Yeter ki hayal edin!

"Nereye gitmek istediğini bilene dünya bile çekilir yol verirmiş!”

Özlem Denizmen

Özlem Denizmen


Yeter ki hayal edin!

Bir anne, bir eş, bir yönetici, bir sosyal girişimci olarak hayat bana birçok güzellikler sundu. Ben de bunları en iyi şekilde değerlendirmek için çalışıyorum. Hiçbiri bana altın tepside sunulmadı. Kısıtlı imkanları olan bir ailede, hayal kuran bir genç kızken, bugün bulunduğum noktaya gelebilmek için hayallerimi hedeflere çevirip, tek tek peşinden koştum.
Ve şimdi de, bana bahşedilen güzel olanaklara diğer genç kızlar, kadınlar da erişsin istiyorum.
Hatta bu istemek ötesi... Bunun için çıldırıyorum diyebilirim. Son yedi senedir kendimi bu çalışmalara adadım desek daha doğru olur. Kadınlar ekonomik özgür olmadan ben rahat etmeyeceğim.
Sizler de bana bu konuda güç veriyorsunuz, destek oluyorsunuz, o yüzden ELELE benim için ayrıca önemli ve gizemli.
KUTU: “Bir mum diğer bir mumu yakmakla ışığından bir şey kaybetmez” demiş Mevlana.
Gelin biz bir yerlere gelebilmiş kadınlar, diğer kadınların ve genç kızların elinden tutalım, birlik olalım.
Bana hayal kurduğumu söyleyenler de oldu, bir kadın olarak bunları başaramayacağıma inananlar da... Ama ben yılmadım. Siz de yılmayın. Pes eden birini görürseniz de ‘hop ne yapıyorsun’ diye durdurun. Ona güç verin, onun enerjisi olun. İnsanın içi ve dışı hayat olarak senkronize gidermiş. Sizler de benim (ya da diğer tüm bir yere varmış kuvvetli kadınların) sahip olduğum bu güce sahipsiniz. O güç içinizde bir yerlerde. Yeter ki kendinizi dinleyin, kendinize inanın, hayal edin, hayallerinizin peşinden koşun ve vazgeçmeyin.
Her sabah güne hayallerinizi, hedeflerinizi hatırlayarak başlayın. “Hedeflerim için bir tuğla daha koyacağım” deyin. Koyun da. Şans ona ulaşmak için çalışanların peşinden gelir. Siz nereye varmak istediğinizi net olarak belirleyin, o içinizdeki büyük güç kafesinden çıkıp yanınızda olacak, emin olun.

Başarılı kadınların dokuz ortak özelliği
İster iş kadını olun ister ev… Kimse kimseden farklı değil ama yaptığı her işte başarılı olan insanların bazı ortak özellikleri var ve bunların hepsi de onların başarıya ulaşmalarında önemli rol oynayan özellikler…
1     Kararlarına sadıklar
    Etraflarındaki kişilerin kim olduğu, ne dediği gibi şeyler, düşüncelerinde değişikliğe sebep olmuyor. Kim ne der diye düşünmüyorlar.
2    İlişki seçimi
    Kendilerine hedefledikleri hayat biçiminde, yolunda onları destekleyecek eş ve arkadaş tercih ediyorlar.
3    Tasarruflular
    Limitli olan zamanlarını, enerjilerini gereksiz konularla harcamıyorlar. Kafalarını, değmeyecek işler için meşgul etmiyorlar.
4    Yargılamıyorlar
    Bir konuda kısıtlı bilgiye sahip kişileri yargılamak ya da etraflarından uzaklaştırmak yerine elinden tutup bilgilendirmeye çalışıyorlar.
5    Öğreniyorlar
    Yalnızca hedef belirlemenin yeterli olmadığını, kendilerini de o hedeflere uygun şekilde geliştirmeleri gerektiğini biliyorlar.
6    Saygılılar
    Çevrelerindeki herkese kim olduğuna bakmaksızın aynı saygı çerçevesinde davranıyorlar. Kendilerine bir faydası olmayacağını bildikleri kişiye dahi aynı saygıyı gösteriyorlar.
7    Gerekliliklerin farkındalar
    Başarıya giden yolda, yaptıkları her işten keyif almak zorunda olmadıklarını, bazı şeyleri gerektiği için yapmaları gerektiğini biliyorlar.
8    Olasılıklara karşı hazırlar
    Odaklandıkları konu, ya başıma kötü bir şey gelirse değil, beklenmedik durumlarda nasıl aksiyon alacakları. İşimi kaybedersem diye endişelenmek yerine özgeçmişlerini hazırlıyorlar.
9    Yolunu arıyorlar
    Memnun olmadıkları ya da eksik olduğunu düşündükleri konular hakkında şikayet etmektense, oldurmanın yolunu arıyorlar. Mesela para konusunda huzursuzlukları varsa, kişisel finansla ilgili eğitim ya da bir kitap okuyorlar.

Bir Elele okurumdan...
Siz de bana yazın...
“Ben Zeynep Bulgulu, 96 yılından beri profesyonel eğitimimi müzik üzerine aldım ve hayata bakış noktam hep sanatla oldu. Sayısız konser ve çalışmanın ardından bir yaz akşamı Elele Dergisi’nde Özlem Hanım’ın makalesini okuyunca ‘Var olan potansiyelimi daha iyi kullanmalıyım’ diyerek kendisiyle iletişime geçtim. Telefon üzerinden yaptığımız görüşmede Özlem Hanım’ın samimi ve ilham verici tavrı hayattaki kesişimlerin insanları nasıl bir araya getirdiğine de bir örnek oldu. Bu görüşmeden sonra Özlem Hanım beni televizyon programına da konuk etti, orada da beni tüm sıcaklığıyla karşıladı. Sanki olacak güzel ve yeni işlerin başlangıcını çağırmıştı bu görüşme. Ve hayatta tıkandığımız zamanlarda bazı kişiler bazı dokunuşlarla ‘haydi kalk’ der ya insana... Özlem Hanım o görüşmede demişti ki, ‘Çok başarılı ve güzel bir genç kadınsın, kendini hafife alma!’ Ve artık farkındalık böyle başladı...”