Kendi yarattığınız oyunun başrolünü kapın

Sevgililer Günü telaşı geldi çattı...

Yeşim Varol Şen

Yeşim Varol Şen


Kendi yarattığınız oyunun başrolünü kapın

Bir yandan sevgiliye ne hediye alsam planları, bir yandan ne program yapsak araştırması… Kırmızı kalplerle dolu vitrinlere bakıp heyecanlananlar olduğu kadar, tüm sevgililerin kutladığı bu günü özel hissetmeyip hatta ticari bulanlar da var. 

Yılbaşı, Sevgililer Günü gibi genel-özel bu günlerin, tüketim çılgınlığını körükleyen ticari bir yönü olduğu muhakkak. Ancak tüketim çılgınlığına kapılmadan, bu özel günleri manevi fırsat günleri olarak görmek ve es geçmemekte fayda var. Zira hayatın koşturması içinde monotonlaştığından dert yandığınız ilişkinizi canlandırmak için, bu özel günleri fırsata çevirmek lazım. Kendinizi kırmızı kalplerin romantizmine bırakmanın tam zamanı. 

Her şeyden önce Sevgililer Günü’nü, kendinizi ve ilişkinizi şımartmak için özel bir ara olarak görün. İlişkinizde ne zamandır süren sıkıntıları, ve hatta daha dün yaptığınız tartışmayı, bir günlüğüne bir kenara bırakmanın kimseye zararı olmaz. Bırakın kızgınlıklarınızı, kırgınlıklarınızı. Bugün veya gece, programınız neye izin veriyorsa, öncelikle sizin hayattan çalacağınız bir gün olsun. Bu akşamı en güzel ve özel şekilde geçirmek için, hayata ve ilişkinize dair sıkıntılarınızı bir kenara koyun. Güzel bir gecenin ertesi sabahına uyandığınızda,  problemlerinizin çözümüne daha yakın olduğunuzu göreceksiniz. 

Sevgililer Günü planınızı, maddi olanaklarınızla sınırlamayın. Bütçeniz kısıtlı diye romantizmden uzak kalmanıza hiç gerek yok. Sevdiğinize özel hediyeler alabiliyorsanız ne ala, pek çok
güzel seçenek var. Ama maddi sıkıntınız varsa bile, sevgiliniz için özel bir hediye düşünebilirsiniz. Kendi ellerinizle öreceğiniz bir kaşkol, yazacağınız bir mektup, kalpli bir kek kalıbında
pişireceğiniz bir kek, pekala günü güzelleştirir. Önemli olan, her günden farklı bir jest yapmak. 

Sevgilinize hediye alacaksanız, birbirinden renkli pek çok alternatif var. Unutmayın ki hediyenin ederi değil, sevdiğinize özel seçimi değerlidir. Bir düşünün bakalım nelerden hoşlanıyor. Çok sevdiği bir hobisi var mı? Belki küçüklüğüne dair bir anısında, hiç uzaktan kumandalı arabası olmadığından bahsetmiştir. Bir taşla iki kuş vurma şansını yakalarsınız belki. Ya da belki bir raket hediye edip, onu çok isteyip de bir türlü başlayamadığı tenis sporuna başlaması yolunda desteklemiş olursunuz. ‘Seni dinliyorum, söylediklerine değer veriyorum’ mesajından daha anlamlı bir hediye var mı?

Sevgilinizin ofisine bir sürpriz kutusu yollamaya ne dersiniz? İçine birlikte çekilmiş ve nostaljik bir şekilde basılmış bir fotoğrafınızı koyabilirsiniz. Malum artık bütün fotoğraflar kameraların hafızalarında esir durumda. Onun için yazdığınız birkaç cümleyle özel bir not, ofiste atıştırabileceği minik şekerlemeler ya da çikolatalar… 
Sevgililer Günü gecesi için özel bir program yapmıyorsanız bile, evde geçireceğiniz akşamınızı romantik ve özel hale getirebilirsiniz. Mum ışıkları, güzel bir kırmızı şarap ve romantik bir aşk filmi eşliğinde özel bir gece geçirebilirsiniz. Ne varsa eski filmlerde var. ‘Pretty Woman’, ‘Melekler Şehri’, ‘Kasımda Aşk Başkadır’, sevgiliyle beraber izlenebilecek romantik  filmlerden bazıları.

Sevgililer Günü’nü, size değer verilecek bir gün olarak görmekten çok, verdiğiniz değeri göstermek için bir fırsat olarak görün. Alacağınız hediyelere, size yapılacak jestlere değil, sizin neler sunabileceğiniz ve sevgilinizi nasıl mutlu edebileceğiniz üzerine odaklanın. Böylece olası hayal kırıklıklarından uzaklaşır, kendi yarattığınız oyunun başrolünü kaparsınız. Kendi sahnenizde yarattığınız büyü sevgilinizi de içine alacak ve ilişkinize değer katacak merak etmeyin.

Sevgililer Günü için içinizde maddi veya manevi gerginlik yaratacak büyük hazırlıklara gerek yok. Samimi ve içten olun yeter. Unutmayın, bu bir manevi fırsat günü. Sevginizi göstermek için bir fırsat olan bu güne aşkınızı katın yeter. 
Sevgililer Günü’nüz kutlu olsun...