Kabul edelim ki, eskiden ilişkileri sadece iki kişi yaşarken, şimdi araya bir de o hepimizin elinde duran, ışıklı üçüncü bir ortak girdi: Sosyal medya. Partnerinin fotoğraf beğenileri, attığı yorumlar, kimleri takip ettiği... Biliyorum, bunlar üzerine kafa yormak yorucu, hatta biraz "stalker" gibi hissettirebilir. Ama bazen o küçücük dijital hareketler, ilişkinin içinde göremediğimiz, su yüzüne çıkmaya hazır gerçekleri fısıldar.

Bir ilişkinin uzun ömürlü, sağlıklı ve tatmin edici olmasının temelinde genellikle tek bir kavram yatar: Alma-verme dengesi. Bu denge; sevgi, ilgi, emek, zaman ve maddi kaynaklar gibi tüm duygusal ve pratik katkıların iki partner arasında adil bir şekilde akışını ifade eder...

Biliyorum, o "Bir bakıp çıkayım" dürtüsü geliyor, değil mi? Ayrılığın üzerinden aylar geçse bile, telefon eline her aldığında parmakların otomatik olarak o profil ismini yazmaya başlıyor. Aslında biliyorsun, gördüğün her yeni fotoğraf, her yeni takip canını yakacak. Ama yine de o sayfaya gizlice girmek, bir ucu açık kalmış defterin son sayfasını okumak gibi bir şey. Peki neden kendimize bu kötülüğü yapıyoruz?

Bir ilişkinin heyecanı ve tutkusu zamanla yerini yorgunluğa, isteksizliğe ve boşluğa bırakıyorsa, bu durum "ilişkide tükenmişlik sendromu" (Relationship Burnout) olabilir. Genellikle iş hayatıyla ilişkilendirilen tükenmişlik, aslında duygusal yatırım gerektiren tüm alanlarda ortaya çıkabilir ve ne yazık ki, en yakın bağlarımızı bile zedeleyebilir...

Sosyal medya çağında flört etme şeklimiz değiştikçe, toksik davranışlar da yeni, parlak isimler alıyor. Ghosting'i, Breadcrumbing'i biliyorduk; şimdi ise sahte bir yakınlık ve yoğunluk hissi yaratan yeni bir trend var: Floodlighting.

Flört sahnesi, bitmek bilmeyen uygulamalar ve 'hayalet avcıları' (ghosting) ile yorucu bir hal aldı. Bu yorgunluğa karşı geliştirilen yeni trendin adı: Masterdating. Kendinle randevulaşma olarak özetlenebilecek bu kavram, partner arayışına girmeden önce en önemli ilişkiyi, yani kendinle olan bağını güçlendirmeyi amaçlıyor!

Bir sohbetin tatlı ve akıcı ritmi, bir anda yerini sessiz ve duygusuz bir griye bırakır... Cümlelerin tek kelimeye indiği, emojilerin ve samimi ifadelerin tamamen ortadan kalktığı bu durum, modern flörtleşme dilinde "dry texting" olarak adlandırılır. Peki flörtünüzün 'Dry texting' yaptığını nasıl anlarsınız?