Ayda kaç yere davet ediliyorsunuz?

Yeni bir alışkanlık ekleyelim hayatımıza, sosyal çevremizi yönetelim...

Özlem Denizmen

Özlem Denizmen


Ayda kaç yere davet ediliyorsunuz?

Bu sene başında, size hayatınızı yönetmek üzere yeni bir alışkanlıkla tanıştırmak istiyorum: ‘Networking’, yani sosyal çevre yönetimi. İyi bir ‘sosyal çevre’ oluşturmanız ve onu yönetmeye başlamanızın tam zamanı. Sosyal hayatınızdan memnun musunuz? Bu davetlerin sayısını, kalitesini artırmak ister misiniz? Haydi bu yeni yıl enerjisiyle yeni bir alışkanlık ekleyelim hayatımıza, sosyal çevremizi yönetelim.
 Ayda kaç yere davet ediliyorsunuz? - Resim : 1
Öncelikle herkesin yeni yılını kutlar, şahane ışıltılı pırıltılı sağlık sevgi ve para dolu bir sene dilerim. Çok heyecanlıyım, neler neler olacak kimbilir bu sene. Aile, çocuklar, aşk, para, iş... Gelin senelik plan yapalım, hedef koyalım. Ne o, yoksa siz şimdiden yaptınız mı planları? Şahanesiniz ne diyeyim. Buna hiç şaşırmadım çünkü geçen sene bu sayfalarda senelik bütçeniz, birikim hedefleriniz, eşler arası para yönetimi, kendi paranı kazanmak, iş kurmak, tatil planlamak, düğün finansmanı gibi bir çok finansal planlama metodunu konuştuk. Bu sene başında, size hayatınızı yönetmek üzere yeni bir alışkanlıkla tanıştırmak istiyorum: ‘Networking’, yani sosyal çevre yönetimi. İyi bir ‘sosyal çevre’ oluşturmanız ve onu yönetmeye başlamanızın tam zamanı. Siz ayda kaç davet alıyorsunuz? Ev daveti, oturma daveti, yemek daveti, kahve daveti, kokteyl daveti, sergi daveti… Sosyal hayatınızdan memnun musunuz? Bu davetlerin sayısını, kalitesini artırmak ister misiniz? Haydi bu yeni yıl enerjisi ile yeni bir alışkanlık ekleyelim hayatımıza, sosyal çevremizi yönetelim. Hayatta başarılı olmanın unsurlarından biri, etkili bir çevre oluşturmak ve bu ilişkileri iyi yönetip sürdürmek. Dünyada bilinen adı ile ‘networking’, bu konuda  mahir olanlara, kendini geliştirenlere ve alışkanlık haline getirebilenlere olağan üstü imkanlar ve fırsatlar yaratıyor. Tabi ki ailemiz dostlarımız bir yana, ama bir de ‘tanıdıklarımız’ ve ‘bulunduğumuz çevreler’de geçirdiğimiz zaman da çok önemli. Çünkü esas iş görüşmeleri, iş anlaşmaları, fırsatlar, bu değişik çevrelerde yeşeriyor. Bazen en ummayacağınız bir ev yemeği davetinde tanışacağınız birinin vereceği fikir, sizi alıp hiç tahmin etmediğiniz yerlere götürebilir. İşte bu fırsatları kaçırmamak ve onları iyi değerlendirmek lazım.
Etkili bir şekilde sosyal çevre oluşturmak şansla açıklanacak bir şey değil, gerçekten büyük çaba ve özen gerektiriyor. ‘İyi de bu beceri nasıl geliştirilir’ diyorsanız. Geçenlerde bu konuyu bir bilim olarak inceleyen Lewis Howes’un yazısından da etkilenerek, sizlere çevre oluşturmak için işinize yarayacak çok önemli yedi alışkanlık listeledim.
 
1. Bir davet ya da toplantıya katılmadan önce, orada olacak kişilere samimi ve içtenlikli sorular sorabilmek için hazırlanın.
Orada olması muhtemel kişilerin isimlerini öğrenin. Ve Linkedin, Facebook gibi internet sitelerinden yapacağınız araştırma ile en çok ilgi duydukları alanlar hakkında bilgi edinmeye çalışın. Önceden tanıdığınız kişiler ile ilgili ‘ben zaten onu biliyorum’ tembelliğine kapılmayın. Şu an için ne ile ilgileniyor? En son neler başarmış, araştırıp öğrenin. Karşı karşıya geldiğinizde onların son durumları hakkında bilgi sahibi olmanız ve ilgi ile sohbet etmeniz, size karşı büyük sempati yaratır.

2. Bağlantılarınıza değer katın, katkı sağlayın.
Yeni bir bağlantınıza anında katkı sağlayın. Sosyal çevrenizde bulunan birinin, yeni tanıştığınız birine, bir problemi hakkında yardım edebileceğini fark ettiğiniz anda, ne yapıyorsanız bırakıp, hemen bu iki kişiyi tanıştırın, bu çok önemli. Sizin aracılığınız sonucunda sorunu çözülen bağlantınız bu konudaki yakın ilginizi her zaman olumlu düşüncelerle hatırlayacak. Hem insanlığa yardım, hakikaten çok ulvi bir şey. Ben her hafta kendimi en az 2-3 arkadaşımı başka 2-3 arkadaşımla tanıştırırken buluveriyorum kendimi ve bu beni müthiş mutlu ediyor. Sanki telefon santral memuru gibi ya da köprü gibi verimli bir iş yapmış hissine kaplıyor insanı.

3. 'Hikaye'lerini öğrenin.
Diyelim siz kendi işinizi kurmak ve girişimci olmak istiyorsunuz. Ve gittiğiniz davette ya da ortamda başarılı girişimciler var. Onlara bulundukları yere nasıl geldiklerini sorun. Sormayan öğrenemez, unutmayın. Hikayeleri, bu kişilerin iş hayatına, para kazanmaya, yatırmaya olan  yaklaşımları hakkında size önemli ipuçları verir. Yeni kontağınızın mantalitesini daha iyi anladıkça işle ilgili değer katma ve fayda sağlama imkanınız da o kadar genişler.
Bazı girişimciler günde 16 saat çalışmayı ve bedeli ne olursa olsun hedefe ulaşmayı gurur kaynağı sayarken, diğerleri stratejik hamleleri ve doğru fırsatı beklemek konusundaki sabırlarını kendilerine övünme kaynağı yapar. Bunları bilmek, onlarla çalışmanın neye benzeyeceği hakkında size fikir verir.

4. Akılda kalacak bilgileri paylaşın. Özgeçmişinizi anlatmayın.
Biri size "Siz ne yapıyorsunuz?" diye sorduğunda, ona kariyeriniz ve iş yerinizle ilgili sıkıcı şeyler sıralamayın. Sizin aslında kim olduğunuzu ifade edebilecek kişisel bir ilginizi paylaşın. Antika toplamak ya da bir müzik enstrümanı çalmak da ‘yaptığınız şeyler’ içindedir. Böyle bir beceriniz ya da ilgi alanınız varsa, bunları paylaşarak sohbeti canlandırıp karşınızdaki insanları konuşturabilir. Örneğin ben genelde (bir finansal okuryazarlık aktivisti olduğumu belirttikten sonra), karşımdakinin ilgi alanına göre ortak ilgi alanlarımız olabilir fırsatı ile bitki ile tedavi, opera, mistik konulara olan ilgilerimi de paylaşıyorum. Böyle birçok arkadaşım oluştu, hatta bir tane bitki uzmanı benim bu konuda hocam bile oldu. Bana öğrettiği bilgiler ile birçok kişiye şifa tüyoları verebildim.

5. Kayıt tutun.
Eve döndüğünüzde, aktivite de aklınızda kalan önemli başlıkları not alın. Bu alışkanlık size hiç beklenmedik anlarda çeşitli fırsatlar yaratır. Aynı zamanda bir sonraki görüşmenizde referans oluşturur. İlişkilerinize ne kadar değer verdiğinizi gösterir. Bu arada hafızanız ve dikkatiniz ile de takdir toplar. Bir de kimle nerede tanıştığınız, onların çocukları var mı, yaşları, önem verdiği değerleri de not alın. Sonradan görüştüğünüzde onun şahsına verdiğiniz değerin, samimiyetinizin bir göstergesi olacak, takdir kazanacaktır. ‘Önce insan, sonra para’ derken bu insani değerlerimizin önemini tekrar tekrar vurguluyorum, bizi biz yapan insani değerlerimizdir.

6. Küçük taahhütlerde bulunursanız, mutlaka bunları yerine getirin.
İster gönderilecek bir e-posta olsun, ister yapılacak bir telefon hatırlatması, bir sözü yerine getirmek karakterinizi yansıtır. Sözünüzü yerine getirerek, karşınızdakinin güvenilirliğiniz hakkındaki düşüncelerinin inşa etmeye başlarsınız. Bu, iyi bir sosyal çevre yönetimi için vazgeçilmezdir.

7. ‘Önemli’ kontaklarınıza özel vakit ayırın.
En önemli beş ya da 10 kontağınızın listesini yapın ve her hafta onların iş ya da özel hayatlarına katkı sağlayacak bir hamle yapın. Bir kitap gönderebilir, işlerini kolaylaştıracak biri ile tanışacakları bir yemek ayarlayabilirsiniz. Bu en güçlü kontaklarınızla sürekli etkileşim halinde kalmanızı sağlar. Aynı sağlık ya da yatırımda olduğu gibi sosyal çevre yönetiminde de en başarılı olanlar hareketlerinde kararlı ve tutarlı olanlardır.
 
* * *
Bu alışkanlıklar sadece iş yaşamında değil sosyal hayatta da yeni yılda sizi parıl parıl parlatacak. Bu saydıklarımı uyguladığınız zaman, emin olun, aldığınız davet sayıları ve kalitesi artacak, benden söylemesi... Hepinizi sevgi ile kucaklıyor, yeni yılda sağlık sevgi ve para ile kalmanızı diliyorum…