İkinci 3 ay - 2. Bölüm

Ve bu yolun yarısı biter…

Anne Tavşan

Anne Tavşan


İkinci 3 ay - 2. Bölüm

Aslında hem hiç bitmesin istiyorum, hem de minik insana kavuşmak istiyorum. Hamileliğimi çok rahat geçirdiğim için hep hamile olmak istiyorum, iş hamilelikle bitse sanırım 10 tane doğururum :)
18-22 haftaları arasında neler yaşadık bir bakalım;
Yeni kitap aldım;  İçgüdüsel Doğum – Yazarları Rob Horowitz ve Pam England. INA MAY’in Doğuma Hazırlık Rehberi isimli kitabını hala bitiremediğim için yeni kitabıma başlayamadım. 
Doktor civanım; son kontrolümüz 20 hafta 2 günlük hamileykendi. Her şey yolunda! Bizim minik insan kontrolde 350 gramdı yani kilosu gayet normal. Zaten tek dileğim sağlıklı ve "normal" bir çocuğumuzun olması. Tosun gibi doğsun vs. hiç istemiyorum, her şey normal olsun…  
Kilo-Beslenme;  Beslenme aynen devam, yeşil biberime aynen devam :) Bu ara proteini biraz arttırdım çünkü canım daha çok protein kaynağı besinleri istiyor. Bu ara haftada bir kuzu yiyor olabilirim. Şu an 21 haftalık hamileyim ve toplamda 3 kg aldım. Son doktor kontrolümüzde 2.5 kg almıştım, doktorum çok iyi ilerlediğimi söyledi ve ekledi, "24. haftanda yani tam bir ay sonra +1 kg görmek istiyorum ona göre beslenmeni ayarla!" Ben 5 aydır olduğu gibi hala kahvaltımı ve öğle yemeğimi akşamdan hazırlıyorum ve işe yanımda getiriyorum. En çok yanımda taşıdıklarım; peynirli sandviç, süt, muz, ceviz, tam buğday makarna, haşlanmış patates ve evde pişirdiğim zeytinyağlılar.
Vitamin; 13. haftadan beri prenatal multivitamin kullanıyordum, 15. haftada multivitaminime ek olarak 1000 IU D3 vitamine başlamıştık. 19. haftamda kan tahlili yaptırdım, magnezyum ve kalsiyum değerlerime baktırdım. İkisi de en üst seviyede çıktı. Buna rağmen doktorum "multivitamininin içerisinde kalsiyum ve magnezyum yok, ilerleyen aylara ve doğum sonrasına yatırım olsun bu yüzden Magnezyum kullanmaya başla" dedi. Kalsiyum takviyesine ise gerek görmedi. Doktorumun almamı tavsiye ettiği magnezyum ilaçlarının içerisinde hep şeker, tatlandırıcı ve katkı maddeleri olduğu için yine tercihimi Türkiye'de satılmayan bir Amerikan markasından yana kullandım. Şimdi 20. haftamdan beri Pure Encapsulations Magnesium Glycinate kullanıyorum. Magnezyumun glycinate formda olması da avantaj çünkü bu form magnezyumun en kolay, en hızlı vücut tarafından emildiği ve en hipoalerjenik formuymuş. Bu firmanın ürünlerini incelemenizi öneririm, gerçekten içerisinde hiçbir katkı maddesi yok, sadece aradığınız vitamin-mineral var, harikalar.
Bebeğim ve ben – İlk tecrübelerimiz; Tekmeler artık çok güçlendi ve tekmelerin gün içinde belirli saatleri var. Her gün aynı saatlerde coşuyor bizimki :) Eşimle en büyük eğlencemiz akşamki tekme saatinde tekmeleri hissetmek. Artık babanı da tanıyorsun minik insan bundan eminim çünkü ne zaman baban eve gelip, seni sevip, seninle konuşsa bir sağa bir sola gidiyorsun, tekmeler atıyorsun :) Tekmelerin her birine "Ben de buradayım" diye karşılık veriyorum ve ne kadar ilginç ki gelen tekmeyi sevdikçe, kaşıdıkça yeni bir tekme daha geliyor. Henüz hiçbir kaçırdığım, karşılık vermediğim tekme olmadı :) Artık anne, baba ve çocuk olarak iletişim kuruyoruz. Tarifsiz bir his…
Geçen zamanda herkes ismine alıştı. Artık herkes sana isminle sesleniyor, seni isminle seviyoruz. Sana şarkı bile yazdık her gün mutlaka söylüyorum :) Bu aralar baban sana yeni bir müzik listesi hazırlıyor.
Ben nasılım; İyiyim. İşime, gücüme aynen devam ediyorum. İş demişken çocuğumu büyütmek için kariyer molası vermeye karar verdim. Tabi ki bu kararı vermek kolay olmadı, çok düşündük, zorlandık, sonunda eşimle ortak bir karar aldık… Mayıs ayının sonunda kariyer molam başlıyor. Kahrolsun bu ülkede çalışan annelere sunulmayan haklar!!!!! 
Hayatımda ilk defa göbeğim olduğu için ara ara göbeğimi etrafa çok çarptım, sıkıştırdım. Benden önde giden bir göbeğim olduğuna artık alışmalıyım. Hamile olduğumu öğrendiğim günden beri Earth Mama Angel Baby Natural Stretch Oil isimli yağı çatlakları önlemek için kullanıyorum ama haftada 2-3 kere düzensiz sürüyordum. Şimdi artık düzenli olarak her gün yağlanmaya başladım. Pehlivan Hamile :)
Sola dönük yatmaktan popom küçüldü, gerçekten! Bacaklarımın arasında artık hep bir yastığım var. Hamilelik yastığı almadım ama kocamı hamile yastığım ilan ettim:) Zavallı adam tüm gece benim komutlarıma göre sırtıma, göbeğime destek pozisyonu alıyor…
Kediler hamileyken karınlarına dokundurtmazlar, çok haklılarmış! Ben de kocamdan başkasını karnıma dokundurtmuyorum, bir tek ona güveniyorum zaten bir tek o benim gibi usulca karnıma dokunabiliyor, bir tek o dokunurken bizim minik insan tekmeler atıp, hareket ediyor. Anneannesine bile baya nazlandı :)
İtiraf ve Aşk; Şeker yüklemesi testi yaklaşıyor! Bunun için doktorumla konuşmaya devam ediyoruz çünkü benim mantığıma yatması gereken bazı noktalar var, yaptırtmayı istemiyorum. Bunun sebebi ise kesinlikle son zamanlarda TV'lerde, gazetelerde dolanan saçma sapan açıklamalar değil. Tamamen kendi düşüncelerim, bakış açım, beslenme ve hayat tarzım beni buna itiyor… Tabi ki bebeğimizi asla riske atmam, doktorum ne derse o! Ama doktorumla birlikte aynı kapıya çıkan başka bir yol bulduk, bakalım o yolda ilerlersek burada paylaşacağım. 
Bu hafta detaylı ultrason kontrolümüz var. Bu kontrol için doktorumun hocası olan bir profesörden tam 3 ay öncesinden randevu almıştık. Gideceğimiz Prof. Atıl Bey perinatologmuş ve bebeğimizin tüm iç organlarına bakacakmış. Doktoruma bu masraflı kontrolün gerçekten neye yaradığını da sordum ve "Bebeğin doğacağı hastaneyi bile buna göre seçiyoruz, mesela bebekte bir kalp sorunu varsa doğuma bir kalp uzmanı da giriyor, kalp konusunda yoğun bakımı olan bir hastane tercih ediliyor vs. gibi" dedi… Eşim bu konuda çok heyecanlı, bebeğimizle daha da yakından tanışacağız diyerek gün sayıyor, ben ise heyecanlı değilim sadece sağlıklı mı diye merak ediyorum.
Eş demişken biraz kocalardan bahsetmek istiyorum, kocalar gerçekten can, kan! Annelik içgüdüsel bir şey ama babalık çok farklı ve bence çok zor… Bu süreçte kocaları ihmal etmemek, itmemek gerekiyor diye düşünüyorum, bu sürecin anne adayı kadar parçası olmak için gerçekten can atıyorlar. Bizim kocamla aşkımız 2 günde başlayıp 4 günde biten aşklardan değil, 5 senedir gerçekten acısıyla, tatlısıyla, inişleriyle, çıkışlarıyla birlikte hayatı paylaşıyoruz. Senelerdir yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmezken, birbirimizden başka insan aramazken şimdi aramızda uyuyan bir canlı olduğuna, artık 3 kişi olduğumuza ve ‘sadece sevgili’ olmadığımıza yavaş yavaş birlikte alışıyoruz. Üç kişi öpüşmeye - artık bir bana bir de bizim ufaklığa öpücük geliyor kocamdan- sarılırken aramızda tepikleyen biri olduğuna, aramızdaki sebebiyle sımsıkı sarılamamaya, her istediğimizi yapamamaya! alıştık sanırım… En başından, ilk günden beri her kontrol günü benden çok heyecanlanan, bensiz kontrole asla gitmeyeceksin söz mü diye diye benim yerime kontrol tarihleri alan, kontrol saatini hep unuttuğum için her kontrol saatini itinayla not eden, evden ultrason yatağına kadar elimi bir an bile bırakmayan, kontrol anında bir minik insana bir bana dönüp dönüp ağzı açık bakan, hamilelik defterimizi yazan, sürekli eli karnımda uyuyan, karnıma şarkılar söyleyen, karnımda tekmeleri hissettikçe gözlerinde yıldızlar çakan, bana hep çok iyi bakan, bebeğimizin odasına her gün gidip dakikalar geçiren, her kontrol sonrası doktordan ağzımız kulaklarımızda çocuk gibi el ele koşarak çıktığım bir hayat arkadaşım, sevgilim, destekçim olduğu için gerçekten çok şanslıyım. O olmasaydı bu mucizeyi yaşıyor olamazdık, bu hep aklımda ve kalbimde olacak söz veriyorum. Çok iyi, sevgi dolu bir baba olacağına adım kadar eminim. Bu günlük sensiz olamaz, teşekkürler sevgilim…
AnneTavsan @ Instagram, Twitter