İçinizde bahar temizliği yapın...

Çoğu kişi, gençliğinde para kazanmak için sağlığından ödün veriyor. İleriki yaşlarda da sağlığını kazanmak için para saçıyor.

Özlem Denizmen

Özlem Denizmen


İçinizde bahar  temizliği yapın...

Oysa çok geç kalmadan bu işe hem para hem de zaman harcamak ilerideki muhtemel sağlık masraflarını düşürebilir. Beslenmeye dikkat etmek ve bol su içmek şart. Yıl boyunca evimizde biriken gereksiz eşya ve kıyafetler için, nasıl bahar temizliği yapıyorsak, vücudumuzun da benzer bir temizliğe ihtiyacı var. Biriken birçok toksini vücuttan atmak için detoks yapmakta fayda var. Unutmayın sağlıklı olmak ucuz, hasta olmak pahalı. Ama nasıl?

Çok streslisiniz. Yoğun iş temposundan dolayı çok geç saatlere kadar çalışıyor, çok abur cubur yiyorsunuz. Hayatınızda alkol ve sigara var, üstüne de avuç avuç ilaç alıyorsunuz. O zaman kirlenme döngünüze göre, yılda bir kez ya da altı ayda bir kez detoks yaptırmanızda fayda var.

Nereden mi çıktı bu detoks işi? Yıllarını arınma ve sağlıklı yaşamaya adamış D-Life Sağlıklı Yaşam Merkezi Koordinatörü Gül Kaynak ile sohbet ettikten sonra bunu anladım. Ve ben bu detoks olayını, evdeki bahar temizliğine benzettim. Gül Kaynak, konuya çok çarpıcı tespitleriyle dikkat çekiyor:

Herşey kalın bağırsakta başlıyor
Çok streslisiniz. Yoğun iş temposundan dolayı çok geç saatlere kadar çalışıyor, çok abur cubur yiyorsunuz. Hayatınızda alkol ve sigara var, üstüne de avuç avuç ilaç alıyorsunuz. O zaman kirlenme döngünüze göre, yılda bir kez ya da altı ayda bir kez detoks yaptırmanızda fayda var.

Nereden mi çıktı bu detoks işi? Yıllarını arınma ve sağlıklı yaşamaya adamış D-Life Sağlıklı Yaşam Merkezi Koordinatörü Gül Kaynak ile sohbet ettikten sonra bunu anladım. Ve ben bu detoks olayını, evdeki bahar temizliğine benzettim. Gül Kaynak, konuya çok çarpıcı tespitleriyle dikkat çekiyor:

Uzakdoğu insanı aydsa bir arınıyor!
Mesela Uzakdoğu’da insanlar haftada bir çocuklarını yıkıyorlar ayda bir de lavman yapıyorlar yani diyorlar ki en kötü şeylerin çıktığı organı temizlememiz gerekiyor. Ya da Almanya’ya bakın, eskiden kolon kanseri değil de prostat ve göğüs kanseri konuşulurdu şimdi herkes kalın bağırsak kanserinden korkuyor. Biz de çok hareketsiziz, inanılmayacak ölçüde paketli gıdalar yiyoruz, çok ilaç kullanıyoruz, çok fazla kafeinli içecek tüketiyoruz ve su içmiyoruz.

Bardağı dolmadan boşaltın
Gül Kaynak; “Tüm dünyada büyük bir sektör haline gelen sağlıklı yaşam, ABD’de özellikle sigorta şirketleri tarafından yakın plana alınmış durumda. Yapılan araştırmalara göre kişiler yaşamları boyunca sağlık harcamalarının yüzde 95’ini ömürlerinin son üç ayında yapıyor; yani bir hastalığı çıktığı zaman ancak sağlık harcamalarını arttırıyor. ‘Eyvah!’ diyorlar ama iş işten geçmiş oluyor. Oysa, hasta değilken yani bardak dolup da taşmamışken bardağı boşaltsak, toksinleri vücudumuzdan atsak her şey daha farklı olacak. Bu nedenle senede bir ya da altı ayda bir defa toksin maddeler kullanıyorsan, bunları vücudundan temizlemek için de bir şeyler yapmalısın” diyor.

Peki nasıl temizlenip arınacağız? Gül Kaynak’ın çok güzel önerileri var bu konuda. Ona göre öncelikle vücudumuza giren yiyecekler ve cildimize sürdüklerimiz, çok önemli. En az altı ay raflarda hiç bozulmadan duran cipsler, yediğimizde bize mutluluk hissi uyandıran çikolata ve şekerlemeler, tabii bir de ilaçlar... Bunlardan mümkün olduğunca uzak durmakta yarar var. Ama en önemlisi, kalın bağırsakların temizlenmesini sağlamak ve bunun için en başta bol su içmek, işlenmemiş yiyecekler ile yeşil yapraklı bitkiler yemek ve bunların suyunu bol bol tüketmek.

İşte bunlar bizi mahvediyor
RAF ÖMRÜ: Bir ürünün raf ömrü uzunsa bilin ki o ürün, bizim ömrümüzü kısaltıyor.

DERİDEKİ GÖZENEKLER: Parfüm kullanmayı ben de çok seviyorum ama hiçbir zaman tiroid bezlerimin üzerine veya koltuk altımdaki lenf bezlerimin üzerine sıkmam. Çünkü derimizde gözenekler var, üzerine ne koyarsak yüzde 68’ini vücudumuz içine doğru emiyor. Mesela sarımsağın iki başını çorapsız bir ayakla ezin, iki dakika sonra ağzınıza sarımsak tadı gelir. Bu nedenle parfümü, saçınız ve kıyafetleriniz dışında derinize sıkmanızı önermiyoruz.

TOKSİNLER: Kozmetikler çok ciddi toksin maddeler. Fransa’da A plus denilen ekonomik geliri çok üst düzey olan kadınların arasında deri kanseri inanılmaz yayıldı. Yani zengin kadınlar daha çok deri kanseri oluyor. Bunun birinci nedeni, krem ve kozmetik kullanımı çok yüksek, ikincisi ise bütün sene güneşsiz bir ortamda kaldıktan sonra güzel bir tekne turuna çıkıyorlar ve bir hafta boyunca güneşten yararlanacağım diyorlar. Güneş kremleri, yanma efektini hemen belli etmediği için uzun süre güneşte kalabiliyorsunuz. Oysa onları kullanmadan güneşe çıksanız yarım saat ile bir saat arasında vücudunuz size bir sinyal verecek, “Tamam artık ben güneşi aldım B vitaminimle çok mutluyum ama artık hasar görmeye başladım” diyecek... İşte söylemek istediğimiz şey tam olarak bu; sadece ağzımızla değil
derimizle de vücudumuza toksin maddeleri alabiliyoruz.

YANLIŞ BESLENME: Herkes zayıflamaya ve bu işe çok para harcamaya hazır, ama sağlıklı olmaya değil. Hastalık çıkana kadar hep dertleri güzelleşmek. Fakat beslenmenin de önemi çok büyük. Özellikle yeşil yapraklı bitkiler yemek, önemli.
BAĞIMLILIK: Şu an dünyada çok büyük bir sektör var: Paketli şekerleme ve abur cubur sektörü. ABD’de şirketler, milyonlarca dolar laboratuvarlara veriyorlar; ‘benim gofretim, benim çikolatam, benim gazlı içeceğim insanlarda nasıl bağımlılık yapar?’ diye araştırmaları için... Şirketler parayı, siz daha sağlıklı olun diye değil de, ürüne bağımlı olun diye harcıyor. Başarıyorlar da… Bir yiyeceğe ya da içeceğe bağımlı hale gelmemiz uzun sürmüyor. Tüm bunlar çocukluktan başlıyor.

Bu nedenle çocuğa ‘bunları yeme’ demek yerine, bilinçlendirmek lazım.
ÖDÜL VE BİLİNÇ: Çocuğunuzu ödüllendirmek için haftada bir gün hamburgerciye götürmeyin ya da paketli dondurma almayın. Hamburger ya da dondurmayı ona yaramazlık bilinciyle verirseniz çocuklarınızı bu konuda erkenden eğitmiş olursunuz. Mesela çocuğa ‘hamburger yeme’ demek zordur. Ama ‘haftada bir yaramazlık hakkı olarak bir hamburger var’ diyebilirsiniz, böylece  bu bilinci vermiş olursunuz.

SEVGİ VE ŞEKER: Bu konuda ilginç bir araştırmadan bahsedeyim: Üç yaşınıza kadar sevdiğiniz bir insan size sevgiyle birlikte şeker maddesi verirse şeker ve sevgi, bilinç altına birlikte yerleşiyor. Sonra yetişkin oluyorsunuz, o gün iş yerinde çok yoğun şekilde parasal konularla uğraşmışsınız, bir sürü şeye canınız sıkılmış eve gidiyorsunuz eğer kimse size sarılıp seni çok seviyorum seninle gurur duyuyorum, sen bugün çok iyi bir iş çıkardın demezse onu yapan; bir çikolatalı ezme kavanozu oluyor. O kavanozun dibini gördüğünüzde, kendinizi sevilmiş ve mutlu hissediyorsunuz.

GARDIROP, KİLO VE İLAÇLAR: Kilo aldıkça insanlar, giydiklerinden mutlu olmuyorlar. Ya alışveriş yapmıyorlar ya alıyor beğenmiyorlar. Aslında sizin de yaptığınız gibi ayda altı kıyafetle idare edebilir insan. Ama gerçekten kişinin kendini zayıf, sağlıklı ve enerjik hissetmesi çok önemli. Bir de ilaca verilen paraya da çok yazık. Mesela insanlara tiroid hapı veriyor doktor, hasta diyor ki; “Hayat boyu tiroid ilacımı almam gerekiyormuş!” Öyle bir şey yok. Hiçbir şeyin ilacını hayat boyu almaya ihtiyacınız yok. Yani ilaç bütçemizden kısacağız, ıspanağa, salatalığa yatıracağız.

Ev detoksu nasıl yapılır?
Örneğin, bir ayda üç hafta boyunca sadece mevsime uygun sebze-meyve yenebilir. Bu arada herkesin her gün altı bardak tüketebileceği bir içecek tarifi verelim: Limon, ıspanak, semizotu, kereviz sapı, pazı ve salatalık. Bunların hepsini katı meyve sıkacağında sıkıp içmek lazım.

Günde kaç litre su İçmeli?
Detoksa girmeye karar verdiniz, günde ne kadar su içmeniz gerektiğini nasıl hesaplayacaksınız? Her 15 kilo için böbreğiniz bir litreyi kaldırıyor.

Oruçta bir anlamda detoks
Bu arada bu ay mübarek Ramazan. Bu bir aylık dönemde ibadet ederek ruhumuzu besleyip yenilerken, kötü alışkanlıklardan uzak durarak vücudumuzu da yenileriz. Aslında oruç, bilinen en eski detoks yöntemi. Birçok din alimi, vücudun arınması, temizlenmesi adına orucun çok faydalı olduğunu kaydeder. Bu nedenle sadece Müslümanlık’ta değil pek çok dinde de oruç tavsiye edilir.

Oruç, tarif edilirken nefis terbiyesi ve arınması şeklinde yorumlanır. Oruca başlamadan önceki birkaç gün hafif yiyecekler yemek, hayvansal proteinlerden uzak durmak, bol su içmek önerilir.