Deniz Atam

Yönetmenliğini Deniz Atam’ın üstlendiği, "Edebi Barış" oyunu üzerine mini röportaj.

Deniz Atam

Röportaj: Baran Alışkan
Fotoğraf: Emre Kaan Erdoğan

Ebedi Barış, özel bir görev için seçilme yarışındaki üç köpeğin hikayesini anlatıyor. Oyun, izleyicide hangi hisleri uyandırmak istiyor?
Oyun Immanuel Kant’ın ‘Ebedi Barış Üzerine Felsefi Deneme’ eserini üç köpeğin Beyaz Tasma’ya ulaşma yarışı üzerinden tartışmaya açıyor. Oyun yazarı Juan Mayorga bir kefeye terörü, bir kefeye insan kalma çabasını koyarak enteresan bir metin koyuyor ortaya. Dünya devletleri arasında kalıcı bir barışın mümkün olup olmadığını tartışan metin, aynı zamanda terör, terörle mücadele ve süregelen bir devlet işleyişini de sorgulatmaya çalışıyor seyirciye.

Oyunu izlemeden önce hem yönetmen hem de oyuncu olarak izleyicinizle konuşma fırsatınız olsaydı; ona ne söylerdiniz?
‘Tadını çıkarın’ demek isterdim. Özellikle bu kadar dijitalleştiğimiz bir dönemde, insanlar tiyatroya gelmişse 70 dakikalık oyun süresince yalnızca oyuna konsantre olmalarını ve o büyülü anın tanıdı çıkartmalarını söylerdim. İnsanın insana bu kadar uzaklaştığı bir dönemde yan yana, karşı karşıyayız ve bu çok değerli bir an. Hep birlikte bu anın keyfini çıkartmalıyız. Oyun kendi içinde bir mizah anlayışına sahip ve bunun dışında 360 derece meydan sahneleme biçimiyle oynandığı için seyirciyle oyuncular arasında bir metreden az bir mesafe oluyor. Oyuncunun her anını çok yakından gözlemleme şansı yaşayacaksınız. Bu da seyirci için heyecan verici bir deneyim diye düşünüyorum.

Ebedi Barış’ı en iyi anlatacak replik hangisi?
Her karakter açısından birçok replik söylenebilir. Yönetmeni olarak baktığımda ise “Sapare aude!” (Bilmeye cesaret et!) diyebilirim.

Deniz Atam - Resim : 1

  • 12 Şubat - 20:30 – Gayrettepe Kats Sahne
  • 14 Şubat - 20.30 - Gayrettepe Kats Sahne
  • 26 Mart - 20:30 – BAU Pera Sahne