“Hayat çok kısa, yaşamak lazım”

Küçük mutlulukların tadını çıkarmayı, hayatındaki pozitif olaylara odaklanmayı bilen biri olduğunu söylüyor. IWC Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Pınar Yılmaz’ın kariyer hikayesinin temelini ‘bilgi’ kelimesi oluşturuyor.

“Hayat çok kısa, yaşamak lazım”

Röportaj: Gülru İncu
Fotoğraf: Nurdan Usta


İstanbul Moda Koleji ve ardından Marmara Üniversitesi Satış Yönetimi  Bölümü’nü bitirdikten sonra zaman kaybetmeden iş hayatına atılmış Pınar Yılmaz. Farklı sektörlerde lüks segmentteki markalarla çalışmış. 2013’te yolları Richemont Grubu ile kesişmiş. IWC’nin Türkiye ve İsrail Pazarlama Müdürü olarak başladığı görevine satış ve pazarlama müdürü olarak devam etmiş. Geçen ay Officine Panerai ve A. Lange&Söhne markaları da kendine bağlanmış. Şu anda Richemont Group’a bağlı bu üç markanın Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü olarak görev yapıyor. Küçük bir çocukken sürekli seyahat ettiği ve farklı kültürleri tanıyabildiği bir işinin olduğunu hayal edermiş. “Her iki hayalimi de bu iş sayesinde gerçekleştirdiğimi söyleyebilirim” diyor.

“Sevdiğin işi yaparsan ömrün boyunca çalışmazsın”
Tüm tecrübesini ve enerjisini koyarak yaptığı işi en iyi şekilde gerçekleştirmeyi kendine her zaman hedef belirlediğini söylüyor. Bu şekilde yapıldığında başarının kendiliğinden geldiğine inanıyor. IWC Pazarlama Müdürü olarak başladığı görevinde bugün gruba bağlı çok önemli başka markaların da pazarlama ve satış müdürü unvanını almış. Şu anki kariyer hedefi ise Richemont Group’ta daha da ileriye gitmek. “Hayat bana işini severek yaparsan, başarılı olunacağını öğretti. Konfüçyüs’ün o çok bilinen sözündeki gibi, ‘Sevdiğin işi yaparsan ömrün boyunca çalışmazsın.’ Gerçekten böyle hissediyorum. İşime, temsil ettiğim markalara, onların hikayelerine, yarattıkları sosyal değere tutkuyla bağlıyım. Bu yüzden de çok daha verimli olabiliyorum.”

“Hayat çok kısa, yaşamak lazım” - Resim : 1

“Seyahat etmek bakış açınızı değiştirir”
Pınar Yılmaz, bir dönem yağlı boya resim yaptıktan sonra ara vermiş ama yeniden başlayacağını söylüyor. Denizle ilgili her sporla yakından ilgileniyor. Seyahat, hayatının vazgeçilmez keyiflerinden biri. “Bambaşka kültürlerle tanıştıkça dünyayla kurduğunuz bağ güçleniyor ve bakış açınız değişiyor. Bu değişim de hem iş hem de özel hayatınıza son derece pozitif yansıyor” diyor. Datça Palamutbükü ve Bodrum favorileri arasında. Fırsat buldukça farklı ülkelere gitmeyi, oradaki farklı hayatları gözlemlemeyi çok seviyor.

Baş ucu kitapları
“Küçük Prens benim için özel bir yere sahip. Antoine de Saint Exupery, Murakami, Ayşe Kulin ve Ayfer Tunç en sevdiğim yazarlar. Ayrıca nehir söyleşi kitapları ve otobiyografileri okumayı da çok severim. Bambaşka insanların hayat yolculuğu, hikayeleri, tecrübeleri bana hep ilham vermiştir.”

Vazgeçilmez 10’u
1. Ailem. Ne diyebilirim ki, Allah onları başımdan eksik etmesin. Dünyanın en güzel ailesi benim ailem.
2. Dostlarım. Kardeşten öte olurlar. Çok şanslıyım ki benim gerçek dostlarım ve kardeşlerim var.
3. İşim. Hayal ettiğim bir iş ve çok keyif aldığım bir sektördeyim.
4. Seyahat etmek. Kısa olsun, uzun olsun, iş için olsun, keyif için olsun hiç fark etmez. Olsun yeter.
5. Eğlenmek. Hayatın her anından keyif almak lazım.
6. Aşk. Olursa iyi olur tabii.
7. Deniz. Yanında yürümek de, içinde olmak da, uzaktan bakmak da güzel.
8. İstanbul. Her şeye rağmen hala muhteşem.
9. Müzik. Enerjimin kaynağı.
10. Yeğenlerim. Teyze olmanın tüm güzelliğini bana yaşatan iki lokum.

“Hayat çok kısa, yaşamak lazım” - Resim : 2

Tamamlayıcı detaylar
• Asla çiğnemediğim en önemli kural, dürüst ve açık sözlü olmak.
• Çocukluğumdan bir oyuncağımı geri getirebilseydim, atlamaktan aşındırdığım lastiğimi getirmek isterdim.
• Bir zaman makinesiyle geçmişe gidecek olsam, sosyal medyanın olmadığı bir çağda yaşamak isterdim.
• Başarılı bir iş hayatının sırrı, sevdiğin işi yapmak.
• Süper güçlere sahip olma şansım olsaydı, ışınlanma gücüne sahip olmak, yollardaki zaman kaybını azaltmak ve istemediğim yerde isem oradan anında kaybolmak isterdim.
• Çocukluğumu düşündüğümde aklıma ilk gelen görüntü Ankara’da, karda arkadaşlarımla oynadığım an.
• Bugüne kadar öğrendiğim en önemli hayat dersi, ne oldum değil, ne olacağım demenin önemli olduğu.
• Hayatımın dönüm noktası, kendi paramı kazanıp ayaklarımın üstünde durmaya başladığım zaman.