Labubu çılgınlığı: Sevimli canavarların moda dünyasını ele geçirdiği trend
Uzaylıları beklerken, canavar istilasının tam ortasında bulduk kendimizi. Minik dişleri ve kocaman kulaklarıyla Labubu, bir oyuncaktan da öte. O artık bir stil parçası.
İrem Naz Güvel
Popüler kültürle olan inişli çıkışlı ilişkimizin son sınavı, Labubu. Uzun kulakları, hınzır gülümsemesi ve pofuduk yapısıyla ne tam anlamıyla sevimli ne de korkutucu olan bu tuhaf figür, son aylarda çantalarımızda charm, Instagram’da sürpriz kutu açılım videolarında yıldız olarak karşımıza çıkıyor. Bir zamanlar sadece Asya’daki koleksiyonerlerin ilgisini çeken bu karakter, artık küresel bir fenomen. TikTok’ta milyonlarca izlenmeye ulaşan Labubu “unboxing” videoları, bu minik canavarları sokak modasının yeni aksesuarı haline getirdi. İlk bakışta bir çocuğun oyuncak rafından fırlamış gibi dursalar da, aslında yetişkinlerin radarında.
Başlangıçta “Ne tatlı” diyerek göz kırptığımız bu minik yaratıklara, bir süre sonra içimizdeki Miranda Priestly bakışlarımızı yönelterek, “Gerçekten buna mı düştük?” diye yargılıyoruz. Evet, düştük. Çünkü ne kadar “bir balon” olsa da, sosyal medya akışımızda her gün karşılaştığımız bu karakterlere “Hayır” demek, düşündüğümüz kadar kolay değil. Özellikle sınırlı sayıda üretilen modeller, koleksiyon pazarında adeta dijital altın gibi değer görüyor. Takas gruplarında dönen astronomik fiyatlar, bazı figürlerin ikinci el piyasasında lüks bir çantayla yarışır hale gelmesine neden oldu. Bugünlerde rengarenk Labubu’lara sahip olmak, lüks bir çantayı kolumuza takmaktan daha değerli. Labubu, trendlerin ne kadar hızlı yükselip hayatımıza sızdığını, sonra da bir anda kaybolduğunu gösteren canlı bir örnek. Popüler kültür yine kazandı görünüyor.
Fotoğraf: GettyImages
Hınzır gülüşün perde arkası
Oysa Labubu’nun hikayesi çok kişisel. Hong Konglu çizeri Kasing Lung, çocukken ailesiyle birlikte Hollanda’ya taşındığında, elinde oyun konsolu veya bilgisayar olmadan geçen saatlerini çizerek doldurmuş. İskandinav mitolojisine duyduğu ilgi, onu trollerden ilham alan bir karakter yaratmaya itmiş ve sonunda ortaya Canavarlar adlı resimli kitap serisi çıkmış. Bu kitapta Labubu, yardımsever, biraz da sakar bir dişi elf kabilesinin neşeli ama yanlış anlaşılmaya açık üyesi olarak hayat buldu.
Labubu’nun ilk oyuncakları yalnızca Çin’de piyasaya sürüldü, bu da ününü bir süreliğine bölgesel sınırlar içinde tuttu. Ancak Pop Mart’ların dünya çapında satışa başlamasıyla dengeler değişti. Küresel patlamanın fitilini ise trendsetter Blackpink üyesi Lisa ateşledi. Çantasına taktığı Labubu charm’larıyla verdiği pozlarda ve röportajlarında bu karaktere olan takıntısını açıkça dile getirdi. O günden sonra 9 dişi, hınzır gülüşlü bu “çirkin-sevimli” canavarlar sadece Asya’nın değil, dünyanın dört bir yanındaki “popüler kültür kölelerinin” gözdesi haline geldi. Bugün sosyal medyada her köşeden karşımıza çıkan Labubu’lar, belki bir sanatçının yalnız geçen çocukluğunun ürünü, belki de Pop Mart’ın zekice kurguladığı bir pazarlama mucizesi. Ama ne olursa olsun, bu canavarların arkasında yaratıcısı Kasing Lung’un ve de Pop Mart yöneticilerinin yüzünde beliren o ikonik hınzır Labubu gülümsemesini görmek pek de zor değil.
Fotoğraf: GettyImages
"Artık lüks markalar da kendi Labubu'larını tasarlayarak yepyeni bir "peluş charm" stilinin doğmasına neden oldu."
Bir moda meselesi
Çantaların kişiselleştirildiği, stilin artık sadece markayla değil karakterle de ölçüldüğü bir dönemde, Labubu ve benzer figürler altın çağını yaşıyor. Sonny Angel’lar, Cry Baby’ler ve diğer minik figürler, çantalardan sarkan yeni nesil aksesuarların başında geliyor. Başlangıçta sınırlı sayıda üretilen bu figürler, sosyal medyanın etkisiyle hızla “it girl” statüsüne ulaştı. Bu yeni estetik anlayış, “çocuksu” olanla “lüks” olanı cesurca birleştiriyor. Lisa’nın Louis Vuitton çantasındaki Labubu, Rihanna ve Dua Lipa gibi isimlerin radarına girdikten sonra, markasız bir figürden global moda ikonuna dönüşmesinin sembolü oldu. Üstelik Cher gibi büyük bir ikon da çantasına bir “canavar” iliştirdi.
Bu minik canavarların asıl gücü, kişiselleştirme imkanı sunmaları. Yeni bir çanta almak yerine, mevcut çantanıza karakter katmak isteyenler için Labubu gibi figürler hem ekonomik hem de yaratıcı bir çözüm. Üstelik kullanıcılar, bu figürleri Barbie bebekler gibi giydirip kombinlerine uyarlayarak aksesuarı aktif bir stil unsuruna dönüştürüyor.
Sosyal medyanın etkisiyle “it girl” statüsüne yükselen bu figürlerin en ikonik örneği, Lisa’nın Louis Vuitton çantasındaki Labubu oldu.
Lüksün peluşa dokunuşu
Moda dünyası, Labubu’nun “canavar” cazibesine kayıtsız kalamadı. Hermès’ten Louis Vuitton’a kadar birçok lüks marka, charm’larıyla eğlenceli bir dansa girişti. Moda evleri, kendi “sevimli ama karakter sahibi” alternatiflerini de masaya koydu. Burberry’nin ikonik Thomas Bear Charm’ı, klasik ekose desenini peluş bir ayıya taşıyarak markanın DNA’sını hem nostaljik hem de modern bir biçimde yansıtıyor. Prada’nın Teddy Bag Charm’ı, yumuşacık dokusuyla “şık peluş” tanımını birebir karşılıyor. Hermès’in Budy Charm’ı ise minik köpek formu ve ince işçiliğiyle sadelik içinde mizah sunuyor.
Peluşlar artık yalnızca çantalarda veya kemerlerde charm olarak değil, markaların yeni sezon koleksiyonlarında başlı başına parçalar olarak da karşımıza çıkıyor. Coach, son defilesinde peluşlardan ilham alarak pofuduk ayakkabılar tasarladı. Labubu’lar henüz bugünkü kadar popüler değilken Pronounce, onlarla özel bir iş birliğine imza attı. İkili, podyumdaki ilk görünümlerinde Pronounce’un imza rengi canlı mor kürkü, sarı ve mavi burun-kulak detaylarıyla tamamladı. Ayrıca markanın ikonik Infinity Rope motifini taşıyan kıyafetler giyerek koleksiyonun ruhuna uyum sağladılar.
Fotoğraf: GettyImages
Canavar avı
Labubu, Sonny Angel ya da Cry Babies’lerin sadece sevimlilikleriyle değil, satış stratejileriyle de bu kadar popüler hale gelmelerinin bir sırrı, sürpriz kutular. İçinden ne çıkacağını bilmeden alınan bu kutular, tahmin ettiğimizden daha da çekici. Psikologlar bu döngüyü “mikro düzeyde bir heyecan-sonuç mekanizması” olarak tanımlıyor. Kutuyu alıyorsunuz ve içinden hangi figür çıkacak bilmiyorsunuz. Belki tam hayalini kurduğun “sürpriz” karakteri bulacaksınız, belki de zaten elindekilerden biriyle tekrar karşılaşacaksınız. Ama paketi açtığınız o birkaç saniye, dopaminin zirve yaptığı, çocukluğun saf heyecanını geri çağıran bir an oluyor. Labubu’ların bu kadar obsesif şekilde toplanmasının arkasında da bu döngü yatıyor. Her yeni figür, eksik bir parçanın tamamlanması gibi tatmin edici.
Sosyal medyada Labubu açılım videoları “Labubu hunting” olarak adlandırılıyor milyonlarca kez izleniyor. Kutudan nadir bir figür çıktığında verilen çığlıklar, mutluluk gözyaşları, abartılı tepkiler ekran başındakiler için zaman zaman yorucu ve cringe olabiliyor. Bir açıdan da, bu sürpriz kutu sistemi slot makinelerine benzetiliyor. Elbette kumar kadar riskli değil, ama aynı dürtüsel mekanizmayı tetikliyor. Ve bu sistem, alışverişi yalnızca “bir şey alma” eyleminden çıkarıp, kendini tatmin etme deneyime dönüştürüyor.
Fotoğraf: GettyImages
Nostalji fırtınası
Kapitalizm içimizdeki çocuğu hedef almayı hiç bırakmadı ve kabul edelim, bunu yaparken de oldukça başarılı oldu. Ferby’ler, sanal bebekler, Hello Kitty gibi geçmişin ikonları, yeniden yükselişe geçen bu “çirkin sevimli” estetikle Labubu gibi karakterlerin yolunu açtı. Crocs’un renkli pin’leri, Hello Kitty temalı çanta aksesuarları hepsi hem Z kuşağının oyun alanına hem de 90’larda büyümüş yetişkinlerin nostaljik damarına dokunuyor.
Dışarıdan bakıldığında bu peluş görünümlü minik yaratıklar çocuklara hitap ediyor gibi görünebilir. Ama Instagram’da Labubu kutusu açan kullanıcı profiline dikkat edin. Labubu’nun her yaştan fan girl’ü var. Uzmanlara göre özellikle kadınlarda oyuncak figür koleksiyonculuğu, nostaljik bir kaçışın ötesinde, kontrol hissini yeniden kazanma ve “rare” figürü bulma gibi küçük başarılar üzerinden psikolojik tatmin sağlıyor. TikTok’ta “Adult Toy Collectors” etiketi altında binlerce video var ve çoğunda, stresli bir iş gününden sonra evine gelip figürlerini sıralayan, saklayan, tematik şekilde düzenleyen kadınlar yer alıyor.
Fotoğraf: GettyImages
Labubu’nun uzun yaşam sırrı
Peki, Labubu’nun modası geçecek mi? Elbette, her trend gibi onun da bir gün eski bir çantada, hafif toz tutmuş halde karşımıza çıkacağı kesin. Ama bu, düşündüğünüzden çok daha geç olabilir. Çünkü Labubu’yu sıradan bir trendden ayıran en büyük özellik, sürpriz kutularla sürekli kendini yenileme gücü. Her seride değişen temalar, sınırlı sayıda çıkan figürler, “sürpriz” karakterler ve sosyal medyada yaratılan heyecan, bu minik canavarın güncelliğini ve cazibesini korumasını sağlıyor.
Yeni nesil tüketici, hızlı modanın tekdüzeliğinden sıkıldı, şimdi sınırlı sayıda, koleksiyon değeri taşıyan ve “Ben de bu kültürün bir parçasıyım” hissi veren ürünlere yöneliyor. Modanın deneyim ve hikaye sattığı dönemde Labubu ve arkadaşları tam olarak bu ihtiyaca cevap veriyor. Ancak unutulacağı güne dek daha nice sürpriz kutu açılacak ve Labubu’nun yaramaz gülümsemesi stilimizin bir parçası olmaya devam edecek.