Polistik Over Sendromu (PKOS) ile zayıflamak mümkün mü?
Kadınların yüzde 5 ila 10’unu etkileyen, hormonal ve metabolik bir karmaşa olan Polikistik Over Sendromu (PKOS), sadece üreme sağlığını değil, aynı zamanda kilo verme savaşını da derinden sabote ediyor. Diyetisyen Gülşah Erhan, PKOS’un neden kilo vermeyi bu denli zorlaştırdığını, özellikle insülin direncinin bu kısır döngüdeki kritik rolünü ve bilimsel temelli bir beslenme planıyla bedenin kontrolünü geri almanın mümkün olduğunu açıkladı.
Aybüke Sengir
Diyetisyen Gülşah Erhan, Polikistik Over Sendromu (PKOS) ile kilo vermenin neden zor olduğunu, insülin direncinin rolünü ve doğru beslenme planıyla sürecin nasıl yönetilebileceğini anlattı.
PKOS NEDİR?
Polikistik Over Sendromu (PKOS), kadınların yaklaşık yüzde 5-10’unda görülen, hem hormonal hem de metabolik dengesizliklerle seyreden bir rahatsızlıktır.
Bu sendrom; adet düzensizlikleri, aşırı tüylenme, erkeklik hormonlarının yüksekliği, gebe kalmada güçlük, karın bölgesinde yağlanma ve yumurtalıklarda çok sayıda kist oluşumu gibi belirtilerle kendini gösterir.
Bu belirtilerden bir ya da birkaçına sahipseniz, gecikmeden bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmanız gerekir.
PKOS HANGİ HASTALIKLARLA İLİŞKİLİDİR?
PKOS yalnızca üreme sağlığını değil; insülin direnci, tip 2 diyabet, obezite, kalp-damar hastalıkları ve endometrium kanseri gibi birçok hastalıkla da bağlantılıdır.
Kısa ve uzun vadede hem fiziksel hem de psikolojik etkiler yaratabildiği için, PKOS ihmal edilmemesi gereken ciddi bir sağlık problemidir.
Ne yazık ki, “nasıl olsa tedavi edilmese de olur” düşüncesi oldukça yaygındır. Oysa bedenin dengesini çok yönlü etkileyen bu tabloyu ciddiye alma zamanı geldi!
PKOS VE İNSÜLİN DİRENCİ
PKOS’un neden olduğu hormonal dengesizlik, sıklıkla insülin direncine yol açar. Bu durum; özellikle karın bölgesinde yağlanma, tatlı isteğinde artış ve iştah kontrolünde zorlanma ile kendini belli eder.
PKOS’lu kadınların yaklaşık yüzde 35-40’ında bozulmuş glikoz toleransı veya tip 2 diyabet görülür. Bu nedenle kan şekeri dengesini korumak için insülin direncine uygun bir beslenme planı şarttır.
PKOS VE OBEZİTE
PKOS’lu kadınların yüzde 40-60’ında karın bölgesinde yağlanma ile seyreden obeziteye rastlanır. Kilo olarak normal sınırlarda olunsa bile, vücut yağ oranı yüksekliği sık görülür.
Bu nedenle sadece tartıya değil, vücut bileşimi analizine de bakılmalıdır. Vücut yağ oranındaki artış, bedensel deformasyonun ilk adımıdır.
PKOS tanısı aldıysanız, bir endokrinoloji uzmanı ve diyetisyen desteğiyle mutlaka kişisel bir yol haritası oluşturmalısınız.
PKOS VE KALP-DAMAR SAĞLIĞI
PKOS’ta androjen (erkeklik hormonu) seviyeleri yüksektir ve bu durum kan lipidleri üzerinde olumsuz etki yapar.
Yüksek trigliserit ve düşük HDL kolesterol, kalp-damar hastalıkları riskini artırır. Bu nedenle antioksidan içeriği yüksek, kalp dostu bir beslenme düzeni benimsemek oldukça önemlidir.
KİLO ARTIŞININ TEK NEDENI PKOS DEĞIL!
PKOS kilo almayı kolaylaştırsa da, fazla kiloların tek nedeni değildir. İnsülin direncine yönelik tıbbi tedaviye, doğru bir beslenme planı eşlik ettiğinde ideal kiloya ulaşmak ve korumak sanılandan çok daha kolaydır.
PKOS VE KİLO KAYBI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Araştırmalar, PKOS’lu kadınların yalnızca yüzde 5-10 oranında kilo vermesiyle bile 6 ay içinde hormonal ve metabolik dengenin yüzde 55-100 oranında düzeldiğini göstermektedir.
Yani en etkili PKOS tedavisi, sağlıklı kilo kaybıdır. PKOS’ta sağlıklı kilo yönetiminin püf noktaları
• Doğru karbonhidratı seçin: Glisemik indeksi düşük tam tahıllı ürünleri tercih edin.
• 6 öğün beslenin 3 ana + 3 ara öğünle kan şekeri dengesini koruyun.
• Rafine şekeri azaltın: Tatlı krizlerine doğal alternatiflerle çözüm bulun.
• Doymuş yağı sınırlı tutun: Yağsız süt ve süt ürünlerini tercih edin.
• Hareket edin: Haftada 3 gün 45 dakikalık yürüyüş, insülin direnciyle savaşta güçlü bir silahtır.
• Sebze ve meyveyle dost olun: Mevsiminde, rengarenk beslenerek bağırsak ve bağışıklık sisteminizi destekleyin.
• Uykuya önem verin: 23.00–05.00 arası kaliteli uyku, hormon dengesi için vazgeçilmezdir.
• Kafein saatine dikkat edin: 17.00 sonrası kafein alımınızı durdurun.
• Su içmeyi unutmayın: Her gün 2-3 litre su, metabolizmanın doğal yakıtıdır.