Ben saksı değilim, kitap okuyorum!
2000 yılının en çok satanlar listesinde neler var...

Kaan Göktaş

Geçtiğimiz gün sahaflardan aldığım eski bir kitabın içinden, 2000 yılına ait bir gazete kesiği çıktı; o haftanın en çok satan kitaplar listesi...
Listenin başında Yüzüklerin Efendisi serisi var, yüzyılın edebiyat klasiklerinden biri. Peter Jackson kendi hayal gücüyle bozmasaydı, bugün de aynı listede tartışmasız yer alacaktı.
Mina Urgan'ın keyifli okuması Bir Dinozorun Anıları, yine Tolkien'in Masallar'ı, Irwin Yalom'un Divan'ı, hatta Yılmaz Erdoğan'ın Kayıp Kentin Yakışıklısı en çok satanlarda... Listenin en kötüsü, bana göre bugün de farklı şeyler yazmayan Ayşe Kulin. İnanmayacaksınız ama bir tatil rehberi (Nişanyan çiftinin Küçük Oteller Kitabı) ve Eco'nun "Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik" kitabı bile çok satanlar arasında...
Bir de bugünün listesine bakalım; Menekşe Kokulu Hikayeler, En Güzel İsimler Allah'ındır, Aynı Yıldızın Altında, Kocan Kadar Konuş, Allah De Ötesini Bırak, Erdoğan'ın Çalınan Dosyası...Emrah Serbest'in Deliduman'ı da listede ama henüz okumadığım için bir yorum yapamayacağım.
Peki 12-13 senede ne değişti de böyle oldu? Ortaçağ estetiği hakkında bir kitabı Top 10'a sokanlar şimdi Kocan Kadar Konuş mu okuyor? Kocalarının neresi hakkında konuşuyor ki bunlar? Ortaçağ estetiğinin başyapıtı Davut heykelinin bile bu konuda kaderi malumken üstelik?
Evet, genç nüfus arttı. Kitap okuru sayısı da arttı. Arz-talep dengesinin kalitesi değişti. Kitap satışları arttıkça daha seri ve içi boş "üretimler" yapılmaya başlandı.
Ama asıl sebep bu değil.
Son 15 yılda, kolay yoldan para ve statü, makam mevki sahibi olanların sayısı arttı. İsterseniz biz bunlara kısaca "sonradan görmeler" diyelim. Efendim, bu sonradan görmeler, kökenleriyle özendikleri hayat arasında arafta kaldıkça ve elitist Beyaz Türkler tarafından, bıyık altından bile değil, açık açık, suratlarına karşı dalga geçildikçe, kendilerine çeşitli savunma mekanizmaları geliştirdiler.
Maalesef bu mekanizmalardan biri de kitap okumak. Daha doğrusu kitap okuyormuş gibi yapmak. "Bakın ne kadar çok okuyorum, demek ki sizin kadar kültürlü ve elitim. Beni de aranıza alın. Bana bidon kafalı demeyin."
Kısacası, ha bugünkü çok satanlar listesi okunmuş, ha marketin kampanya broşürü okunmuş... Edebi anlamda bir fark yok. Hatta bence ikincisi, okuyana daha çok katkı sağlıyor.
Bir de bu yeni okur kitlesinin yol göstericileri, kitap bloggerları var. Onları da bir sonraki yazıda ele alalım.