Biri detoks mu dedi?

Detoks modasının eksik yanları neler dersiniz?

Yonca Tokbaş

Yonca Tokbaş


Biri detoks mu dedi?

Sağım solum detoks diyor.
Üç günde kilo verecek, arınacak diye herkes yemeği kesmiş durumda.
Herkes içiyor.
Ben 1-2 kere denedim, yapamadım.
Birinci gün tamam, ama ikinci güne devam etmem imkansız oldu.
Doğama aykırı geldi. ‘O zaman dişlerim ne diye var ki ağzımda!’ filan oldum.
Doktoruma da sordum. Bir dolu ilginç makale de okudum.
Kimse kendini uzun vadede sağlıksız bir noktaya götürüp götürmediğini pek düşünmüyor.
Hep üç günlük şeylerin, hızlı sonuçların peşindeyiz.
‘Uzun vadede ne oluruz?’ kısmı pek akla gelmiyor.
O kadar üzülüyorum ki bu sonucu hiç düşünülmeyen çılgın modalara bu kadar kapılmamıza.
Oysa mesele detoks veya bir haftada 3-5 kilo kaybı değil, olmamalı da.
Eksik anlatılan, yanlış anlaşılan bir kısmı var bu ‘detoks’ modasının. Tam da bunları düşünürken ben, Blended çıktı. Bu işi başlatan Esra Kalender, benim canım ciğerim arkadaşım Demet Kalender Şen’in kız kardeşi. Abla kardeş birlikte Blended’ı kurdular. Onların bu işe başlamasının değeri, anlamı, bilinci çok başka.

Esra, Blended’ı anlatırken, kimsenin yanlış anlamasını da istemiyor. Çok düşünerek konuşuyor. Bu bile çok dokundu bana, her işin bunca kıran kırana yapıldığı, herkesin birinin üzerine basarak rekabet etmeye çalıştığı piyasada.
O yüzden şu ilk sorunun cevabını dikkatle okumanızı istiyorum. Gerisini zaten duyarlılıkla okuyacağınızı biliyorum.

Blended nasıl doğdu, nereden aklınıza geldi? 
Aslında her şey yeşil içecekleri kendimiz için yaparak başladı. Annem, ablam ve ben BRCA1/2 denilen ve meme kanserine sebep olan gen mutasyonuna sahibiz. Üçümüz de  farklı zamanlarda bu hastalığı geçirdik. Bir gen sorunu olduğu için tekrar etme riski var. Bu yüzden annemde ve ablamda kanseri birkaç kez atlattık. Böyle olunca her şeyde biraz daha temkinli olma hali geliyor insana. Bir de doğaya, doğal olana belki de içgüdüsel diyebileceğim bir ihtiyaç gelişiyor. Biraz kafayı takıp araştırdıkça doğanın aslında pek çok sorunun çözümünü içinde barındırdığını görüyorsunuz, bitkiler de bunun çok önemli bir parçası. Yine aynı süreçte vücudun kendi kendini iyileştirme gücünün büyüklüğünü ve buna yardımcı olmanın en iyi yolunun da ona doğru gıdayı sağlamaktan geçtiğini anladık. Yeşil içecekleri de ablamla işte böylece keşfedip kendimiz için yapıp içmeye ve faydalarını bizzat hissettikçe önce annemize sonra da yakın çevremizdekilere bu alışkanlığı edindirmeye başladık. Yeşil içecekleri daha çok kişiye ulaştırma fikri bizi heyecanlandırdı ve Blended doğdu.
Biri detoks mu dedi? - Resim : 1 Biri detoks mu dedi? - Resim : 2
Blended’ın farkı ne?
Blended bir detoks içeceği markası değil. Hem yola çıkış amacı hem de ürünün kendisi farklı. Amaç çoğumuzun günlük koşuşturması içinde yeterince tüketemediği ve aslında temel beslenme ihtiyaçlarımızın neredeyse tamamını karşılayan bir gıda grubu olan yeşillikleri daha çok tükettirmek. Vücudumuzun kendi kendini iyileştirme gücünü uyanık tutmaya yardımcı olmanın bize göre en iyi yolu onu aç bırakmak değil, ona doğru gıdayı vermek. Yeşillikler de bu gıdaların başında geliyor. Sadece yeşil bitkilerde bulunan klorofil sayesinde güneşin tüm enerjisini bize, hücrelerimize taşıyor, vücudun ihtiyaç duyduğu vitaminler, amino asitler, antioksidanlar, temel yağ asitleri, Omega 3, mineraller ve hatta çoğumuzun sadece hayvansal gıdalarda bulunduğunu zannettiğimiz proteinler, yeşilliklerde topluca mevcut. Burada yeşilliklerin sahip olduğu yüksek besin değeri dışında çok önemli bir diğer konu ise lif. Blended yeşil içeceklerinde, detoks içeceklerinde olduğu gibi lifler ayrılmıyor, çünkü vücudun her gün kendi kendine zaten yaptığı temizlik görevinde, ona en büyük yardımı adeta bir sünger görevi üstlenen lifler yapıyor. Lifleri ayırmamamızın bir diğer nedeni de şu; liflerin ayrıldığı sebze-meyve sularında içerikteki meyvelerin şekeri kana çok hızlı karışıyor. Bu da kan şekerini ani olarak yükselten ve aynı şekilde ani olarak da düşmesine sebep olan bir durum. Lifler ise şekerin kana karışmasını yavaşlatıyor. Ayrıca lifler bizi tok tutuyor. Böylece, yeteri kadar lif tüketebildiğimizde, sağlıksız ara öğün, gereksiz atıştırma gibi bizi uzun vadede sağlığımızdan uzaklaştıran şeylerin de önüne geçiliyor. Yeşil içecekleri arada sırada değil düzenli tüketmek de çok önemli. Bu nedenle biz haftalık ya da aylık üyelik sistemiyle, doğanın bize sunduğu en eksiksiz gıda grubu olan yeşilliklerle meyveleri karıştırıp, cam şişesinde her sabah taze olarak bir adet yeşil içeceği üyelerimizin kapısına bırakıyoruz. Eski günlerde sabah kalktığımızda kapımızda bulduğumuz günlük süt sistemi gibi yani. Gün içinde herhangi bir öğün ya da ara öğün yerine içilebilir. Mesela kahvaltı yerine. Güne işlenmiş gıda ile değil de, gerçek, taze, doğadan gelen bir gıdayla başlamak tüm günü etkiliyor.
Biri detoks mu dedi? - Resim : 3
Sizi piyasada en çok düşündüren, endişelendiren ve umutlandıran şeyler neler? 

İnsanların sağlık konusuna artan ilgileri umutlandırıcı. Ancak sağlık konusunda trendlerin olması iki sebeple biraz endişe verici; biri trendlerin insanları yeterince inceleme ve ‘bu bana gerçekten iyi gelir mi?’ sorgulamasını yapmalarına imkan vermeyecek kadar hızlı gelişen ve insanları içine çeken bir şey olması, diğeri de gelip geçici olmaları. Sağlık kısa süreli, geçici çözümlerle sağlam tutulabilecek bir şey değil, ona her yeni gün yeniden iyi bakmak gerekiyor.

Elinde olsa, bu konuda neye el atar neyi değiştirmek ne geliştirmek isterdin?
Temiz, gerçek, doğal gıda olmayan, bizi gerçekten beslemeyen her şeyi geri dönüşsüz olarak yok etmek isterdim. Öyle bir süper kahraman karakter yaratsalar ya gerçekten!  

Bu işi yaparken en çok önemsediğin değer ne?
Kendimin tüketmeyeceği hiçbir şeyi üretmemek. Doğaya zarar vermemek.

Yaptığın iş hakkında tek cümle kurmanı istesem?
Gıdamız ilacımızdır. Hipokrat kurmuş cümleyi...

Seni en mutlu eden şey ne?
Bize iyi gelmiş bir şeyi başkalarının elinde görmek ve onlara da iyi geldiğini duymak. Vaktimin büyük kısmının ofis masasında değil, yeşilliklerin meyvelerin arasında geçmesi.

NİSAN YAĞMURU
Ne çok seviyorum şu nisan ayını anlatamam size!
İçinde bahar var, açan çiçek, tomurcuklanan ağaç var.
Yaza giriş var. Açılma saçılma var. Ahanda az kaldı deniz kokusu var.
Totomuzla -yapacak bir şey yok- yine barışma zorunluluğu var. Onu yok etme isteğinin tavan yaptığı bir komedi hali var.
Aşk kokusu var. Olasılık var.
Umut var.
Nisana böyle yumuşacık giresim vardı.
Hemen bir spotify listesi yaptım.
Nisan gibi playlist oldu işte. spotify.com/user/4yaprakliyonca adresim.
Playlist’lerim hizmetinizdedir efenim.
Rakı Balık Yonca da var bak... O işte çok acayip sevdiğim ve bana özel.
Müzik ruhun gıdası, dinleyip güzelleşelim.

‘SUPERMAN’İN BAŞINA GELEN....
Her dört dakikada bir, bir kişi omurilik sakatlığı geçiriyor. Dünya çapında üç milyon kişi omurilik sakatlanması nedeniyle engelli. Türkiye’de ise 150 binin üzerinde omurilik felçlisinin olduğu tahmin ediliyor. Bu rakamın yüzde 90’ı tekerlekli sandalyeye ve bir başka kişiye bağımlı yaşamak durumunda kalıyor. Omurilik felcinin kalıcı tedavisine yönelik araştırmalar için kurulan bir vakıf Wings For Life Vakfı. Hatta ‘Superman’ filmleriyle hayatımıza giren aktör Christopher Reeve’in atından düşerek omurilik felci olması sonucu, Wings for Life Vakfı ile ortak çalışan bir vakıf da bu konuda yaptığı kök hücre çalışmalarıyla umut vadediyor. Yapılan güç birliği ile hem farkındalık hem de bu konuda yapılan bilimsel çalışmalara kaynak sağlanıyor. Vakıfa kaynak yaratmak için yola çıkan projelerden biri de Wings For Life World Run. Dünyanın dört bir yanında omurilik araştırmalarını desteklemek üzere ilk kez 2014’te koşuldu. Binlerce atletin tüm dünyada aynı anda 34 ülkede koşmaya başladığı yarış 3 Mayıs 2015’te, Alanya’da 14.00’de start alacak. Bu projenin ben de Türkiye’de gönüllü elçisiyim ve 3 Mayıs’ta Alanya’da dünya ile aynı anda koşmaya başlayacağım. ‘Koşamayanlar için koşuyorum’ diyerek, aslında omurilik felci için yapılan bunca bilimsel çalışmaya umut olabilmek, fayda sağlayabilmek istiyorum. 3 Mayıs’ta sosyal medya’da #worldrun hashtag’i ile farkındalık için destek vermeye beklerim.
Biri detoks mu dedi? - Resim : 4