Her yaşın estetik bakımı ayrı

Her yaşın cilt bakımı ayrı olduğu gibi, estetik uygulamaları da farklılık gösteriyor. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Esra Bilgen, yaşlara göre cildimizi ve vücudumuzu nasıl korumamız gerektiğini anlattı.

Her yaşın estetik bakımı ayrı

15-20’li yaşlar: Ergenlik dönemi ile birlikte vücuttaki hormon değişimlerinin cilde yansımaları oluyor. Özellikle yağlı ciltte daha sık olmakla birlikte akne, bu yaş grubunun en önemli problemlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Burada birinci görev, etkili cilt temizliğine yönelmek olmalı. Güvenilir markaların cilt pH’ını bozmadan etki eden ürünleri ile cilde günlük olarak temizlik yapılması önemli ilk adımlardan. Buna, kuru ciltler için çok hafif su bazlı nemlendiriciler eklenebilir. Beslenme alışkanlıklarının dengeli olması, bu yaş grubunda cilt pH’ı ve vücut şeklinin korunmasında çok önemli bir yer tutuyor. Unutmayın, sağlıklı yaşam için gerekli olan alışkanlıklar da bu yaş grubunda ediniliyor.

20-25’li yaşlar: Yetişkin tipine ulaşan cilt için günlük temizliğin yanı sıra yılda birkaç kez profesyonel bakım ve temizlik yapılması öneriliyor. Bu yaş dönemlerinde başlamak üzere güneş koruyucu kullanılması önemli bir bakım uygulaması. Çünkü foto-aging, diğer bir ifade ile UV’ye bağlı yaşlanma bu yaşlarda başlıyor. Uzun süre güneşin altında kalmak, cildi kuruttuğu gibi aynı zamanda lekelenmelere de yol açıyor. Bu nedenle korunma ciltte çok önemli bir uygulama olarak dikkate alınmalı. Bununla birlikte bakım kremlerinin, cilt tipine uygun olarak günlük rutinlere eklenmesi önemli. Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme ile bu yaşlarda yine kilo kontrolü ve vücut şeklinin korunması sağlanmalı.

Her yaşın estetik bakımı ayrı - Resim : 1

25-30’lu yaşlar: Mimik hareketlerine bağlı olarak ince çizgilenmelerin oluşmaya başladığı bu yaşlarda, eğer güneş koruması da yeterli yapılmazsa veya solaryum gibi yoğun UV’ye maruz kalınırsa ciltte yıpranma etkileri görülmeye başlıyor. Bu dönemde mutlaka derin nemlendiriciler kullanılmalı. Ayrıca botulinum toksin gibi çizgilenmelerin derinleşmesini engelleyecek uygulamalara bu yaş aralığında başlanabiliyor. Tabii ki bütün bu uygulamalara, hekim değerlendirmesi ile kesin karar verilmesi gerekiyor. Eğer ciltte ergenlik döneminden kalma akne ve sivilce izi gibi sorunlar varsa, bunların giderilmesi için çeşitli işlemler yapılabiliyor. Bu işlemlerin başında; PRP, iğneli radyofrekans (altın iğne), dermapen ve çeşitli tiplerde lazer uygulamaları sayılabiliyor. Hangi uygulamanın yapılacağına elbette yine uzman hekimin karar vermesi gerekiyor. Özellikle soyucu işlemlerin ciltte leke bırakma potansiyeli olduğu dikkate alınırsa, bu uygulamada doğru hasta-doğru cihaz seçimi çok önemli. 25-30’lu yaşlarda ciltte kuruluk ileri düzeydeyse, nem aşısı gibi uygulamalar yapılabiliyor.

35-40’lı yaşlar: Bu yaş grubunda hekimin vereceği karara göre altı ay ila bir yıl aralığında mutlaka düzenli cilt bakımı yapılması gerekiyor. Mezoterapi, PRP uygulamaları, somon DNA ve benzerleri, bu işlemler arasında sayılabiliyor. Yüzde hacim kayıpları başlamışsa bu kez hyalüronik asit ya da kişinin kendi yağından dolgu uygulamaları yapılması uygun görülüyor. Ağız çevresi için yine dolgu uygulamaları yapılabiliyor, ince çizgileri azaltmak için çeşitli tipte lazer uygulamaları gerçekleştirilebiliyor. Eğer yüzde aşağı doğru bir sarkma başladıysa, bu defa iple askılama yöntemlerine başvurulabiliyor. Fokuslu ultrason cihazıyla da yüz ovali toparlanabiliyor, sıkılaşma ve gözenek küçültme için genişbant ışık uygulamaları kullanılabiliyor. Kolajen sentezini uyarmak ve cilt kalitesini arttırmak içinse kök hücre işlemleri, yine bu yaş grubunda önemli koruyucu uygulamalar arasında yer alıyor.

40-45’li yaşlar: İğneli yöntemlerle cildin ihtiyacı olan besinler büyük önem taşıyor. Kolajen sentezi ve uyarıcı cihazlarla ciltte sıkılaşma sağlanabiliyor. Yüzde hacim kaybı olan yerlere dolgu uygulamaları yapılabiliyor. Cildin nem dengesini sağlayacak çeşitli enjeksiyon yöntemleriyle de ciltte daha fazla ince çizgi oluşumunun önüne geçilebiliyor.

45 ve üzeri yaşlar: Cildin o anki durumuna göre, uygun cihaz ya da teknik seçimi yapılarak çeşitli uygulamalar gerçekleştirilebilir. 50’li yaşlardan itibaren göz kapaklarındaki ya da orta yüzdeki aşağı sarkmaya veya boyunda gelişen sarkmaları yönelik yavaş yavaş cerrahiler planlanabiliyor.

Her yaşın estetik bakımı ayrı - Resim : 2

Ameliyatsız uygulamalar
PRP: Ciltte en güzel uygulamalardan biri PRP. Kişinin kendi kanının işlemden geçirilmesi ve büyüme salgılayan hücrelerin ayrıştırılmasıyla elde edilen sıvı cilde enjekte ediliyor. Tamamen kişinin kendi hücresiyle cildi yenilemeye yardımcı oluyor. Birkaç seans sonra ciltte gözle görülür ışıltı, gençlik ve iyilik hali oluşuyor.

İğneli radyofrekans: Hem gözenekleri sıkılaştırıyor, hem de akne, yara izlerinde azalma sağlıyor. Özellikle PRP ile kombine uygulamalarda çok başarılı sonuçlar elde ediliyor.

Mezoterapi: Altın iğne ile ya da tek başına yapılan mezoterapi uygulamaları, cildin nem dengesini sağlıyor ve ihtiyaç duyulan aminoasit ve vitaminleri veriyor.

Nem aşısı: Cilt aşırı kuruysa mezoterapi üzerine nem aşısı yapılıyor. Bu uygulamada cilt üstüne sürülen krem, içeriden sürülmüş gibi etki sağlıyor.

Botoks: Estetik uygulamalarında yüzyılın buluşlarından biri olarak nitelendirilen botoks, kaş arası çizgi ve kaz ayakları ile mimik çizgilerinin derinleşmesini önlüyor. Güneşte gözlerin kısılması, özellikle yaza girmeden ilkbahar aylarında, uygulamaya olan talebi arttırıyor.

Dolgu: Her mevsim yapılabildiği gibi, yaz öncesinde yaptırılması halinde tüm yazın rahat ve güzel bir yüzle geçirilmesini mümkün kılıyor. Elmacık kemiği, dudak, ağız kenarı çizgileri ve çene bölgesine uygulanıyor.

Popo şekillendirme: Liposuction’dan elde edilen yağlarla kalça büyütülebiliyor. Yağlar kalçaya enjekte edilerek popo şekillendiriliyor. Özellikle bel ile sırttaki yağlar yok ediliyor ve buradan elde edilen yağlar popoya eklenerek vücutta “kum saati görünüm” oluşturuluyor.

Kombine operasyonlar: Türkiye’nin en sevdiği operasyonlardan biri de kombine operasyonlar. Diğer bir ifade ile ameliyata girmişken birkaç operasyonu birlikte yaptırmak. Liposuction ile meme, burun, çene gibi birkaç operasyon bir arada yapılarak tepeden tırnağa yenilenmek mümkün olabiliyor. Çoğunlukla da doğum yapmış kadınların talep ettiği bir operasyon grubunu oluşturuyor.

Göz kapağı ameliyatı: Son yılların en rağbet gören operasyonlarından biri de göz kapağı operasyonu. Her mevsim yapılabildiği gibi, ideal dönemi sonbahar ya da ilkbahar ayları oluyor. Ameliyat ise kalıcı bir çözüm sunarak kullanıcısına en az 10 yıl sorun yaşatmıyor, üstelik operasyon sonrasındaki ilk beş gün içinde göz normale dönüyor.

Her yaşın estetik bakımı ayrı - Resim : 3

Ameliyatlı estetik uygulamalar
Vaser liposuction: Son yıllarda Türkiye’de en çok istenilen estetik uygulamalarının başında geliyor. Zayıflama değil, şekillendirme ameliyatı olan Vaser Liposuction (Vaser Lipo), ameliyat sonrası iki bedene kadar incelme vadediyor. Boyun, kol, karın, bel, sırt, ve bacak başta olmak üzere tüm vücuda uygulanabiliyor. Ameliyata kimin uygun olacağı muayene ve cerrahi tecrübeyle belirleniyor. Vaser Liposuction sisteminde ultrasonik dalgalar, yağ hücrelerini titreştirerek yuvalardan söküyor, sıvılaştırıyor ve vakumla çekme işlemine hazır hale getiriyor. Teknolojideki son gelişmeler sayesinde uygulanan bölgede maksimum oranda yağ çekilirken; daha az kanama, ameliyat sonrasında da daha az morluk ve ağrı oluyor. Uygulamanın bir avantajı da ciltte daha sonra oluşabilecek sarkmaları önlemesi. Bu uygulama ile üç boyutlu vücut şekillendirme de yapılabiliyor. Erkeklerde baklavalı karın, kadında fit ve kas bölgeli karın elde edilebiliyor. Vaser Liposuction, son yıllarda Türkiye’de de büyük talep görüyor.

Her yaşın estetik bakımı ayrı - Resim : 4
Op. Dr. Esra Bilgen
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

* Formsante dergisinden alınmıştır.