O bir JEDI !

Bu yazı 7 Temmuz hatırasına...

Elif Karslı

Elif Karslı


O bir JEDI !

Nereden, nasıl karşılaştığımızı yazmadan konunun kahramanı için şu kadarını söyleyebilirim ki, korkup saklandığı araba motorunun içerisinde köprüyü geçip tam 21 km yol geldi !!!
“Elif arabada kedi var”
“Nasıl yani motorda mı? “
“Evet! “
“Yok o bizim kedinin sesi olmasın, kulağında çınlıyordur belki! ( lütfen öyle olsun duasıydı bu aslında!)”
“Hayır! Ses motordan geliyor!”
“Yine mi!? ( Bizim kedimiz Kılçık’da araba motorundan çıkmıştı!) Neden biz!? Peki, peki halledelim şu işi!”

Binbir zorluk, bir sürü yardımsever insanın çabasıyla küçücük bir kedi avcumuza verildi. O kadar kötü durumdaydı ki buraya o halinin fotoğrafını koymak istemiyorum. Çünkü o halini gören yazıyı kapar ve yazının geri kalanını okumaz. 

Tek söyleyebileceğim, gözlerinin durumu çok feciydi. Gözü çıkmış diye bir tabir vardır ya işte tamamen öyle bir durumla karşı karşıyaydık. Sanırım hayatımda ilk defa çıkmış bir göz görüyordum. Veteriner Kliniği’ne koşarken bir yandan da “bu hayvan bu halde nasıl motora girmiş, nasıl o kadar yol gelmiş, nasıl köprüyü geçmiş!, nasıl hayatta kalmış? ” deyip durduk. Tabi bir yandan da “Şimdi ne olacak? ” soruları belirdi. En içeriden bir ses “Böyle bir hayvanı kimse sahiplenmez” deyip duruyordu. Hatta dayanamayıp o soruyu bile sordum;

“Uyutsak mı baksana çok acı çekiyor?”
“Asla, ben ona bakarım kimse almazsa bizim olur!” tepkisiyle kendime geldim ve bu tarz olumsuz düşünceleri kafamdan uzaklaştırdım, bu kedi yaşayacak! Veteriner Kliniği’ne ulaşınca, tahmin ettiğimiz gibi yoğun bir enfeksiyon olduğunu, 2 hafta kadar antibiyotik tedavisi uygulamamız ve yoğun bir şekilde beslememiz gerektiğini, vitamin takviyesi sonrasında ise ameliyatla gözlerinin alınacağını öğrendik. Sonra eve geldik.  
Şimdi ne olacak? İşte hikaye aslında burada başlıyor. O akşam ilanlar hazırladık, sosyal medyada ne çok site varmış ben bile bir çoğunu yeni öğrendim. Bir sürü insanın yardım çığlıklarının olduğu platformlara umutsuzca ilanlarımızı ekledik. Bu noktada Melike’yi yazmazsam hiç olmaz. Melike bu hikayede bize elinden bir şey gelemezken bile yardım etmek isteyen insanın, günümüzün en kuvvetli iletişim aracı olan sosyal medyada neler yapabileceğini gösterdi. 8 aylık hamile haline bakmadan taa Polonya’dan sosyal medyayı ayağa kaldırdı, ilanlar hazırladı, gece gündüz mail takip etti. Şansımıza bu takip sadece 1-2 gün sürdü, oluşturduğumuz pozitif çemberin enerjisi bize harika bir insanı gönderdi. Bir mail geldi ve yanlış okumadım evet aynen şöyle yazıyordu; “Ben sahiplenebilirim!!!”
Hemen telefon numaralarımızı aldık, karşımda Gülşah isminde süper pozitif bir insan vardı. Hatta Jedi’nin ömür boyunca kör bir kedi olarak kalmasına çok üzüldüğüm için kendisi beni teselli bile etti.
“Ne olacak ki kör ise, diğer duyuları daha çok gelişecek ” dedi. Haklıyıdı da.
Kendisi ve ailesi bu ufak kahramanı kimsenin bekleyemeyeceği bir sıcaklıkla bekliyorlardı. Günler geçti, Gülşah bize umut oldu, ufaklığın genel durumu düzeldi, mama canavarı oldu, her gün sahibi Gülşah onu sordu, ona alışverişler yaptı, yatacak yerinden mamasına kadar her şeyini bir bir hazırladı. Şimdi Jedi’nin tek derdi onu rahatsız eden, yüzünde ağırlık yapan gözleriydi. Dünya tatlısı veteriner hekimimiz Çağlar, İstanbul’un en iyi hocalarından biri ile Jedi’nin ameliyatını gerçekleştirdi. Ameliyat kadar önemli olan “ameliyat sonrası bakımı”nı üstlendi. Jedi ameliyat sonrasında sapasağlam karşımızdaydı ! Yine de 3 gün klinikte yattı ve 4. gün taburcu oldu. Tamamen gönül işi olarak yapılan bu iyi niyet “veterinerler sokak hayvanlarına bakmıyor ki” diye düşünen ve imkanlarını değerlendirmeden hayvanları ölüme terkeden insanlara da bir ders olsun. Hiçbir meslek grubu bir ya da iki kişinin tutumu ile değerlendirilmemeli.

Bu sırada hepimiz kör bir kedi nasıl bakılır diye okumaya başladık. Mailler, mesajlar attık birbirimize, bu sırada oluşan arkadaşlıklar da Jedi’nin bize hediyesi oldu ve sonunda anladık ki normal bir kediden hiçbir farkı olmayacak. Her canlının olduğu gibi onun da  ihtiyacı olan tek şey; sevgi!

O bir JEDI ! - Resim : 1
Geçen günler sonrasında, ismi de artık belli olmuştu; Jedi !
“Jedi ?! Harika bir isim” Evet bence çok güzel bir isim oldu. Neden mi?
-Jedi, Yıldız Savaşları filmlerinde, barışın koruyucuları olarak adlandırılan kurgusal gruptur. Kökenleri çok eskiye dayansa da binlerce nesilden sonra Galaktik Cumhuriyetin’nin koruyucu ve savaşçıları haline gelmişlerdir. ( Burada ki Galaktik Cumhuriyeti bizim dünyamız, Jedi da onun yani yaşamın savaşçısı ve yaşama bağlılığın koruyucusu ancak maalesef dünyamızda barışı henüz sağlayamadı).
-Jedi'lar, Jedi Tapınağı'nda eğitilip, Güç adı verilen bir metafizik kuvveti kullanmayı öğrenirler. Temel silahları ışın kılıcıdır. Evet doğru söylüyor! Metafizik kullanmayı öğrenir mi bilmem ama bize parmak kadar boyuyla varoluş mucizesini tekrar gösterdi, bir “vay be” dedik. ? Bizim Jedi’nin de temel silahı ışın kılıcı kadar etkili, ışık saçan şansı! Jedi tapınak eğitimini 3 hafta içinde bizim evde tamamladı, şimdi hayatına ömürlük yuvasında devam ediyor. Gelen güzel haberlere göre, Jedi yaşama gücünü tam anlamıyla kullanabiliyor, görev tamamlandı.
-Jedi olmak için en çok zeka ve derin bir bağlılık gereklidir. Yaşananları düşününce bu söze sadece  gözlerim doldu, yorum yapamayacağım, avcumuzun içinde uyuduğun an derin bağlılığını hissetmiştik.

Jedi eğitim aşamalarının en çok söylenen cümlelerini sıralarsak;
1- Başlangıç : İsmini öğretmeliyiz, mamasını bulamıyor, enjektörle besleyelim, kumu mama sanıyor, kucak istiyor, ameliyat sonrası ne olacak !!
 
2- Padawan : İsmine gelmeye başladı, alıştık mı ne? Ameliyat başarılı geçti, çok yemek yiyor, çatlayacak durdur şunu, kumu hala bulamıyor, kutuda durmuyor sıkı tut!, kuru mamaya geçilsin!
O bir JEDI ! - Resim : 2
3- Jedi Şövalyesi : Uçağa binildi, keyifler yerinde, kulağımı ısırıyor, sürekli oynuyor, neden hep kulak?, tek derdi oyun, omuzdan başka yerde uyumuyor, yine uyudu, kum sorununu halletti!, oyun istiyor, yine oyun istiyor, aaa uyumuş!
Uçağa binildi demişken, havayollarının kabine kabul ettikleri  evcil hayvanlar için belirli ölçülere sahip taşıma kabını ve hayvanın karnesini istiyorlar. Jedi’nin iç ve dış parazit aşılarının yapıldığını gösteren karnesini aldık, aşıları neden tam değil diye bir soru ile karşılaşılmaması için veteriner hekim tarafından “3 aydan küçük olduğundan dolayı kuduz aşısı yapılamamıştır, bulunduğu bölgede 12 aydır kuduz vakası görülmemiştir, bizim gözetimimiz altındaydı” vb. açıklamaları içeren bir “”Sağlık Sertifikası” hazırlandı. Kap+evcil hayvanın ağırlığı da havayolları için önemli. Mesela bize kap+evcil hayvan 6 kg. ı geçmemeli dediler. Verdikleri taşıma kabı ölçüsü maalesef üretilmemiş o da ayrı bir olay tabii, ancak biz Jedi için o ölçülere en yakın ve en hafif taşıma kabını aldık. Kap 1 kg ağırlığındaydı ve Jedi uçağa sorunsuz kabul edildi. Sizlere tavsiyem evcil hayvanınızla seyahat etmeden önce havayolunu aramanız çünkü neredeyse hepsi rezervasyon yapılmasını istiyor. Her uçak belirli sayıda evcil hayvanı kabine kabul edebiliyor.

Buyrun kulak ısırma maceralarından bir kare;
O bir JEDI ! - Resim : 3
4- Jedi Ustaları : Sanırım bu aşama ortalama 15 yıl kadar sürecek uzun bir listeye sahip olacak. Yaşayıp göreceğiz.
Böyle bir hikaye işte .. Jedi’dan vazgeçmeyen herkese bu blog sayesinde teşekkür etmek istedim. Sizler Jedi’dan, Jedi da hayattan vazgeçmedi. Böyle bir durum sizlerin de başına geldi mi? Geldiyse benimle paylaşabilirsiniz, burada yazılanlar belki bir gün bir kişiye, bir hayvana yardımcı olur, yol gösterir ve cesaret verir.
Bu karede ki huzuru Jedi’ya sağlayan, bizlere en başından beri umut olan Gülşah’a tekrar tekrar her şey için  teşekkür ediyorum.
Karşısınızda Jedi @ Bodrum
 O bir JEDI ! - Resim : 4
Yoda ve Mace Windu seni özleyecek , Plo Koon’ a emanetsin.
“Güç seninle olsun” Jedi oğlan.