Anjiyo nasıl yapılır? Tehlikeli midir? Anjiyo ne kadar sürer?

Anjiyo denince akla ilk gelen kalp sağlığı oluyor. Ancak anjiyo ile birlikte merak edilen birçok soruda ortaya çıkıyor; Anjiyo, riskli midir? Anjiyo kaç dakika sürer? Tedavi süreci nasıl ilerler? İşte sorularınızın yanıtı...

Anjiyo nasıl yapılır? Tehlikeli midir? Anjiyo ne kadar sürer?

Kalbe giden damarların görüntülenmesi işlemine aslında koroner anjiyografi deniyor. Bu görüntüleme metodu sayesinde kalbin anatomik bozukluklarının değerlendirilmesi yapılıyor. Bunun yanı sıra birçok kalp hastalığının tedavi planlamasında yol gösterici oluyor. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Mehmet Uçar, kalp sağlığında tanı koymada önemli yeri olan koroner anjiyo hakkında bilgiler verdi.

KORONER ANJİYO NEDEN YAPILIR?

Koroner anjiyografi, kalp damarlarını görüntülemek için kullanılan bir tanı yöntemidir. Kalp boşluklarının ve koroner damarların kontrast bir madde verilerek görüntülenmesi sağlanır. Bu sırada da anjiyografi cihazı kullanılır. Bu cihaz x ışınları gönderen bir cihazdır. Kullanılan opak madde, boya damarlara doldurarak x ışınları sayesinde ekranda kalp damarları, ağacın dalları şeklinde görüntülenir. Kalp damar sağlığını korumada erken teşhis ve tedavilerde büyük rol oynar.

EN ÇOK GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ SEBEBİYLE YAPILIR

Öncelikle koroner anjiyografi bir tanı yöntemi ise hastalar poliklinik şartlarında veya acil servislere bir kalp şikâyeti ile gelirler. Genellikle hastalar daha çok göğüs bölgesindeki ağrıdan şikâyet ederek gelirler. Bu ağrı değerlendirildiği zaman ağrının tipine, karakterine karar verilerek koroner anjiyografi istenebilir. Bazen de üstüne efor testi gibi diğer tanısal testler de kullanılarak, kalp damarlarında bir tıkanıklıktan şüpheleniliyorsa koroner anjiyografi yöntemi istenir. Hastalara yapılmasının esas amacı genellikle göğüs ağrısı şikâyeti ile gelmeleridir. Sadece göğüs ağrısı şikayeti değil, hastalardaki nefes darlığı, geçmeyen bir çarpıntı şikayeti, beklenmedik bir baş dönmesi de kalp damarlarında bir sorun olabileceğini düşündürebilir. Değerlendirmeler sonucu hastanın kalp damarındaki şüphenin giderilmesi için koroner anjiyografi tetkiki istenebilir. Koroner anjiyografi özellikle kalp damarını görüntülemek için yapılan bir yöntemdir. Hastaların göğüs şikâyeti başta olmak üzere birçok şikâyeti olabilir. Sadece ağrı değerlendirilerek koroner anjiyografi tetkiki istenebilir ya da yanına eklenen örneğin egzersiz, efor testleri ile beraber koroner anjiyografi istenebilir. Koroner anjiyografi tanı koymak amaçlı yapılır.

anjiyo

ANJİYO RİSKLİ MİDİR?

Koroner anjiyo işlemi girişimsel bir yöntem olduğu için kendine ait bazı riskleri, bazı tehlikeleri vardır. Bu riskler genel olarak çok büyük riskler değillerdir. İşlemde öncelikle damar yolundan giriş yapılıp bu damar yoluna bir kılıf yerleştirilir. En sık kullanılan damar kasık bölgesindeki damar veya bilek bölgesindeki damardır. Bu yerleşim sırasında bir kanama riski ile karşılaşılabilir. Bu karşılaşma oranı oldukça düşüktür. Giriş yöntemi seçilirken bilekten seçmek daha çok tercih edilir. Ultrason yöntemi eşliğinde damar görülerek kılıf yerleştirme işlemi gerçekleşir. Böylece kanama riski azalmaktadır. İşlem sırasında kullanılan boya sebebi ile hastada alerjik bir reaksiyon gelişebilir. İşlem sırasında bir ritim bozukluğu gelişebilir. İşlem sırasında çok nadiren görülse de kalp krizi görülebilir. Büyük damarlarda yaralanma ve kalp yaralanması söz konusu olabilir. Bu riskler %1’in altında olan risklerdir. Bu nedenle koroner anjiyografi riski oldukça düşük bir işlemdir. Hastanın kalp damarlarını %100 oranla görüntüleme imkânı sunar. Bu yüzden getirisi çok yüksektir. Diğer yöntemlerin hiçbiri bu kadar başarılı görüntüleme yapmaz. Eğer damarlarda bir tıkanıklık, daralma varsa tedavi çok rahat planlanır. Riskler çok yüksek değildir, getirisi oldukça büyüktür ve seçilmiş hastalarda kesinlikle koroner anjiyografi yapılması gereken bir işlemdir. Koroner anjiyo işlemi yüksek riskli bir işlem değildir. Fakat çoğu işlemde olabileceği gibi bu görüntüleme metodunda da bazı riskler meydana gelebilir. Bu yüzden öncelikle hastanın öyküsü dinlenir.

ANJİYONUN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

Damar girişi yapılan bölgede özellikle ağrı, hafif bir şişlik, morluk söz konusu olabilir. Bunlar genellikle kalıcı değildir. Kısa süre içerisinde kendiliğinden de düzelebilir ya da yapılan basit işlemlerle düzelebilir. Nadiren de olsa inme denilen felç olunabilir. İşlem sırasında kalp krizi gelişebilir. Çünkü kalp damarına bir enjeksiyon yapılmaktadır ve böylece damarsal bir problem gelişebilir. Kullanılan boya, opak madde işlem yapılırken alerjik bir reaksiyon gösterebilir veya işlemden belli bir süre sonra da bu alerjik reaksiyon gözükebilir. Özellikle kişinin alerjisi varsa karşılaşılır. Hastanın belli bir öyküsü varsa önceden risk oluşmaması için değerlendirilmelidir. Buna göre risk azaltılır, işlem öncesi alerji önleyici ilaçlar yapılır. Hayati tehlike oluşturacak risk çok düşüktür.

Kasık bölgesinden yapılan işlemlere göre kanamayı azaltmak için bilekten daha sık işlem yapılır. Bu bölgeye giriş yapılırken hafif bir tansiyon düşüklüğü,  kalp hızı düşme sinirlere bağlı görülebilmektedir. Geçici olarak bu durumlar görülebilir. Lokal anestezi ile yapılan bir işlemdir. Hasta genelde uyutulmaz ama bazen hastayı hafif uyutacak, sakinleştirecek bir ilaç da tercih edilebilmektedir. İşlemin konforunu artırmak için işlemin başında anesteziden destek alınabilmektedir. Özellikle hasta endişeliyse veya panik yaşıyorsa, stresi ve stres riskini azaltmak için, hastanın konforunu artırmak için anestezi yapılabilir. Bilek bölgesinden işlem yapılması daha konforludur. Hasta işlemden 3-4 saat sonra evine gidebilmektedir. Burada kasık bölgesine göre daha ince bir damar vardır. Nadiren de görülse spazm denilen damarda bir kasılma olabilmektedir. İşlem sırasında ağrı olabilir. Bazen bu ağrı işlemden sonra da hafif şekilde devam edebilmektedir.

ANJİYO NE KADAR SÜRER? 

Koroner anjiyografi tanı koyma amaçlı yapılan bir test olduğu için çok uzun süren bir işlem değildir. İşlemin hazırlık süreci vardır. Hasta bir anjiyografi masasına yatırılır. Sonra steril hale getirilir. Özellikle giriş yapılacak bölge steril edilir. Bu aşamadan sonra kılıf yerleştirilir. Böylece anjiyografi yöntemi yapılır. İşlemden önce hastanın 4 saat aç kalması gerekmektedir. Doktorun giriş yerini nabız kontrolü yaparak belirlemesi gerekmektedir. İşlem yaklaşık olarak 20 dakika sürer.

İşlem tamamlandıktan sonra hasta ve hasta yakını bilgilendirilir. Eğer bilekten yapılan işlemde damarda bir tıkanıklık saptanmamışsa hastaya yerleştirilen kılıf çekilir, pansuman yapılır. Hasta 3-4 saat gözlem altında tutulduktan sonra evine gönderilir. İşlem için kasık bölgesi tercih edildiyse kılıf çekildikten sonra baskılı pansuman yapılır ve sonrasında hastanın 6 saate yakın istirahat etmesi gerekir. Kasık bölgesinde kılıf çekildikten sonra bazen kapatma cihazları kullanılabilir. Böylece riskler daha da azaltılabilir. Eğer anjiyografi sırasında stent denilen damar açma işlemi yapılmadıysa hasta 4-6 saat içerisinde taburcu edilir. İşlem lokal anestezi veya hastanın hafif sakinleşeceği bir ilaçla yapılabilir.  Hastanın o gün içerisinde bol su ve sıvı tüketmesi önerilir. Çünkü verilen kontrast denilen boyar madde böbreklerden atılan bir maddedir. Hasta fazla su içerek o maddeden korunmuş olur ve böbreklerinin zarar görmesi engellenir.

balon anjiyo

ANJİYO SONRASI SÜREÇ NASIL İLERLER?

Bilekten yapılan işlemde hasta hızlı bir şekilde normal yaşantısına döner. 3-4 saat sonra eve gidebilir. Kasıktan yapılan işlemlerde damarın büyüklüğüne bağlı olarak süreç biraz daha uzar. Genellikle 24-48 saat içerisinde hasta normal hayatına dönebilir. Damarların durumuna bakıldıktan sonra damarlarda darlık görülmediyse, damar açma ve bypass işlemi planlanmıyorsa kişi efor, egzersiz ve gündelik hayattaki işlerini yapabilir.