Çevrim içi misin?

Dün akşam bir film seyrettim. Sevgilisinin kalbini kıran genç adam aralarında bir dostluk kurulan yetmiş yaşlarındaki bir diğer adamla dertleşiyor.

Deniz Çakmakcı

Deniz Çakmakcı


Çevrim içi misin?

- elimden geleni yaptım, affetmiyor beni
- yeterince konuştun mu?
- ???
- konuştun mu peki?
- Mesaj attım, hem de milyonlarca
- Git konuş onunla, gözlerinin içine bakarak özür dile!

Komedi filminin ortasında, aslında tüm insanlık olarak içinde bulunduğumuz durumu yansıtan o kadar gerçek bir sahneydi ki.

Tüm günümüz whatsapp mesajı atarak geçiyor. Onlarca whatsapp grubumuz var.

Aslında bir yandan bakınca da fazlasıyla yoğun günlerimizin içinde birbirimizle bağımızı koparmamış oluyoruz. Ancak bu artık öyle bir noktaya varmış halde ki, aşkı, sevgiyi, kızgınlığı, kalp kırıklığını, ayrılığı, barışmayı mesaj ile yaşar hale geldik.

Aklıma biri düşüyor, “ne zamandır konuşmadık” diyorum ve hemen whatsapp’a sarılıyorum. Seslerimizi duymadan konuşup gülüşüyoruz. Hasret gidermiş oluyoruz. - oluyor muyuz gerçekten?-
Bir araştırma sonucuna göre en kolay itiraflar ve özür dilemelerin whatsapp’tan yapılanlar olduğu ortaya çıkmış. E yüzünü görmeden, karşındakinin sesini duymadan, karşıdaki kişiyi bir yana koy, kendi sesini bile işitmeden itiraf etmek ne kolay. Göz göze bakmak yok.
“Mavi tık”ı üç saniye göremeyince sinir krizi geçiren nesiller yetişiyor.
Hele ki whatsapp grupları…
Onlarca whatsapp grubunuz var değil mi?
Gruplarımızla uyuyup onlarla uyanıyoruz. Ve olmazsa olmaz, elbette arada grupları karıştırıp yanlış yerlere, gitmemesi gereken mesajları yollayarak kendimizi ateşlere atıyoruz.

Mesela ben bir grubun adı değişince afallayanlardanım. Grupları karıştırdığım çoktur ki teknolojiye kısmen de olsa aklı çalışan, uyum gösteren, hayatına çabuk alan ve nimetlerinden faydalanan biriyim.

Grup isimlerinin ve hatta profil resimlerinin değişmesine karşıyım! Değiştirmeyin arkadaş. İnsandır şaşar, olmaz olur, bir düğmedir, basarsın yanlış yere yanlış ileti gidiverir. Sonra ayıkla pirincin taşını.

Kız arkadaş, gıybet, çift, tatil, aile, işyeri, ilkokul, orta okul, lise, veli... gruplarımız çok çeşitli. Bu mevzu bu kadar hayatlarımızın merkezine yerleşmişken, görgümüze görgü katalım, ufkumuzu açalım diyerek (!) BBC’nin yayınladığı “whatsapp gruplarında uyulması gereken nezaket kurallarını” sizlerle paylaşmak istiyorum. Elbette kendi yorumlarımla birlikte.

1- Yönetici, grupta tüm gücü elinde tutan kişidir. Yöneticiye saygı ilk kural. Sizi gruptan çıkartır grupsuz kalıverirsiniz bir anda. Onu sevin, koruyun, kollayın.

2- Birebir konuşma yapmayın, ayıptır. Gidin özelden konuşun. Adı üstünde bu grup konuşması.

3- Bu madde çok önemli, özellikle de benim için. Mesajı doğru gruba attığınızdan emin olun. 'Gönder'e basmadan bir kez, hatta iki-üç kez, kime gönderdiğinizi kontrol edin. Sonra bunun utanma, lafı çevirmeye çalışma, küslüklerle uğraşma... çeşitli versiyonlarda takla attıracak sonuçlarıyla uğraşırsınız.

4- Muhtemelen size de bir başka gruptan gelen uzun ve gereksiz spamlerle gruplarınızı meşgul etmeyin. Bir, iki derken itici olursunuz. Başınıza iş almayın. Hele ki, “bu mesajı hemen 15 kişiye yollarsanız tüm kem gözlerden kurtulursun” tarzı mesajlardan, aman Allahım uzak durun, yalvarırım!

5- Mesajlarınız kısa ve anlaşılır olsun. Yani bir-iki sade cümleyle derdinizi anlatabiliyorsanız, coşup elli sekiz ayrı cümle kurmaya gerek yok. Sakin ol şampiyon!

6- Hayalet üye olmayın. Diyor ki; gruplarda konuşmayacaksanız yer işgal etmeyin, edebinizle gruptan ayrılın. Ve unutmayın ki, gruptaki diğer insanlar mesajlarının size ulaştığını, hatta mesajları okuduğunuzu görebiliyor. -Bunu bilmeyen kaldı mı ki?- Sorulara cevap verin, konuşmalara yorum yapın. Diğer insanlar için sizden cevap beklemek sinir bozucu olabilir. Arkanızdan konuşturmayın.

7- Gruba yeni birini eklemeden önce diğer üyelere sorun. Siz de kabul edersiniz ki birbirini tanımayan insanları aynı yere tıkmak saçma bir durum olurdu. Whatsapp grubunun da bundan bir farkı yok. Birbirini tanımayan insanları aynı gruba dahil etmeyin. Aynı şekilde de gruptan ayrılmadan evvel de bir veda edin. Adettendir.

BBC’nin yayınladığı maddelere bir de Denito maddesi eklemek elbette gerekli: Lütfen lütfen lütfen;

- Duyurularınız için grup kurmak yerine, yine whatsapp üzerinden çoklu mesaj özelliğini kullanın. Allah rızası için. Yüz yetmiş iki kişilik grup kurup “Ayşegül’ün bebeği doğdu” mesajını atıyorsanız, bu gruptaki insanları muhtemelen tanımadıkları insanlardan gelecek yüzlerce soru, espri ve yorumla baş başa bırakıyorsunuz demektir. İnsan insana bunu yapmaz!

Bu önemli kurallar üzerinde durduktan sonra son resmi rakamları da vermek isterim. Whatsapp’ın kullanıcı sayısının sene sonunda 2 milyar kişi olacakmış. Dünya kaç kişiydi sahi?

Ve sadece bir günde dünya genelide 60 milyar mesaj, 5 milyar fotoğraf ve 1,5 milyar video gönderiyormuşuz.

Rakamlar çok uçuk.

“Whatsapp bizi birbirimize bağlıyor mu yoksa aslında ayırıyor mu?” ise bambaşka ve ciddi bir tartışmanın konusu.

Anneannemin bile whatsapp’la iletişim kurduğu bu devirde, ilkokul seviyesinde hala öğretilen posta-telefon-telgraf-faks iletişim araçlarını acilen whatsapp-email-telefon olarak güncellemeleri gerektiğini düşünüyorum.

Bir de faks nedir arkadaş? D-smart üyelik iptali için hala faks istiyor. Bu yazı aracılığıyla da buna bir kez daha gülerek yazımı sonlandırıyorum.

Yaşasın teknoloji, yaşasın teknolojiyi gerekli düzeyde, dozunda kullanan firma ve insanlar.
Yaşasın whatsapp ve sevgili whatsapp grupları.
Yaşasın nezaket. Her yerde.
Whatsapp’ta bile!

Sevgiler,

Deniz Çakmakcı
@onbesdakika