Bunu tutuyorum çünkü elimde! Bir Oscar Ödülü meselesi...
Parfüm şişelerini Oscar heykelciği gibi tutup teşekkür konuşması yaptığımız o büyülü geceye kim hayran kalmaz ki? Sinemanın “en iyilerinin” ödüllendirildiği Akademi Ödülleri, bir ödül töreninden çok daha fazlası.
Fotoğraf: GettyImages
Elele Şubat - Mart 2025 sayısından
2025 Oscar’ları bugünlerde gündemimizdeyken, sinemanın kutlandığı, ödüllerin dağıtıldığı bu törenin tarihini karıştırıp gösterişli dünyasına biraz dalalım istiyoruz. Oscar Ödülleri’nin kökeni, 1927 yılında Louis B. Mayer’ın liderliğinde kurulan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (AMPAS)’ne dayanıyor. Mayer, sinema sektörünü bir araya getirecek, endüstri içinde iş birliğini artıracak ve sektöre prestij kazandıracak bir organizasyon kurmayı hayaliyle yola çıkıyor. Tüm hazırlıkların ardından 16 Mayıs 1929’da Los Angeles’taki Hollywood Roosevelt Hotel’de ilk Oscar törenini düzenleniyor. Bugünkü bildiğimiz Oscar şatafatından çok uzak olan bu mütevazı etkinliğe yaklaşık 270 kişi katıldı ve sadece 15 dakika sürdü.
Akademi Ödülleri, ilk törenin ardından hızla büyüyerek sinema dünyasının en prestijli etkinliğine dönüştü. 1953 yılında televizyon yayınına başlayan tören, uluslararası izleyici kitlesine ulaştı. Törenden önce ünlülerin boy gösterdiği kırmızı halı, 1960’larda yapılmaya başladı. 2000’li yıllara gelindiğinde ise Oscar Ödülleri internet ve sosyal medyanın da etkisiyle küresel popülerliğini elde etti.
İlk Oscar törenine yaklaşık 270 kişi katıldı ve sadece 15 dakika sürdü. Kazananlar da törenden üç ay önce duyuruldu.
Fotoğraf: GettyImages
Oscar amca sen misin?
Akademi Ödülleri’ndeki en büyük gizem, Oscar isminin nereden geldiğiydi. Bununla ilgili kesin bir bilgi olmasa da popüler bazı teoriler bulunmakta. Akademi Kütüphanesi’nin eski yöneticisi Margaret Herrick’in ödül heykelciğini, amcası Oscar Pierce’a benzetmesiyle ortaya çıktığı en çok kabul gören teori. Herrick, heykeli gördüğünde “Bu, amcam Oscar’a benziyor” demiş ve bu ifade zamanla yaygınlaşarak ödüllere isim olmuş olabileceği üstünde duruluyor. Bir diğeri de oyuncu Bette Davis’in heykelciği eski eşi Harmon Oscar Nelson’a benzetmesinin, ödüllere “Oscar” adının verilmesine katkıda bulunmuş olabileceği yönünde. Hollywood gazetecisi Sidney Skolsky de isim annesi olabileceği düşünülüyor. Skolsky’nın ödüllerin daha samimi bir şekilde anılmasını sağlamak için köşesinde “Oscar” adını yazdığı konuşuluyor. Bu söylentiler ışığında Akademi Ödülleri’nin “Oscar” olarak anılması, 1939 yılında Akademi tarafından resmi olarak kabul edildi.
Bronz, 24 ayar altın kaplama olan heykel, MGM sanat direktörü Cedric Gibbons tarafından tasarlanırken ona şeklini veren George Stanley oldu. Heykelcik, bir film makarası üzerinde duran ve elinde bir kılıç tutan çıplak bir şövalyeyi tasvir ediyor. Heykellerin üretim süreci, herhangi bir aksilik yaşamamak adına bir yıl öncesinden başlıyor. Ödül verildikten sonra, kazananlar heykellerini resmi olarak satamayacaklarını belirten bir sözleşme imzalıyorlar. Eğer reddederlerse, ödülü saklamalarına izin verilmiyor.
Ve Oscar’ın sahibi…
En İyi Film, En İyi Yönetmen gibi 24 ana kategoride ödüllerini dağıtıldığı Oscar Ödüllerinde, kazananlar AMPAS üyeleri tarafından yapılan oylamayla belirleniyor. İyi Film kategorisi dışındaki tüm kategorilerde yalnızca o alanın uzmanları oy kullanabiliyor. İlk oylama sonucunda, her kategoride 5 aday belirlenirken, En İyi Film için aday sayısı 10’a kadar çıkabiliyor.
Anlaşıldığı gibi her film, Oscar’a aday olamıyor, belli kriterlere sahip olması gerekiyor. Aday filmin, 1 Ocak ile 31 Aralık tarihleri arasında Los Angeles County’deki bir sinemada en az 7 gün süreyle ticari olarak gösterilmiş olması, En İyi Film kategorisi için filmin süresi en az 40 dakika, kısa filmler için de sürenin 40 dakikadan az olması şartı var. Zaman zaman sonuçlarından memnun kalmadığımız heykelciklerin sahipleri bu şekilde belirleniyor.
Fotoğraf: GettyImages
Prestij meselesi
“Sinemanın en prestijli ödülleri” diyoruz ama ne kadar prestijli olduğu tartışılır. Dağıtılan ödüller, politik hamleler, skandallar derken geçmişten bugüne Oscar sahnesi birçok olaya ev sahipliği yaptı.
Will Smith’in tokadı
94. Akademi Ödülleri’nde Will Smith, sahnede Chris Rock’a tokat atarak tören tarihinin en sansasyonel olayının başkahramanı oldu. Rock, Smith’in eşi Jada Pinkett Smith hakkında bir şaka yapınca Smith’in davetliler arasından öfkeli sesi yükseldi. İlk başta şaka olarak algılansa da Smith’in sahneye çıkıp Rock’a tokat atması olayın ciddiyetini gösterdi. Oyuncu aynı gece King Richard filmindeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alırken AMPAS’dan ve diğer adaylardan özür diledi ancak Rock’ı özür listesine eklemedi. Olayın ardından oyuncu, Akademi üyeliğinden istifa ederek 10 yıl boyunca Akademi ile ilgili tüm etkinliklerden menedildi.
Fotoğraf: GettyImages
En iyi film: La La Moonlight
2017’de En İyi Film ödülünü vermek için sahneye çıkan Bonnie ve Clyde yani Warren Beatty ve Faye Dunaway, sonucun yazdığı zarfı açtıklarında kısa bir duraklama yaşadı. Ardından Dunaway, La La Land’i kazanan olarak duyurdu. Film ekibi coşkuyla sahneye çıkıp ödül konuşmalarını yaparken şaşkınlık nidaları da arkada yükselmeye başladı. Sebebi bilinmeyen bir şekilde Beatty ve Dunaway’e, Emma Stone’un La La Land’de kazandığı En İyi Kadın Oyuncu zarfı veriliyor ve onlar da sonucu yanlış açıklıyor. Gerçekler açığa çıktığında La La Land ekibi hüsranla sahneden inerken, asıl kazanan Moonlight ödülü almak için sahneye çıkıyor. Bu olay sadece Oscar’ın değil, televizyon tarihinin en unutulmayacak anları arasına girmeyi başarıyor.