Damarsal cilt sorunlarında etkili yöntemler nelerdir?

Ciltteki yüzeysel kılcal damarların genişlemesi, doğumsal ya da sonradan gelişen birçok cilt hastalığına ve kozmetik soruna yol açabiliyor. Peki bu kırmızımsı-morumsu renkteki lekeler için tedavi yöntemler nelerdir? Acıbadem Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Simin Ada anlattı.

Damarsal cilt sorunlarında etkili yöntemler nelerdir?

Damarsal sorunlar, ciltte tipik olarak kırmızımsı-morumsu renkteki lekeler, kabartılar veya çizgilenmeler şeklinde görülüyor. Genel olarak; bu sorunlarda krem ya da ağızdan alınan ilaç tedavileri yeterli etki göstermiyor.

DAMARSAL CİLT SORUNLARINDA ETKİLİ YÖNTEMLER NELERDİR?

Acıbadem Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Simin Ada “Lazer teknolojilerindeki ilerlemeyle birlikte gelişen çeşitli lazer sistemleri, damarsal cilt sorunlarının çözümünü mümkün hale getiriyor.  Damar lazerleri, derin veya çevre dokulara herhangi bir zarar vermeden, sadece ciltteki yüzeyel kılcal damarları hedef alıyor. Ancak, damarsal sorunların tümünde tek bir tipte damar lazeri ile başarı sağlamak mümkün olmuyor. Cilt sorununun tipine ve etkilenen damarların ciltteki derinliğine göre farklı damar lazerlerini kombine etmek gerekebiliyor.  Böylelikle, farklı lazerlerin birbirlerini tamamlayıcı özellik kazanması tedavi başarısını arttırıyor. Ciltte değişen derinliklerdeki kılcal damarları hedef alan, atımlı boya (Pulse Dye) lazer (PDL), IPL ve Nd Yag lazer gibi üç farklı tipte damar lazeri kullanılarak damarsal sorunlar derinlemesine tedavi edilebiliyor” diyor.

 ALTIN STANDART TEDAVİ 

Lazer uygulamalarının cildin durumuna göre ortalama 4-6 haftada bir, 1 ile 6 seans arasında yapıldığını belirten Doç. Dr. Simin Ada, Atımlı boya lazerin (PDL), damarsal cilt sorunlarının tedavisi amacıyla geliştirilen ilk lazer olup, günümüzde halen altın standart tedavi yöntemi olarak kabul edildiğini söylüyor. Özellikle çocuklarda damarsal kökenli doğum lekelerinin tedavisinde etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış bir yöntem olan PDL’nin Porto şarabı lekesi ve yüzeyel hemanjiomların (damar beni) tedavisinde kullanılabildiğini belirten Doç. Dr. Simin Ada şu bilgileri veriyor:

“Sıklıkla yüz bölgesinde ortaya çıkan Porto şarabı lekesi, bebeklerin yüzde 0.4’ünde görülmektedir. Çocuğun gelişimi ile birlikte daha da büyüyüp koyulaşan bu lekeler, kalıcı olup, kendiliğinden gerilemez ve önemli bir estetik sorun halinde ciddi psikososyal strese yol açar. Bebeklerin yüzde 4-5 ‘inde doğumsal olarak görülen, değişik büyüklüklerde ve yüzeyel ya da derin olabilen hemanjiomlar ise zaman içinde kendiliğinden kısmen ya da büyük ölçüde gerilese bile, doku hasarına, kanama ve enfeksiyona neden olabilen damarsal oluşumlardır.”

Damar lazerlerinin, yüzde oldukça sık rastlanan bir sorun olan rozasea (gülleme) nedeniyle oluşan kılcal damar genişlemelerine bağlı “kırmızı yüz” tedavisinde de başarıyla kullanılabildiğini anlatan Doç. Dr. Simin Ada “Bacakta görülen kılcal damar genişlemeleri ve varisler damar lazerleriyle yok edilebiliyor. Özellikle PDL, kılcal damar genişlemeleriyle seyreden çeşitli inflamatuvar cilt hastalıklarının yanı sıra damarsal olmayan bazı cilt sorunlarında, yara, yanık veya ameliyat izlerinde, cilt çatlaklarında, akne ve izlerinde, dirençli siğillerin tedavisinde de alternatif bir yöntem olabilmektedir” diyor.

İLGİLİ İÇERİKLER