Glisemik indeks nedir?

Kan şekeriniz bir yükseliyor, bir düşüyor mu? Kan şekerinizi yükseltmek için glisemik indeksi yüksek besinlere mi başvuruyorsunuz? Peki, kan şekerinizi dengede tutmak için hangi gıdaları tercih etmeniz gerektiğini ve hangi gıdaların glisemik indeks açısından daha sağlıklı olduğunu biliyor musunuz?

Glisemik indeks nedir?

Glisemik indeks son zamanlarda tüm uzmanların üzerinde durduğu besin değerlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Peki, glisemik indeks hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Glisemik indeks nedir? Glisemik indekse göre hangi gıdalarla beslenmek gerekir? İşte tüm bu soruların cevapları ve daha fazlası...

Glisemik indeks nedir?

Glisemik indeks, herhangi bir besin vücuda alındığında bu besinin kan şekerinin artmasına olan etkisini tanımlayan bir değerdir. Glisemik indeksi yüksek olan gıdalar oldukça hızlı bir şekilde kan şekerini yükseltebilir. Ancak hızlı bir şekilde yükselen kan şekeri aynı zamanda hızlı acıkmaya neden olur. Bu nedenle bu tip gıdaları tüketmek vücudun dengesini alt üst edebileceği için kan şekerinin düştüğü durumlarda doğru bir seçim değildir. Düşük glisemik indeks içeren gıdalar kan şekerini daha düzenli ve yavaş bir şekilde yükseltir. Bu sayede vücudunuz ani değişiklikler yaşamadan kendisini dengeleyebilir. Gıdalarda bulunan lif miktarı arttıkça glisemik indeks seviyesi azalır. Dolayısıyla yüksek lifli gıdaların tüketilmesi pek çok açıdan olduğu gibi glisemik indeks açısından da oldukça faydalıdır. Günlük yeme alışkanlıklarımızı düzenlerken tükettiğimiz sabit gıdaların glisemik indeksleri hakkında bilgi sahibi olmak, kan şekerimizi ve vücudumuzun performansını kontrol etmek açısından son derece önemli. Özellikle kilo problemi yaşayanların önünde büyük bir engel teşkil eden yüksek glisemik indeks içeren yiyecekler tanındığında bu gıdalardan uzak durularak daha kolay ve sağlıklı bir şekilde kilo vermek mümkün. Zayıflama söz konusu olduğunda glisemik indeks Canan Karatay tarafından da önemi sık sık vurgulanan bir etken olarak karşımıza çıkar. Bu anlamda ilk yapılması gereken yüksek ve düşük glisemik indeksli gıdaları yakından tanımak ve yeme alışkanlıklarımızı bu değerlere göre yeniden düzenlemek olmalı.

Glisemik indeksi az olan yiyecekler nelerdir?

Besinlerin glisemik indeks seviyesini gösteren birçok tablo bulmak mümkün. Bu tablolarda yer alan değerler temel değerlerdir. Pirinç pilavı, beyaz ekmek, mısır cipsleri ve bazı meyveler glisemik index açısından yüksek değerlere sahipken; daha çok lif içeren greyfurt, kiraz, üzüm, elma gibi meyvelerin, çavdar ekmeğinin, baklagillerin ve bazı sebzelerin düşük glisemik indeks sınıfında yer aldığını söyleyebiliriz. Bu anlamda birbirine benzer bazı gıdaları kıyasladığımızda makarnanın pirinç pilavından, çavdar ekmeğinin beyaz ekmekten ve greyfurt portakal gibi lifli meyvelerin karpuz ve muz gibi meyvelerden daha düşük glisemik indekse sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu bilinçle hareket ettiğinizde birbirine benzer gıdalar arasında yapacağınız seçimler doğrultusunda yeme alışkanlıklarınızı yeniden düzenleyebilir; vücudunuzun kan şekerini kontrol altında tutarak daha kolay kilo verebilirsiniz.

Glisemik indeks diyeti nedir? Nasıl yapılır?

Glisemik indeks diyeti diğer birçok diyetle karşılaştırıldığında en mantıklı ve vücudun dengesini en iyi koruyan diyetlerden biridir. Glisemik indeks diyetinde kaloriye bağlı kalmaksızın vücudun ihtiyacı olan enerjinin düşük glisemik indeksli ürünlerden karşılanması esas alınır. Genel olarak çok lifli gıdaların düşük glisemik indeksli olduğu hesaba katılırsa bu gıdalar sayesinde daha uzun süre tokluk hissi elde edebilir; sindirim sisteminizin daha etkili bir şekilde çalışmasını sağlayabilirsiniz. Sadece kalori odaklı yapılan diyetlerde esas amaç günlük belli bir değerin altında kalori alımını tamamlamak olduğundan; genellikle ne tür gıdalarla bu değeri karşıladığımıza pek dikkat etmeyiz. Ancak bunun sonucunda ani gelen açlık krizleri ve motivasyon düşüklüğü ile baş etmek zorunda kalırız. Bu durumun psikolojik olduğunu düşünür, vücudumuzu zorlamaya devam ederiz. Ancak böyle yaptığımızda başta uyku düzenimiz olmakla birlikte yaşam konforumuz gittikçe düşmeye başlar. Dolayısıyla sağlıksız bir kilo verme sürecine dahil oluruz. Ancak glisemik indeks diyeti yaptığımızda bu gıdaların kan şekerini yavaş yavaş yükseltmesi ve uzun süreli tokluk hissi sağlaması sayesinde ani açlık krizleri yaşamaz; kendimizi daha zinde hissedebiliriz. Gıdaların sahip olduğu temel glisemik indeks değerinin yanı sıra tüketilme şekli de son derece önemlidir. Besinlerin pişirilmesi sindirimi kolaylaştırdığı için glisemik indeksin artmasına neden olabilir. Bu nedenle çiğ tüketilmesinde sağlık açısından bir sakınca bulunmayan gıdaların fazla pişmeden tüketilmesi glisemik indeks açısından daha faydalı olarak değerlendirilebilir. Özellikle sebzeler için bu durumu göz önünde bulundurabilirsiniz.

Glisemik İndeks Diyeti Nasıl Yapılır diyorsanız ilgili içeriğimize bakabilirsiniz...