Uyuyamıyor, Uyandığınızda da Yorgun mu Hissediyorsunuz?

Yoğun çalışma temposu, şehir yaşamının zorlukları, bitmeyen işler ve bir türlü durdurulamayan zihin. Çağımızda yaşanan sorunların başında uykusuzluk geliyor ve uykusuzluk büyük bir tetikleyici olarak günün geri kalanını adeta etkisi altına alıyor.

Ebru Şinik

Ebru Şinik


Uyuyamıyor, Uyandığınızda da Yorgun mu Hissediyorsunuz?

Rahat bir şekilde uykuya geçiş ve daha dinç bir uyanma için bazı gündelik rutinler uykuya dalamama ve kaliteli uyuyamama sorununu ortadan kaldırabilir. Öncelikle akşamları kaliteli bir uyku için hazırlık yapmak, uykuda alınan sağlıklı bir burun nefesi ile  ağız kapalı uyuyabilmek bu basit rutinlerden sadece birkaçı.

Yorgun olduğunuz halde uyuyamıyorsanız bu zihninizin çok dolu olduğunu anlatır ve  kaliteli bir uyku ve dinlenmiş bir şekilde uyanmak için hayatınıza ekleyeceğiniz basit rutinler, bu sorunu kolaylıkla giderebilir.

Sağlıklı Yaş Almanın birincil gerekliliği şüphesiz dengede bir uyku düzenine sahip olmakta yatıyor. Bilim insanları sağlıklı bir yaşam için her insanın günde ortalama 6-8 saat uykuya ihtiyacı olduğunun altını çiziyor. Tabii ki uyku süresi kadar, ne zaman yatağa gidip uyuduğunuz da çok önemli.

Sağlık, mutluluk ve denge ancak tabiatın ritimlerine ayak uydurduğumuz zaman kuruluyor. Yani güneş doğarken tabiatın uyanmasıyla güne başlamak ve güneş battıktan birkaç saat sonra ortalama 22.30-23.00 gibi uyumak için yatağa girmek en sağlıklısı. Çünkü bedenin kendini hem fizyolojik, hem de zihinsel seviyede yenilediği, toksinleri tahliye ettiği, hücresel yenilenmeyi gerçekleştirdiği saatler 22.30-04.00 aralığında.

Tabiatın ritimlerine uyum sağlamadan, bedenin detoks saatleri dışında uyuyorsanız beden kendi tamir mekanizmalarını gerektiği gibi çalıştıramaz. Buna göre yaklaşık 22.30-02.00 saatleri aralığında fiziksel bedendeki detoks işlemleri gerçekleşirken, 02-00-04.00 aralığında da zihinsel detoks süreci gerçekleşiyor. Bu nedenle akşam yemeklerinin hafif geçirilmesini öneririz. Çünkü eğer akşam yemeğinde sindirim sistemine yük getiren ağır bir menü seçimi yapılmışsa, bedenin kendini yenilemek için kullanması gereken enerji besinlerin hazmedilmesi için harcanmaya başlanır. Dolayısı ile bedenin gündelik olarak gerçekleştirdiği fiziksel yenilenme ve detoks süreci randımanlı bir şekilde gerçekleştirilememiş olur. Üzerine bir de yatağa 24.00’den, 01.00’den önce girmeyenlerdenseniz, bu durumda zaten fiziksel detoks saatlerinde uyanık olduğunuz için sabah yorgunluğu ve erken yaşlanma süreci hızla çalışmaya başlayacaktır. Geceleri uyuyamayıp, sabaha karşı yatağa gidenlerinse psikolojik rahatsızlıklardan kaçma şansları yok çünkü zihinsel detoksun gerçekleştiği 02.00-04.00 saat aralığında ayakta olanlar için zihin detoksu ve onunla bağlantılı olan bilinçaltı rahatlaması gerçekleşemiyor.

Uykusuzluk çekenler ve daha kaliteli bir uyku için size çok basit bir kaç öneri vereceğim.

Uykusuzluk için sihirli 6 rutin
1. Akşam saat 20.00’dan sonra hiçbir şey yemeyin. Siyah çay yerine papatya gibi bitki çayları ya da kakuleli ılık keçi sütü içmeyi deneyin.

2. Saat 20.30 itibariyle telefon, tablet ve PC kullanmayın. Uyku hormonu olarak da bilinen melatonin salgılamasını önleyen bu aletlerin yansıttığı mavi ışıklardan kendinizi koruyun.

3. Oda ısısı sıcak olursa bu uykuya geçişi ve kaliteli uykuya mani olur. Uyuyacağınız odayı güzelce havalandırın ve ısısını düşürün.

4. Özellikle kaloriferlerin çalıştığı kış aylarında rahat nefes almak üzere yatmadan önce burun içine küçük serçe parmağınızla susam yağı sürerek, nemlendirin.

5. Yatmadan hemen önce 5-10 dakika boyunca Basit Diyafram Nefesi veya Dönüşümlü Burun Nefesi uygulayın.  Bu nefes egzersizlerinin hepsini Nefeste Saklı Hayat- Gündelik Yaşam için Burun Nefesleri Kılavuzu isimli kitabımda detaylı olarak bulabilirsiniz veya bu linkten hemen izleyebilirsiniz : https://goo.gl/64tXmH

6. Zihninizi sakinleştirmek için mantra bazlı meditasyon teknikleri uygulayın.

Susam yağı ile burun içinizi nemlendirin
Kışın gelmesi ve kaloriferlerin yanmasıyla beraber hepimizi bekleyen genel sorunlardan biri hiç şüphesiz burun içi kuruluğu. Oysa doğal dengesinde nemli olan bir burun mukozası sağlıklı bir nefes için olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Bunun için, serçe parmağınızı bir miktar susam yağına batırın ve parmak ucunuzu burnunuza nazikçe sokarak, yumuşak hareketlerle burun deliklerinizin içini nazikçe susam yağı ile sıvayın.

Burun içi mukozası doğal nem dengesini koruduğu sürece, burundan nefes alırken mikroplar o derece iyi filtre edilebilir. Bu rutin sadece rahat bir uyku için değil, sabahları güne başlarken de kış boyunca uygulanmalı. Bu sayede grip başta olmak üzere solunum yoluyla alınabilecek mikroplara karşı kendinizi koruyabilirsiniz.

Basit diyafram nefesi nasıl alınır?
1. Dik ve konforlu bir oturuşa geçin veya ayak tabanlarınız yerde olacak şekilde yatağa uzanarak dizlerinizi kırın.

2. Ağız kapalı ve dil ucu da ateş noktası dediğimiz, iki ön dişin hemen arkasında, hafif üst damağa da değen noktada konumlansın.

3. İki burun deliğinden basitlikle, ihtiyacınız kadar nefes alıp vermeye başlayın. Çok derin nefesler almak zorunda değilsiniz, sadece ihtiyacınız kadar nefes alın.

4. Nefes alırken karın dışarı doğru genişlerken, nefes verirken içeri doğru çekilmeli ve bu doğal bir şekilde gerçekleşmeli. Nefes alıp verirken karın kaslarının bu gel git süreci, diyafram kasının aktif çalıştığının göstergesidir.

5.Gözler kapalı, farkındalığınız karnınızda nefes alırken önce karnınız, daha sonra daha nefes alma ihtiyacı devam ediyorsa göğsünüz de şişmeye başlayacaktır.

6.Burada ikinci önemli nokta ise nefesi verirken, yavaş yavaş ciğerlerinizdeki son zerre hava çıkana kadar nefesi boşaltmayı araştırmanız. Hiç hava kalmadığına ikna olduktan sonra tekrar nefes alabilirsiniz.

7. Bu çalışmayı 10 dakika boyunca sürdürün.

Ebru Şinik ile İyi Ol, Mutlu Ol!
Bütünsel Sağlık ve Ayurvedik Yaşam Danışmanı

www.yukselencag.com