Sevgilinle romantik bir akşama renk katacak 10 film

Sevgililer Günü’nü sevgilinizle baş başa geçireceğiniz bir bahane olarak düşünüp neler yapabileceğinize karar veremiyorsanız doğru yerdesiniz! Size önereceğimiz filmlerle Sevgililer günü akşamı daha da güzelleşecek.

Sevgilinle romantik bir akşama renk katacak 10 film

Sevgililer Günü bu sene pazar gününe denk geldiği için aslında tüm günü tembellik yaparak bile geçirebilirsiniz. Bizim önerimizse güne en sevdiğiniz kişiyle muhteşem bir kahvaltı yaparak başlamanız, lezzetli bir kahveyle devam etmeniz ve akşam harika bir pizza eşliğinde romantik film izlemeniz yönünde! Sizce de kulağa kusursuz bir plan gibi gelmiyor mu? O zaman günü planlamak sizden, film önerileri bizden!

About Time

Erkek üyelerinin zamanda seyahat etme yeteneği olan bir ailenin oğlunun hikayesini anlatan tatlı mı tatlı bir film About Time. Hem zamanda yolculukla bir bilim kurgu şovu hem de romantizm bu filmde bir arada. Yüzünüzde kocaman bir gülümseme bırakacak, kimi zaman göz yaşlarına boğacak filmi, aşka dair tespitleri ve baba rolünü canlandıran Bill Nighy’nin muhteşem performansı için bile izleyebilirsiniz. Ayrıca filmin soundtrack’i en az senaryosu kadar güzel.

Perfetti Sconosciuti

Bu filmi sevgiliyle izlemek biraz riskli çünkü çiftlerin arasındaki tüm gizli saklı olaylar dökülüyor, üstelik hiç de yabancı bir şekilde değil, telefonlar aracılığıyla! Ama gecenize heyecan katmak için tercih edebilirsiniz. Tabii filmde oynanan oyunu oynamamak şartıyla! Neredeyse tek mekanda geçen film, akşam yemeği yemek üzere bir araya gelmiş üç çift ve sevgilisini evde bırakmış bir adamdan oluşan yedi kişilik arkadaş grubunun oynadığı bir oyunu konu alıyor. Oyunun kuralı oldukça basit; telefona gelen her arama, mesaj ve e-posta herkesle paylaşılacak! Denemeye cesaretiniz olmasa bile izlemeye vakit ayırabilirsiniz. 

Our Souls at Night

Netflix üzerinden izleyebileceğiniz romantik ama komedi olmayan oldukça tatlı bir film bu. Üstelik Jane Fonda ve Robert Redford gibi Oscar ödüllü iki sinema devini bir arada, naif bir aşkın içinde izlerken sevgilinizle bir ömür geçirmeye karar vermeniz an meselesi olacak. İki dul komşunun yalnızlıklarına çare bulmak adına verdikleri basit bir karar, iflah olmaz bir romantizme nasıl dönüşür merak ediyorsanız, sevgilinizle bu filmi izleyin deriz.

Arrival

Şimdi bilim kurgu filminin Sevgililer Günü’yle ne alakası var diye düşünebilirsiniz. Öncelikle Arrival’ın konusu romantizmden çok uzak; dünyaya gelen uzaylılarla iletişim kurabilmeyi ve zamanı farklı bir boyutta anlayabilmeyi başarmayı anlatıyor. Bu da kendi açısından bakınca oldukça romantik bir fikir. Üstelik filmin içinde parça parça gidişatını gördüğümüz bir aşk hikayesi de var. Filmin en çarpıcı yanıysa sorduğu “Eğer hayatınızı baştan sona görebilseydiniz, bir şeyleri değiştirir miydiniz?” sorusu. Buna vereceğiniz cevabı düşünürken filmi kaçırmayın.

The Great Gatsby

F. Scott Fitzgerald’ın 1925 yılında yazdığı roman 2013’te Leonardo DiCaprio ve Carey Mulligan tarafından modern zamana alışmış gözlere hitap edecek şekilde sinemaya uyarlanmıştı. Ama neredeyse 40 yıl önce Francis Ford Coppola’nın senaryosunu yazdığı versiyon 1974 yılında seyirciyle buluştu. Üstelik Daisy Buchanan rolünde Mia Farrow ve Jay Gatsby rolündeyse Robert Redford vardı. Klasikleri seviyorsanız sevgilinizle bu filmi izleyip romantizmi nostaljiyle bir araya getirebilirsiniz.

Crazy Stupid Love

Emma Stone ve Ryan Gosling, La La Land filminde harika bir çifti canlandırmadan önce Crazy Stupid Love’da yine bir çifti canlandırmışlardı. Bu filmde o kimyaları o kadar iyi tutuyor ki yapımcıların onları bir araya getirmek için fırsat kollamasına şaşırmamak lazım. Aslında bu film ikilinin aşkını konu almıyor ama orta yaş sendromu yaşayan bir erkeğin yaşadıklarını izlerken yanda harika bir sos gibi duruyor. Bu da izlemek için yeterince iyi bir sebep.

Walk The Line

Johnny Cash’in müziğe olan aşkını, fırtınalı hayatını, sanatını icra ederken yaşadığı psikolojiyi ve tabii ki June Carter ile olan ilişkisini izlerken basit bir hikayenin bile nasıl çarpıcı olacağını her dakikada hissedebilirsiniz. Kulağınıza müzikleriyle gözünüze oyunculuklarıyla bayram ettirecek bu filmi bahsi geçen müzisyenleri tanımasanız veya sevmeseniz bile beğeneceğinize eminiz.

Two For The Road

Audrey Hepburn denince hepimizin aklına Breakfast at Tiffany’s geliyor olabilir ama bu onun en severek izlenesi filmlerinden biri. Albert Finney ile Hepburn’ün yaşadıkları set aşkını ekrana yansıtabilen, günümüzde bile örneğine sık sık rastlanan tarzda zamansız bir konusu olan film, tarihi itibariyle sıkıcı olsa da kesinlikle izlenmesi gereken bir klasik.

Blue Valentine

Bu filmi aşk filmi olarak nitelendireceksek tek taraflı bir aşk hikayesi demeliyiz. İç burkan konusunu ağır ağır işleyen ve karanlık bir atmosferi olan bu film Sevgililer Günü’ne ne kadar uygun olur bilemiyoruz ama aşkınıza hazır yanınızdayken sahip çıkmanız için size bir fırsat verebilir. Filmin acı ama gerçek havası sizi büyüleyecek!

Knocked Up

Tek gecelik bir ilişki nasıl uzun dönemli bir faciaya dönüşür? Partilerden çıkmak bilmeyen Ben, bir gece beraber olduğu Alison’ın kendisinden hamile olduğunu öğrenir ve olaylar hiç hayal edemeyeceğiniz kadar komik şekilde gelişir. Film aynı anda hem içinizi karartmayı hem de açmayı anda anda başaracak ve tüm bunları yaparken sizifazlasıyla güldüre