Eğitimde son nokta

Gelişen teknoloji ile birlikte eğitim modelleri de yenileniyor ve müfredatlara yeni yaklaşımlar ekleniyor. Birçok özel okul yeni eğitim modelleriyle birlikte sorgulayan, araştıran ve üreten yeni nesilleri geleceğe hazırlıyor. Yeni eğitim modelleriyle ilgili merak edilenleri Hürriyet Gazetesi Eğitim Müdürü Nuran Çakmakçı’ya sorduk.

Eğitimde son nokta

Yazı: Zeynep Güler Ceylan

Eğitim sisteminde uygulanan yeni eğitim modelleri hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’de özel okullar farklı eğitim modellerini uyguluyorlar. IB Reggio Emilia Yaklaşımı, Walldorf Pedagojisi, Montessori Pedagojisi, PYP (Primary Years Program), High Scope, STEM eğitimi gibi modellerin bir bölümüne müfredatlarda yer verilebiliyor. Güçlü çocuk ve ilişkiler, proje tabanlı öğrenme ve çok rollü öğretmeni kapsayan Reggio Emilia yaklaşımında önemli olan çocuk. Öğretmenler pedagoglarla iş birliği içinde çocukların ilgi, merak ve ihtiyaçlarında yola çıkarak çalışma yapıyorlar. Çocuğun tüm gelişim alanlarına odaklanarak eğitim almasını hedefleyen Walldorf pedagojisinde yoğun bahçe zamanı ve doğa ile iç içe bir eğitim hedefleniyor. Merkezinde çocuk olan ve öğretmenin çevreyi hazırlamak ve çocuğun çevresi ile etkileşime geçmesinden sorumlu olan Montessori pedagojisinde ise çocukların kendilerine özgü birey oldukları ve onların kapasiteleri doğrultusunda öğrenebildikleri vurgulanıyor.

3-12 yaş çocukları için planlanan PYP’de bilgi tek başına yeterli olmuyor, beceri ve tutumların da geliştirilmesi öngörülüyor.
Çocuğun aktif öğrenmesinin amaçlandığı High Scope modelinde çocuklar kendi kendilerine planlayıp öğreniyorlar. ABD, Almanya, Çin, Japonya gibi ülkelerde uygulanan ve sorgulayan, araştıran ve üreten nesiller yetiştirmeyi hedefleyen STEM eğitiminin Türkiye’de uygulanması için Milli Eğitim Bakanlığı müfredatta yer verdi. Anaokulundan üniversiteye kadar uygulanması planlanan ve hatta bazı okullarda yer alan bu programda, öğretmenin öğrencileri üst düzey düşünme, ürün geliştirme, buluş ve inovasyon yapabilme seviyesine ulaştırması hedefleniyor. Mevcut sistemlerden farklı olarak deneyerek öğrenciler öğrenmeyi gerçekleştiriyor.

Bu eğitim modellerinin öğrencilere katkıları neler oluyor?
Bu eğitim modelleri gerçek anlamda uygulanırsa, öğrenciler yaşayarak, deneyimleyerek ve en önemlisi zevk alarak öğrenirler. Örneğin STEM eğitiminde aynı konuyu birkaç farklı derste deney yaparak öğrenme sürecine girebilirler. Laboratuvar ortamında değil, doğada hem fen bilgisini hem matematiği kavrayabilirler.

Bu eğitim modelleri öğrencilerin gelecek hayatlarındaki meslek seçimlerine yön verebilir mi?
Merkezin çocuk olduğu, öğretmenin rehber olduğu ve uygulamaya dayalı her eğitim modeli çocukların öğrenme hazzını arttırır. O zaman da araştırma, sorgulama ve analiz yapma becerileri artar ve yol haritalarını buna göre hazırlarlar. Hangi alana yatkın olduklarını böylece kavrayabilir ve buna göre meslek seçimi yapabilirler.

STEM eğitim sistemi hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz? STEM neden önemli?
Milli Eğitim Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü 2016’dan itibaren STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik)  eğitimi ile ilgili hazırlıklar yapıyor. Bu modelde teorik bilgiyi uygulamaya, ürüne ve yenilikçi buluşlara dönüştürülmek hedefleniyor. Öğrencilerin derste öğrendikleri bilgileri bir bütünün parçaları olarak görmeleri sağlanıyor. Aslında bu eğitimle buluş yapma ve beceri kazanma hedefleniyor.

PASS Teorisi ve bilişsel temelli öğrenme hakkında bilgi alabilir miyiz?
Kalıcı öğrenmeyi hedefleyen bilim insanlarının geliştirdiği (Das 200, Naglieri 1999, Kirby 2000) PASS teorisi insan davranışlarının laboratuvar ve sınıf ortamında incelenmesi ile elde edilen verilere ve beyin üzerinde yürütülen incelemelere dayandırılarak oluşturulmuş. PASS Teorisi’nde önce Planlama, Dikkat, Eşzamanlı ve Ardıl bilişsel işlemleri içeren PASS Teorisi (Planning, Attention, Simultaneous, Successful) tanıtılıyor. Burada özellikle bireysel desteğe ihtiyaç duyanlara destek veriliyor.

Eğitimde son nokta - Resim : 1

UĞUR OKULLARI
Uğur Okulları, her biri alanında deneyimli eğitmen kadrosu ve zengin içerikli yayınlarıyla, sunulan çağdaş eğitim ortamı, öğrencilerin sorgulama ve analitik düşünme becerilerini geliştiren erkenSTEM ve STEM eğitimi, Uğur Sınava Hazırlık Merkezi, yoğunlaştırılmış yabancı dil eğitimi, kişiye özgü çözüm odaklı ve proaktif rehberlik hizmetleriyle ayrıcalıklı bir eğitim kurumu olmayı sürdürüyor. Okul öncesinde ve ilkokulda uygulanan erkenSTEM eğitim yaklaşımı ile sorgulayan, analitik düşünen, iletişim becerileri yüksek nesiller yetiştirmek hedefleniyor, çocukta doğuştan var olan üretme, sorgulama gibi yetenekler köreltilmeden yaratıcılıklarını kaybetmemeye yönlendiriliyor. Uğur Okulları’nın erkenSTEM ve STEM alanında gerekli akademik eğitimleri alarak uzmanlaşmış olan 600’den fazla öğretmeni ile yıl boyunca farklı projeler gerçekleştiren öğrenciler, eğitim dönemleri süresince her iki ayda bir projeyi hayata geçirirken küçük yaştan itibaren ezbercilikten uzak bir eğitim alma şansına sahip oluyorlar. Bahçeşehir Üniversitesi STEM Merkezi (BAUSTEM) akademik desteğiyle öğrencilere sunulan programlar ile yaratıcı ürünler tasarlayan öğrenciler aynı Bilgi Temelli Hayat Problemi (BTHP) için çözüm üretirken çeşitli malzemelerle dersi uyguluyor.

Eğitimde son nokta - Resim : 2

BEYKENT EĞİTİM KURUMLARI
Beykent Eğitim Kurumları, bütünsel öğrenmeyi ve sorgulamayı esas alan bir eğitim yaklaşımını benimsiyor. Okulda altı yaşından başlayarak öğrencilerin kodlama becerilerinin geliştirilmesine yönelik programlar uygulanıyor. İlköğretim ve ortaöğretimde ders programında yer alan kodlama dersleri ile öğrencilerin geleceğin dünyasında söz sahibi olabilmeleri hedefleniyor. Ayrıca küçük yaşlardan itibaren öğrencilerin seviyelerine uygun STEM eğitim modeli uygulanıyor. Bütünsel öğrenme kapsamında teknoloji ve mühendislik becerileri entegre edilmiş fen bilimleri ve matematik dersleri ile öğrenciler 21’inci yüzyıl insanının sahip olması gereken becerilerle donatılıyor.

Eğitimde son nokta - Resim : 3

ITA OKULLARI
Şişli’deki kampüsünde faaliyet gösteren ITA Okulları, titizlikle hazırlanmış ve anaokulundan başlayan haftada 10 saat İtalyanca ve 8 saat İngilizce müfredatı, Pisa sınavlarında başarılara imza atan UbD Eğitim Planlama Metodolojisi ile tasarımlanan eğitim alt yapısı, güçlü akademik kadrosu ile dikkat çekiyor. Konunun uzmanları tarafından uygulanan eskrim, makerlab, bale, drama gibi birçok kulüp çalışması ve İtalyan devleti tarafından tanınan CELI akreditasyon merkezi yetkisi ile öğrencilere özel bir eğitim kurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda öğrencilerin üniversite eğitimine kadar olan tüm adımlarını baştan belirliyor. 13 yaşını doldurmuş her öğrencinin katılmaya hak kazandığı CELI sınavında göstereceği başarı sayesinde, öğrenciler dünya üzerinde konuşlanmış birçok İtalyan devlet lisesine geçiş imkanı elde ediyor ve dilerse İtalya’daki devlet üniversitelerinin belirli bölümlerine bu akreditasyon sayesinde herhangi bir merkezi sınava girmeden kaydını yaptırabiliyor. Özel İtalyan Lisesi mezunlarının kurduğu ve amacı, yaratıcı, farklı kültürlere saygılı, hayata karşı bir duruşu olan ve öğrenmenin sadece okul sıralarıyla sınırlı olmadığını bilen dünya vatandaşları yetiştirmek olan ITA Okulları’nda çocuklar anaokul kaydı sırasında, üniversitenin kapılarını da aralıyor.