Onu alma beni al!

Böyle şeyler genelde filmlerde olur zannederdim...

Oben Budak

Oben Budak


Onu alma beni al!

Ama hayatın ta kendisinde mevcutmuş meğersem. Bu Hollywood film yazarları da insanoğlu sonuçta, filme aktardıkları her şey onların hayal gücünden çıkacak değil ya. Hem gerçek hayatta filmlerdekinden daha fantastik şeyler yaşanıyor. Dökülen gözyaşı ve atılan tokatlar da tamamen gerçek!

Olay kalabalık bir arkadaş grubuyla gittiğimiz bir gece kulübünde gerçekleşiyor. Alkol barajında yüzdüğümüz, deli gibi dans ederek içimizde kalan son enerjiyi de harcamak istediğimiz bir gece. Hani sabah uyandığımızda ‘Off keşke bu kadar içmeseydim’ diyeceğimiz cinsten. Sıradan hayatlarımızın sıradan bir gecesi yani. İçimizde sadece bir tane çift arkadaşımız var, geri kalanların hepsi yalnız, tek başına, yani bildiğin sap! Öyle ki, gün boyu çift arkadaşlarımızın mutluluğuna bakıp iç geçiriyoruz, birbirlerine denizde yaptıkları cilveleşmeyi romantik komedi izler gibi izleyip iç geçiriyoruz. Aslında ben tam olarak iç geçiriyor da sayılmam. Yani denizde cilveleşme konusu güzel de, sonrasında bütün bir yazı bir kişiye adayıp romantik romantik takılmak raconuma ters. Yaz bu, kimse kimseye yük olmasın derdindeyim. Ama yok, romantik filmler yine tatlı sonlarla bitiyor ama bizim çiftin hikayesi hiç de öyle bitmedi.

Şimdi yine başa dönüp dans ettiğimiz kulübe geri gelecek olursam, mutlu çift arkadaşımızı dans ederken görmüştüm diye hatırlıyorum en son. Sonrası bir film şeridi gibi hızlı bir şekilde aktı. Bir anda çocuğun başka bir kızla konuştuğunu görmem, kızın çocuğun sevgilisine içkisinin içinden çıkarttığı pipeti fırlatması ve arkadaşımın çıldırıp kızın üzerine elindeki içkiyi dökmesi gibi aksiyon sahneleri bir anda oldu bitti. Biz çıkan arbedeyi yatıştırmaya çalışırken, çocuk bir anda barda yeni tanıştığı kızı elinden tutarak çekti ve kulüpten birlikte çıktılar. Çocuğun sevgilisi ve arkadaşımız olan kız ilk 10 dakika olanlara bir anlam veremeden sakin sakin durdu. Sonrası anlatılacak gibi değil de, bu insanlar ne kafası yaşıyor onu merak ediyorum. Bir yıllık sevgilini barda bırakıp başka bir kadınla gidecek kadar alçalmak olmaz bence. Bu kadarı anca filmlerde olsun!


Onu alma beni al! - Resim : 1
Sevilesi geometri
Bu senenin bikini trendleri arasında spor stilli, ve grafik baskılı tasarımların yer aldığı açık olarak görülmüştür herhalde. Geometrik desenlerin çok tutulduğu bu sezon benim en beğendiğim mayo markalarından Mara Hoffman’ınki oldu. Spor sutyeni tadındaki bikini üstleri ve oyukluk derecesi gayet mantıklı bir seviyede olan altlarıyla, bu sezon sahillerde fark edilir olmanın en kolay yolu buradan geçiyor.


Onu alma beni al! - Resim : 2

Burnumuzun dibi Mykonos 
Bu ara tatilciler arasında en popüler anılar Mykonos’ta yaşananlar oluyor galiba. Direkt uçuş sayesinde kısa sürede ulaştığınız bu ada, girişinden itibaren size eğlence vadediyor. Kumsalda ayrı, gece kulübünde ayrı eğlenceler günün bayağı bir saatini kapsıyor. E Mykonos’a gelip başka ne yapacaksınız zaten! Sanırım tarihi müze, bin yıllık kilise ve harabeler gibi bir şeyler görmeyi tatilden sayan kafadan olsanız Mykonos yazısını bile okumazdınız. Bu yüzden bu tip şeyler aramanıza gerek yok. Ama Super Paradise Beach’e gidip önce denizin sonra da akşamüstü başlayan partinin tadını çıkarın diyebilirim. Mekandan sıkıldıkça hemen yan tarafındaki Pinky Beach’e de bir göz atabilirsiniz. Uçak konusuna gelince, adaya yeni seferler başlatan Borajet Havayolları’nın uçakları gayet makul fiyatlarda. Uçuş sırasında ikram ettikleri şampanya ve çikolata gerçekten zevk işi olmuş. 

Onu alma beni al! - Resim : 3

Plajda çizme mi?
Tamam Rihanna ya da Lady Gaga kliplerinde bikinisinin altına çizme giymiş kadınları görüp yadırgamıyoruz. Ama insan gerçek hayatta karşılaşınca bir yadırgıyor. Özellikle Amerika sahillerinde yayılmaya başlayan bu moda, bizim sahillere de geliverdi valla. Gördüğüm zaman şok yaşamasam da bir tuhaf bakmayı unutmadım. Kadınlar sanırım bütün modelleri denemekte kararlılar. Bence plaja kendilerini çıplak gibi gösterecek trençkotlarla gidebilirler. Hem onlara hem bize fantezi olur fena mı?

Onu alma beni al! - Resim : 4


Ayşe Kucuroğlu  İle ayaküstü
Tarzına bayıldığım, mekanına gitmekten zevk aldığım, bir de bunlar yetmiyormuş gibi anneliğine hayran olduğum bir kadın...


Pazar pazar rahatsız ediyorum ama şu an üzerinde ne var? Eşofman, Mikili tişört ya da tüylü terlik?
Şu an tatildeyim. Günlerden pazar, üzerimde Norma by K şahane mayom ile beyaz bir plaj elbisesi var. Havam yerinde yani.
Geçirdiğin en korkunç tatil hangisiydi?
Bodrum’da yazlıktaydık. Çocuklar küçük. Yarım gün mutfak alışverişi için markete gidip, geri kalan zamanda yemek hazırlamak için mutfaktan çıkamamıştım. Sonrasında oteli keşfettik.
Çocukları babaya emanet edip yarın sabah bir yere gitmek istesen bu neresi olurdu?
Milano! Bir prosecco bir alışveriş şeklinde dolaşırdım. Bvlgari Otel’de kalırdım, ne güzel olurdu...
Topuklu ayakkabılarla aran nasıl, en uzun kaç saat ayağından çıkarmamışsındır?
Topuklu ayakkabı en sevdiğim şey. Ayakkabılarım olmadan asla! Bazen giyinmeye ayakkabıdan başlarım. Birkaç kere ayak numarasını bulamayıp bir beden küçük ya da bir beden büyük aldığım da olmuştur. Mağazada duracağına evde olsun benimle! Louboutin’ler, Charlotte’lar, Rossi’ler acı çekmeye değer! Saatlerce ayakta durabilirim, acının en güzel hali.
Yaptığın en büyük moda hatası neydi?
Yaptığım en büyük moda hatası gür olan saçlarımı aslan başı kestirdiğim zamandı. Gerçekten kontrol edemiyordum, kontrol edebilecek bir ürün daha icat edilmemişti.
Sence yaşayan en seksi Holywood erkeği kim?
Adrien Brody ve Joaquin Phoenix diyebilirim. Nedeni şöyle ki, galiba Brad Pittgillerden hoşlanmıyorum. Biraz mükemmel olmayan erkek yüzü her zaman iyidir. Bakınız eşim. Robert de Niro, Al Pacino da referans alınabilir.
Yemek konusunda kendini kaybettiğin sofra hangisi?
Bildiğin kebapçı! Sonunda künefe ile noktalarım. Sevdiğim arkadaşlarım da varsa en güzel yemek kaçamağı!
Hangi yiyeceğin kalorisinin ‘0’ olmasını isterdin?
Hmmm, elbette ki hamburger ve iyi bir sosla yapılmış makarna.
En saçma batıl inancın hangisi?
Uçağa binerken asla yerimi değiştirmem.
İstanbul’a bir notun var mı?
Korna yasaklansın bu şehirde. Ve daha fazla park lütfen!