Everest Dağı'na tırmanmak neden bu kadar tehlikeli?

Everest Dağı'na tırmanan dağcıların hayatını kaybetmesi ya da kaybolmasıyla tekrar gündeme gelen zorlu tırmanış koşulları büyük merak uyandırıyor. Peki, Everest Dağı'nı bu kadar tehlikeli yapan nedir? Gelin birlikte göz atalım...

Everest Dağı'na tırmanmak neden bu kadar tehlikeli?

Avustralyalı Jason Kennison'ın Everest Dağı'nın zirvesine ulaştıktan kısa zaman sonra ölmesi, dağ tırmanışının ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor. Kennison’ın vefatına dair ayrıntılar henüz yetkililer tarafından onaylanmasa da ölümü, dağcıların karşılaştığı zorluklara merak uyandırıyor.

EVEREST DAĞI İLE İLGİLİ NELER BİLİNİYOR?

Everest Dağı, deniz seviyesinden 8.849 metre yükseklikte zirvesiyle Dünya'nın en yüksek dağıdır. Bu yıl 29 Mayıs, Tenzing Norgay ve Sir Edmund Hillary tarafından Everest Dağı'nın ilk başarılı zirvesinden bu yana 70. yıl dönümü. Bu yılki tırmanış sezonu, Nepal hükümetinin rekor 478 tırmanma izni vermesinin ardından şimdiye kadarki en yoğun sezonlardan biri. Ancak 2023, 23 Mayıs'a kadar olan sezon için kaydedilen 11 ölümle ve iki dağcının daha kayıp olmasıyla, kaydedilen en ölümcül yıllardan biri olarak sona erecek.

TIRMANIŞA HAZIRLIK

Everest Dağı’na tırmanışın fiziksel, psikolojik ve teknik zorluklarına hazırlanmak için dağcılar, aylar ve hatta yıllar sürebilen kapsamlı bir hazırlık yaparlar. Yüksek rakımlarda uyuyarak ve düşük oksijenli ortamlarda eğitim alarak iklime uyum sağlamaya çalışırlar. Ayrıca 6.000 m'den daha yüksek diğer zirvelere de tırmanırlar. Dağcılar ana kampa çıkışlarını kademeli olarak gerçekleştirir. Ardından, ana kamp çevresinde veya Everest Dağı zirve rotasının kendisinde daha yüksek rakımlara (7.000 m'nin üzerinde) doğru yürürler. Ancak bu kapsamlı hazırlık riskleri ortadan kaldırmaz ve her tırmanış sezonunda kaybolan dağcılar olur.

EVEREST DAĞI'NI BU KADAR ÖLÜMCÜL YAPAN NEDİR?

Himalaya Veritabanına göre, 1922'den 2022’ye kadar Everest Dağı'nda 310'dan fazla insan hayatını kaybetti. O zaman zarfında 16.000'den fazla Sherpa olmayan dağcı Everest Dağı'nın zirvesine çıkma girişiminde bulundu ve 5.633 kişi başarılı oldu. Şerpalar ise 5.825 zirve ile başarılı çıkış yaptı. Bununla birlikte, daha birçok Şerpa, keşif gezisi üyelerini desteklemek için zirveye çıkma girişiminde bulunmadan Everest Dağı'nın üst kısımlarına tırmandı.

Everest Dağı'nın zirvesine çıkan dağcıların karşılaştığı tehlikeler arasında çığ riski, düşen kayalar/buz, Khumbu Buzul Şelalesi'ni geçerken tehlike, aşırı soğuk nedeniyle hipotermi, düşme, şiddetli yorgunluk ve bitkinlik ile aşırı düşük oksijen kaynaklı hastalıklar yer alır.

Dağcılar için ölümlerin neredeyse yüzde 84'ü iniş sırasında meydana geldi. Bu ölümlerin çoğu düşme ile ilişkili olsa da, aşırı yorgunluk, halsizlik veya aşırı düşük oksijen seviyelerine sürekli maruz kalmak da sebep olmuştur.

Everest Dağı ana kampında (5.364 m), oksijen seviyesi deniz seviyesindekinin yaklaşık yüzde 50'si kadardır. Zirvede, oksijen oranı yüzde 30'un altına düşer. Bu yüksek rakımlı, düşük oksijenli ortamlarda, tırmanıcılar akut dağ hastalığı, yüksek irtifa akciğer ödemi ve yüksek irtifa beyin ödemi için risk altındadır. Akut dağ hastalığı, üç durumdan daha hafif olanıdır ve baş ağrısı, mide bulantısı, iştahsızlık ve bazı durumlarda kusma ve yorgunluk gibi semptomları vardır.  Dinlenme veya daha düşük irtifalara inme sonrasında düzelebilir.

Ancak, yüksek irtifalara sürekli maruz kalma ile daha ciddi rahatsızlıklar gelişebilir. Yüksek irtifa akciğer ödemi, akciğerlerde sıvı birikmesinden kaynaklanır. Bu, aşırı nefes darlığına ve köpüklü, kanlı balgam üreten bir kuru öksürüğe yol açar. Yüksek irtifa beyin ödemine beyindeki aşırı sıvı neden olur ve tedavi edilmezse şiddetli baş ağrısına, konfüzyona, baş dönmesine, denge kaybına ve nihayetinde komaya veya ölüme yol açar.

Everest Dağı zirvesindeki neredeyse tüm Sherpa olmayan dağcılar, fiziksel performanslarına yardımcı olmak ve riskleri azaltmak için ek oksijen tanklarıyla tırmanmaya çalışır. Ancak, bazı dağcılar için bu yeterli değildir ve zirveye başarılı bir şekilde ulaşsalar bile, ana kampa geri dönerken çevreye veya yüksek irtifaya bağlı hastalıklara yenik düşerler.