İçinizdeki güce inanın

İş hayatında başarının sırrını çözmüş, hatta bunu hayat felsefesi yapmış Watsons Pazarlama ve İletişim Müdürü Merve Ürkün. “Şu ana kadar öğrendiğim en büyük başarı sırrı; pozitif olmak. Samimiyet, dürüstlük ve güler yüz eninde sonunda kazanır.”

İçinizdeki güce inanın

Yazı: Gülru İncu
Fotoğraf: Nurdan Usta


1976 yılında Ankara’da doğan Merve Ürkün, Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Peyzaj Mimarlığı ve Kentsel Tasarım Bölümü’nden mezun olmuş ve bir sene sonra İstanbul’a yerleşmiş. O dönemde hayatının geri kalanını etkileyecek ani bir kararla dönemin en önemli markalarına hizmet veren bir PR ajansında çalışmaya başlamış. Sonraları “Benim asıl üniversitem” diyeceği bu ajansta sekiz sene çalışmış. “PR, iletişim mesleğinin en önemli başlıklarından biri, ben bunu reklam, sosyal medya ve dijital medya ile tamamlamam gerektiğini düşünüyordum” diyen Ürkün, 2.5 sene de reklam ajansında çalışmış. Sırayla HSBC Stratejik Planlama ve Kurumsal iletişim ve Otto Group’a bağlı limango.com.tr’de çalıştıktan sonra halen Watsons’ta Pazarlama İletişim Müdürü olarak çalışıyor.

Başarının sırrının ise kişiye göre değişebileceğini söylüyor. “İş hayatındaki başarı, rakamlar veya ödüller gibi şeylerle kazanılabilir veya daha duygusal başarılarla elde edilebilir. Daha önümde uzun bir yol var ama şu ana kadar öğrendiğim en büyük başarı sırrı pozitif olmak, çözümcü olmak ve olumlu olana yönlendirmek. Samimiyet, dürüstlük ve güler yüz eninde sonunda kazanır.”

İçinizdeki güce inanın - Resim : 1

Başarılı insanlara hep kulak vermek gerekir. Ürkün, gençlere iş hayatı konusunda verebileceği önerileri şöyle sıralıyor: “Çok çalışmak, azimli ve sabırlı olmak gibi klasik öneriler var ama asıl önerim meraklı olmak. Sadece elinizdeki işi değil, tüm sistemi öğrenmeye çalışın. Bir işi ne kadar çabuk yaparım diye değil daha farklı yapma şansı olur mu diye sorgulayın. Cesur olun ve daima empati kurun. Dürüstlük ve samimiyetten ödün vermeyin.”

Başucu kitaplarınız neler?
Her ne kadar çok uygulayamasam da sağlıklı beslenmeyle ilgili kitaplar okumayı seviyorum. Haruki Murakami ve Jeffrey E.Young’ın kitapları baş ucumdadır.

Daha çok hangi tarz kitapları tercih edersiniz?
Romandan beslenmeye, kişisel gelişimden hikaye kitaplarına beni sürükleyecek, hayal kurduracak tüm kitapları okurum.

En son hangi kitabı okudunuz?
Jean-Christophe Grange’ın Kongo’ya Ağıt’ını okudum.

İçinizdeki güce inanın - Resim : 2

Tamamlayıcı detaylar
1. Çocukluğumu düşündüğümde aklıma ilk gelen görüntü kardeşimle kendi kendimize uydurduğumuz oyunlar, yabancı şarkılara yazdığımız Türkçe saçma sözler.

2. Başkalarında asla katlanamadığım kişilik özelliği ikiyüzlülük, samimiyetsizlik, duygu dolandırıcılığı ve yalan.

3. Müsrifçe para harcamaktan asla çekinmeyeceğim tek şey seyahat.

4. Çikolata ve dondurma yemekten asla vazgeçmem, sonradan pişman olacağımı bilsem bile.

5. Gerçek hayattaki kahramanlarım annem, teyzem ve kardeşim.

6. Cep telefonumda en sık kullandığım uygulama WhatsApp ve Instagram.

7. İş yerinde beni en iyi yansıttığını düşündüğüm kıyafetler jean, gömlek ve spor ayakkabı. 

8. Gündüz insanıyım, çünkü ışık bana güç ve enerji veriyor.

9. Telefonum seyahatlerde asla yanımdan ayırmadığım tek şey. 

10. Hayattaki en büyük korkum sevdiklerime zarar gelmesi.

Vazgeçilmez 10’u
1. Ailem. Annem, babam, kardeşim, teyzem, kuzenim hayatımdaki en değerli insanlar.

2. Dostlarım. Onlar ikinci ailem.

3. Köpeğim Adolf. Sekiz senedir beraberiz. Bir gün severken bir yerini kıracağımdan korkuyorum.

4. Hayvanlar. Elimde olsa tüm hayvanları eve alırdım. Hepsinin insan yardımına ihtiyacı var. Bu gerçekten küçük bir paket mama veya biraz su olsa bile insanlık görevi olarak yapmalıyız. Başkası nasıl olsa yapıyor diye düşünmemek lazım.

5. Seyahat. Son yıllardaki en büyük tutkum. En son Afrika’ya gittim ve hayatımda yaşadığım en güzel deneyimlerden biri oldu. Hem iş hem tatil olarak gittiğim Asya ülkeleri ve şehirleri yine en çok sevdiğim yerler arasında. Hem farklı kültürleri görmek hem de farklı mutfakları denemekten çok mutlu oluyorum.

6. Yemek. Özellikle arkadaşlarımla yaptığım uzun pazar kahvaltıları, farklı yerleri keşfetmek, akşam bol sohbetli geçen sofralar... Seyahat ettiğim yerlerin yöresel mutfaklarını denemek, farklı yemekler tatmak, marketlerini incelemek çok keyifli.

7. Çikolata. Vazgeçemediğim ve paylaşmayı tek sevmediğim şey çikolatam.

8. Kendimle kalmak. Çok sık olmasa da aile ve dostlarla eğlenmek kadar kendimle kaldığım zamanlar yaratmak… Kendi başıma gezmekten keyif alırım. Yoğun tempom içinde bir meditasyon gibi.

9. Araba kullanmak. Özellikle uzun yola çıkmayı çok seviyorum.

10. Spor. Uzun süre kilo ile mücadele ettim, bu sürede sanırım yapmadığım spor kalmadı. İlk başta görev icabı başladı ama sonra bir hayat tarzı haline geldi. Son günlerde aqua jogging favori sporum.

İçinizdeki güce inanın - Resim : 3