ENGİN AKYÜREK
“Tek, adı gibi bir karakter, çok anlatılabilir biri değil. Adada yaşayan, yalnızlığı seçmiş ama mutlu olmayı da öğrenebilmiş bir adam. Karikatür çizerek hayatını kazanıyor. Olaylara, hayata baktığı yer biraz çocuksu. Müthiş bir masumiyeti ve çocuksu bir dünyası var. Tek, biraz Bozcaada’ya benziyor aslında, Bozcaada gibi biri…”
FARAH ZEYNEP ABDULLAH
“Senaryoyu okumayı bitirdiğim an karakterim ‘Eylül’e tutuldum. Bu kadar iyi gözlenmiş bir kadını oynamayı çok istedim. Az görülen, az işlenen bir karakter Eylül. Özgüveni yüksek, çok doğal, aklına geleni söyleyen, hayatla çok barışık, neşeli, modern, bakımlı, kariyer sahibi, yaşamayı seven ve kendiyle barışık bir karakter. Ama bir tane Eylül yok filmde, İstanbul’daki Eylül başka bir kadın mesela, Bozcaada’da Tek’le tanıştıktan sonraki kadın bambaşka…”
ONUR TUNA
“Ay Yapım’ın ilk sinema filmi projesinde, Kerem Deren gibi Türkiye’ye kalıcı işler bırakmış bir kalemin hikayesinde ufak da olsa yer almak mutluluk vericiydi. İlk sinema filmi deneyimimde Gökhan Tiryaki gibi usta bir görüntü yönetmeni ve ekibiyle çalıştım. İstanbul ve Bozcaada’da süren çekimlerde tüm ekibin payı çok büyük. İyi bir iş çıkardığımıza inancım sonsuz. Çok güzel ve tadında bir film geliyor. Merakla bekliyorum. Herkes izlemeli! Canlandırdığım karakterin ismi Atıl. Ünlü, her istediğini bugüne kadar koparmış, egosu yüksek biri ama Eylül’e sırılsıklam aşık ve Eylül ne yapsa, ne dese kabullenebilecek biri. Tek ve Eylül’ün hikayesindeki aşkın farklılığını görmemize katkısı olacak bir metropol erkeği de diyebiliriz Atıl için.”
CEREN MORAY
“Canlandırdığım Berrak karakteri, metropol insanının gün içinde defalarca karşısına çıkabilecek türde bir kadın. Kariyer tutkunu, arkadaşlıklarına son derece önem veren, üniversite mezunu, alışkanlıklarına sadık -ki bunlardan bir tanesi de Eylül- eğlenmeyi ciddi görev bilmiş genç bir kadın... Rol arkadaşım Farah, son zamanlarda izlediğim en iyi oyuncuların başında geliyor. Müthiş yetenekli, hayatı boyunca karşısında oynatamayacağı kimse olmayacaktır diye düşünüyorum. Engin’in de çok doğru bir seçim olduğunu söyleyebilirim. Karakteri çok doğru yorumladığına inanıyorum. Tek için ondan daha iyi bir alternatif olamazdı. Kerem Deren de bu proje için müthiş bir incelikle çalıştı ve bizi de öyle çalıştırdı. Senaryoyu okuduğum ilk andan itibaren film bitene kadar uzun bir etüt sundu bize aslında. Senaryoyla eş zamanlı olarak biz de Eylül’ün hafızası gibi ilerledik. Eylül değiştikçe, film, ada, biz, ekip, karakterler değişti; durduk, düşündük, anladık ve bitmişti. Kerem Deren, bir oyuncu için oldukça önemli biri. Her şeyden önce oyuncuyu çok iyi yönlendiriyor. E haliyle oynamak, kurcalamak, deşmek, eğmek, bükmek, onunla bir şey üretirken çok zevkli oldu.”
Farah Zeynep Abdullah
“Hem romantik hem eğlenceli bir film oldu ‘Bi Küçük Eylül Meselesi’. İçinizi ısıtacak, sıcacık bir film olduğunu da söyleyebilirim. Rol arkadaşım Engin de gerçekten çok samimi biri. Çok doğal bir ilişki gelişti aramızda… Onun gibi bir oyuncuyla çalıştığım ve Engin’i insan olarak da tanıdığım için özellikle mutlu oldum. Bundan sonra da hep görüşeceğimizi düşünüyorum. Kerem Deren’le çalışmak da çok rahattı. Hem senarist hem yönetmen olduğu için ne istediğini çok iyi biliyordu. Denemeye de çok açık biri olduğu için sette doğaçlamalar yaptık. Bize hep ‘Sen ne hissediyorsun?’, ‘Bunu yaparken rahat mısın?’, ‘İçinden geliyor mu?’ diye sordu. Karakterleri canlandırırken mutlaka bir ortak nokta bulduk birlikte. Çekimlerin gerçekleştiği Bozcaada’yı da çok sevdiğimi söylemeliyim. Daha önce gitmediğim, bilmediğim bir yerdi, şimdiyse özlediğim bir yer. Bir gün elektrik kesildi adada. Sadece yıldızlar var; ses yok, ışık yok. Böyle bir olaya hiç şahit olmamıştım. Çok güzeldi. Adanın filme ve duyguları yansıtmamızda da çok etkisi oldu.”