap okuyucum ve iPad'imin sakladığı kitap sayısı da katlanarak artıyor. Zaten bu cihazların iddiası da, o boylarıyla kütüphanemin tüm içeriğini barındırabilmek... Haziran ayında 20 kadar basılı kitap edinmişken, 10 tane de e-kitap satın almışım. 
Geçtiğimiz ay, yeni kitabım #direnpipi, sadece e-kitap olarak çıktı. Bu kitabın basılı bir formatı yok, olmayacak da... (İlgilenenler için: www.propagandayayinlari.net/direnpipi) Böylece ben de bir yazar olarak, basılı kitapla e-kitap arasındaki temel farkları; yani doğrudan yazarı ilgilendiren reklam-tanıtım, ulaşılabilirlik ve elbette satış oranlarını gözlerimle görebileceğim. 
İddiam, e-kitabın, daha önceki basılı kitaplarımdan daha çok satacağı yönünde. Bu da elbette daha çok telif geliri demek. Yani bu defa, çay içmeyiz de, yemek yeriz... (Yazarlıktan geçinilmediğini söylemiş miydim? Hele telifsiz yazdığınız yerler de varsa... Öhömm!)
O zaman, işin mutfağında olmanın da avantajıyla, e-kitap konusunun inceliklerine girelim. 
Önce şu "romantik" mesele... Aslında bu konuda daha önce de yazmıştım. (http://www.elele.com.tr/blog/kaan-goktas/ay-illa-kitap-kokacak-kardes-BlogDetay-282) Ama Can Başkent'in -ki kendisi Türkiye'nin ilk ve tek e-kitap yayınevinin kurucularından olur- güzel benzetmesiyle; elektronik kitaba karşı tutucu tepkiler, matbaaya verilenlerle neredeyse aynı... Yani şimdi "Elektronik kitap mı olur, kitap dediğin kağıda basılı olacak, kağıt kokacak kardeşim!" diyenler, o zaman da benzer argümanlar öne sürüyorlardı. "Basılı kitap mı olur, kitap dediğin elle yazılacak, mürekkep kokacak kardeşim!"
İkinci sorun, sanırım yayıncı açısından da, yazar açısından da, okur açısından da ortak; fiyat politikası ve fiyatlandırma. Klasik yayıncılar, nedenini anlamadığım bir şekilde e-kitabı "tehlike" olarak görüyor. Sanırım ucuz e-kitap satmanın, doğal olarak basılı kitap satışlarını düşüreceğini, böylece toplamda daha az ciro yapacaklarını öngörüyorlar. Okur ise doğal olarak, arada kağıt-matbaa-ciltleme-sevkiyat-depolama-dağıtım gibi ekstra maliyet kalemleri olmadığı için, e-kitabın, basılı kitaba göre -çok- daha ucuza satılmasını bekliyor. Yazar içinse bir şey değişmiyor, çünkü geleneksel yayınevlerinin imzalattığı telif sözleşmelerinde, e-kitap için ayrı bir oran yok. Bu yüzden, yazarlar da yayın evleri üzerinde bu yönde bir baskı kurmuyor. 
Ben, elbette e-kitap fiyatlarının basılı kitaplara oranla düşük olmasını savunsam ve istesem de, okur olarak şimdilik şöyle bir ara formül yürütüyorum : Örneğin x bir yazarın yeni kitabını, basılı olarak aldığımda 20 lira ödeyeceksem ve o kitabı mutlaka edinmek-okunmak istiyorsam, elektronik versiyonuna da aynı parayı vermek bana koymuyor. Yani iki şekilde de cebimden aynı para çıkacaksa, en azından birinde kargo masrafından/kargo beklemekten ya da kitapçıya gidip-gelmekten (enerji ve zaman olarak) karda sayıyorum kendimi... 
Bir de kullanım kolaylığı meselesi var. En son iPad'imde, Google Books uygulamasıyla Sevan Nişanyan'ın yeni kitabı, Ağır Kitap'ı okudum. İlgimi çeken satır ve paragrafları değişik renklerle boyadım. Altlarına notlar ekledim. Boyadığım paragraflara, hangi konudan bahsediyorsa o konuya göre isimler verdim. Daha sonra kitaptan aldığım bir notu aramam gerektiğinde, kolayca o isimlerden buldum ya da kitap içinde bir kelimeyi aratarak istediğim bölüme ulaştım... Yanımda her zaman renkli marker kalemler, ayraçlar, post-it kağıtları gezdirmediğim için, basılı bir kitapta bu kadar derinlemesine, notlar alarak çalışmam neredeyse imkansızdı...
E-kitap ve Türkiye'deki yayıncılık sektörünün bu konuya bakışı konusuna daha ilgiliyseniz, Birikim Dergisi'nde yayımlanan şu yazı ilginizi çekebilir : http://www.birikimdergisi.com/birikim/makale.aspx?mid=1116
(Kütüphanesiyle övünenlerle ilgili kısımları ben üstüme alınmadım!)