Diş hekimleri kendi dişlerine nasıl bakıyor?

Diş hekimleri beyaz gülüşlerini neye borçlular?

Diş hekimleri kendi dişlerine nasıl bakıyor?

Çoğunlukla dişimizin ağrısından ne yapacağımızı şaşırdığımızda başvurduğumuz, bembeyaz dişleri ile bize gülümseyen ve hayatlarında hiç diş ağrısı çekmemiş gibi görünen diş hekimleri… Bu beyaz gülüşlerini neye borçlular? Ağız ve diş sağlığı için günlük hayatlarında nelere dikkat ediyorlar? Hiç diş ağrısı çektiler mi? O malum koltuktan bizler gibi korkuyor olabilirler mi? Diş bakımı konusunda en yakınlarına dahi söz geçiremedikleri oluyor mu? Tüm bu soruları Amerikan Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü uzmanlarına sorduk, samimi cevaplar aldık.

Yazı Yaprak ÇETİNKAYA


Çocuğunuzu  iki yaşından itibaren diş hekimi  ile tanıştırın
Dişleri sağlıklı, diş hekimini seven ve güvenle diş tedavisi yaptırabilen nesiller yetiştirmek için en büyük sorumluluk ailelere düşüyor. Diş bakımı konusunda örnek olmak ve beslenme hatalarından kaçınmak, sağlıklı dişler için en önemli adımları oluşturuyor.

Yetişkinlikte diş ve diş eti hastalıkları ile uğraşmamak için aslında çocuk doğduğu andan itibaren koruyucu önlemler almak gerekiyor. Çocuklarda ağız hijyeni sağlanmasının önemi, diş fırçalama alışkanlığı, etkin fırçalama tekniklerinin öğretilmesi, bu konuda eğitimin verilmesi sağlıklı süt dişleri ve daimi dişler için en temel rehberi oluşturuyor. Amerikan Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nden Çocuk Diş Hekimi Nihal Çetin Turan, çocuklarda sağlıklı dişlerin, sağlıklı çiğneme, sağlıklı beslenme, estetik ve konuşma açısından da çok önemli olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Pedodonti yani çocuk diş hekimliği, 0-14 yaş arası çocukların süt ve daimi dişlerinin sağlığını koruyan, oluşan hastalıkları tedavi eden bir branş… Bebeklerde ilk süt dişlerinin ağız içerisinde görülmesiyle beraber düzenli olarak çocuk diş hekimlerinden yardım almak, sağlıklı bir ağız hijyenine sahip olmayı da beraberinde getiriyor. İlk dişler ile birlikte temel bilgilendirmeler yapıldıktan sonra, iki yaş sonrası rutin olarak altı aylık kontrollerle florür ve fissür örtücü gibi koruyucu uygulamalar için çocuklar takip altında tutuluyor. Böylece bir sorun oluşmadan, oluşsa dahi sorun ilerlemeden basit müdahaleler ile ağız sağlığı korunmuş oluyor.”
Çocuklarda ağız-diş sağlığı, yaş grupları ve çürük risk faktörlerine göre farklı yöntemler kullanılarak sağlanıyor. Çocuk için doğru yöntem ve tekniği uzman hekime danışarak öğrenmek gerektiğini belirten Çocuk Diş Hekimi Turan, “Diş fırçası kullanırken çocuklar fırçayı ısırarak deforme edebilir. Bu nedenle yaş grubuna uygun fırçaları ortalama üç-dört aylık aralıklarla değiştirmek gerekiyor. Ağız suyu, gargara gibi yardımcı temizlik ürünleri ise çocuklarda rutin olmadan, ihtiyaç olduğu dönemlerde kullanılıyor. Diş ipi kullanım tekniği çocuklar için oldukça zor olduğu için daimi dişlerin çıkmaya başlaması ile birlikte diş ipi kullanımının sağlanması gerekiyor” diyor.

Dişler çıkınca gece beslenmesi kesilmeli
Günümüzde market raflarında çocukları cezbeden şekerli gıdalar, yapışkan şekerler ve asitli içecekler çocukların dişlerinde çürük oluşması riskini artırıyor. Öte yandan halen çok sık rastlanan bebeğe gece boyu şekerli içecek, mama veya süt vermek gibi alışkanlıklar da çürükleri artırıyor. Çocuk Di?ş Hekimi Nihal Çetin Turan, dişler çıkmaya başladıktan sonra gece beslenmesinin mutlaka kesilmesi ve şekerli abur cuburların tüketiminden kaçınılması gerektiğini vurguluyor.
Diş sağlığı tüm vücudu ilgilendiriyor
Ağzımız; hem sindirim sisteminin başlangıcı hem estetik görünümün önemli bir parçası hem de insanlarla iletişimimizin temel taşı… Ancak hayatımızı doğrudan tehdit edene kadar onu ihmal ediyor, gereken bakımı göstermiyor ve sonunda daha büyük sorunlarla diş hekiminin kapısını çalıyoruz.
Amerikan Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Bölüm Başkanı Diş Hekimi Pınar Cebe, dişlerin domino taşlarına benzetilebileceğini belirterek şunları söylüyor; “Tıpkı domino taşları gibi biri yıkılınca diğerleri de yıkılıyor. Yani eksik dişler önce konuşmada bozukluğa ve estetik görünümde kayıplara neden oluyor. Bir sonraki adımda çiğneme ve ısırma zorluklarına, devamında da mide ve bağırsak sorunlarına yol açıyor.”
Ağız ve diş sağlığının en önemli hastalıkları olan diş çürükleri ve dişeti iltihaplanmaları tedavi edilmedikleri sürece diş kayıplarına, çene kemiğinin erimesine ve iltihaplanmasına yol açabiliyor. Aynı zamanda kalp, böbrek, eklemler gibi vücudun bazı diğer organlarında da önemli sorunlara neden olabiliyor.

Diş ve diş eti sağlığının temel adımları

* Günde iki sefer, üçer dakikadan toplam altı  dakikayı dişleriniz için ayırın.
* Diş ipi kullanın.
* Sorunların erken teşhisi için yılda en az iki kez diş hekiminin kapısını çalın.
* Ağız sularını zaman zaman ferahlık için kullanabilirsiniz ancak diş temizliği için yeterli olmayacaklarını unutmayın.
* Şekerli, asitli yiyecekler ile sigara ve diğer tütün ürünlerinin diş sağlığının baş düşmanı olduğunu unutmayın.  Eğer asitli veya şekerli bir gıda tükettiyseniz ardından dişlerinizi suyla çalkalayın ya da fırçalayın.
* Peynir, süt ve yoğurt gibi kalsiyumdan zengin diş dostu besinlere ağırlık verin.
* Marketlerde satılan diş beyazlatıcı ilaçlardan uzak durun.

Dişleri doğru fırçalamanın püf noktaları
* Diş hekiminiz özellikle bir fırça tavsiye etmediyse kılları naylon, orta sertlikte bir fırça seçin.
* Fırçanın tüm diş yüzeylerine ve arka bölgelere kolay ulaşabilmesi için kafasının çok büyük olmamasına dikkat edin.
* Çok sert darbelerle değil, yumuşak ve dairesel hareketlerle ve diş eti hizasından başlayarak fırçalayın.
* Dişlerin ağız içindeki tüm yüzeylerini yani bütün beyazları fırçalayın.
* Dil yüzeyindeki papillalar arasında bakteri birikimi olabileceğinden özel dil fırçası ya da diş fırçası ile dilinizi de fırçalayın.
*Çürükleri önleyeceyi ve diş yapısını güçlendireceği için florlu bir diş macunu kullanın.
* Fırçalama tamamlandıktan sonra dişlerin ara yüzeylerini diş ipiyle temizleyin. Diş ipinin diş etlerini kesmemesine dikkat edin.
* Diş fırçanızı üç ayda bir değiştirmeyi ihmal etmeyin.

Diş Hekimi PINAR CEBE
"Sigarayı bırakan arkadaşlarıma diş beyazlatma hediye ediyorum"

“Bir diş hekimi olarak doğaldır ki ağız sağlığıma çok önem veriyorum. Bence temiz ve sağlıklı olmanın ilk adımı bakımlı bir ağız ile sağlıklı dişler... Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez dişlerimi fırçalıyorum. Diş ipi ve ara yüz fırçasını ise gün aşırı mutlaka kullanıyorum. Gün içinde bir şeyler yiyip içtiğimiz için dişlerimiz, tükürüğün temizleme etkisiyle temizleniyor. Ancak gece tükürük akışı azaldığından uyumadan önce dişlerin fırçalanması son derece önem taşıyor.
Dişlerimle ilgili bir sıkıntım olduğunda kendime sadece teşhis koyabiliyorum. Dolgu veya diş çekimi gibi işlemler için arkadaşlarıma başvuruyorum. Hatta şu anda ortodontik tedavi görüyorum. Üniversite yıllarında tedavi edilmiş bir dişimi, 15 yıl sonra iltihaplanınca çektirmek zorunda kaldım. Çekim yapılmış boşluğa da çene cerrahı arkadaşım implant uyguladı. Bu arada, dişlerimdeki çapraşıklığı düzeltmek için bu boşluğu kullanmayı düşündük ve ortodontik tedaviye başladık. Yaklaşık altı aydır diş teli takıyorum ve tedavim neredeyse bitmek üzere. Bu yüzden dişlerime bugünlerde ayrı bir özen gösteriyorum. Doktorumun sözünden çıkmıyorum. Diş sağlığı açısından beslenmeme de çok dikkat ediyorum. Özellikle asitli içeceklerden, karbonhidratlı yiyeceklerden, şeker ve çikolatadan uzak duruyorum. Sert ve kabuklu yiyecekleri mümkün olduğunca tüketmiyorum. Kontrollerimi hiç aksatmıyor ve doktorumun sözünden hiç çıkmıyorum. Çünkü böyle uzun tedavilerde bir yeri düzeltirken diğer dişlere zarar vermemek ve onları korumak çok büyük önem taşıyor.
Diş hekimi koltuğuna karşı olan korkum herkesinki kadar… Koltuğun öbür tarafında yer almam, korkmama tabii ki engel olmuyor. Hasta olunca işler değişiyor. Yine de dişime ne yapılacağını bilmek korkumu hafifletiyor."

Dişler, estetiğin önemli parçası…
"Günümüzde diş estetiği, yüz estetiğinin en önemli bölümlerinden birini oluşturuyor. Çok diri ve pırıl pırıl görünen bir cilde sahip olsanız bile dişlerinizdeki en ufak kusur hemen dikkat çekiyor. Bunların en başında da diş renginin sarı olması geliyor. Bunun için en sık uyguladığımız ve hemen cevap aldığımız yöntem diş beyazlatma oluyor. Ben de kendime uyguladım ve çok memnunum. Hatta ortodontik tedavim sonrası tekrar yaptıracağım.
Ağız ve diş bakımı konusunda çevremdekileri en çok doğru diş fırçalamaları konusunda uyarıyorum. Sekiz yaşında bir kızım var ve diş fırçalama alışkanlığını kazanması için uğraşıyorum. Önceleri dişlerini ben fırçalıyordum ama artık kendisi yapabiliyor. Arkadaşlarıma çocuklarını özellikle asitli içeceklerden uzak tutmalarını ve düzenli olarak diş hekimine muayene ettirmelerini öneriyorum. Üzerinde en çok durduğum konu ise sigara. Arkadaşlarıma sigarayı bırakmaları karşılığında diş beyazlatma hediye ediyorum.”
Diş Hekimi Doç. Dr. ZEKAİ YAMAN
"Dişlerimi film sahnelerindeki gibi fırçalıyorum"

“Ağız ve diş bakımım için günde üç defa, en az üç dakika dişlerimi fırçalıyorum. Her sabah ve akşam ağız duşu ile bakımı takiben tüm dişlerimin arasını temizleyecek şekilde düzenli diş ipi ve dezenfektanlı gargara kullanıyorum. Bunları yıllardır ve her gün hiç sıkılmadan yapıyorum. Hiç çürük veya dolgulu dişim yok. İnanmadınız değil mi? Ben de inanmadım, hatta söylerken içimden güldüm. Ağız ve diş bakımını, kozmetik bir işlem olarak değil de, vücut sağlığımızın bir parçası olarak gördüğümüz zaman önemini tam anlayabiliriz. Evde uyguladığım bakım aslında sabah ve akşam diş fırçalamadan ibaret. Zaten özel bir durum yoksa fırçadan daha fazlası nadiren gerekli oluyor. Benim de ağız ve diş bakımı için öncellikli tercihim diş fırçası oluyor. Özellikle tadını ve kokusunu sevdiğim bir diş macunu eşliğinde bolca köpürterek, bir film sahnesi kıvamında dişlerimi fırçalamaktan hoşlanıyorum. Bazı filmlerde oyuncunun fırçayı sallayarak yanındakine bir şeyler anlattıktan sonra fırçalamaya devam etmesi, arada durup dışarıyı seyretmesi hoşuma gidiyor."
Kalp için iyi olan diş için de iyidir
"Ağız ve diş sağlığını korumanın en kolay yolu hastalık oluşmadan önlem almak… Yani koruyucu diş hekimliği veya düzenli kontroller ve muayene önem taşıyor. Ben de iyi bir hasta olarak düzenli diş hekimi kontrollerine gidiyorum. Bazen bu kontroller, bir yandaki odaya geçip ‘Pınar, şu dişimde bir şey var mı?’ düzeyinde kalabildiği gibi, detaylı bir temizlik, dolgu gibi işlem de olabiliyor. Diş sağlığı ile beslenmenin doğrudan ilişkisi olduğunu söyleyebiliriz. En basit anlatımla, kalp sağlığınız için yapmanız gerekenler diş sağlığınız için de geçerli... Kaçınılması gereken temel gıda ise şeker ve ürünleri…  Bugüne kadar ağız ve diş sağlığına dair önemli bir problem yaşamadım, hiç diş ağrısı çekmedim ama çok çeken gördüğüm için “Allah kimseye vermesin” diyorum.  Diş hekimi koltuğundan korkmuyorum. Koltuğa oturduğumda, ne yapıldığı ya da yapılacağını düşünmeyip, deniz kıyısında yürüyüşe çıkıyorum. Tükürük emicinin sesi dalgalar; ağızımdaki sular deniz suyu; reflektör güneş; koltuk da bir şezlong olunca işler kolaylaşıyor. Diş konusunda çevremdeki herkesin üzerinde önemli bir etkim olmasına rağmen beş yaşındaki kızıma karşı etkili olamadığımı itiraf etmeliyim. Fırçalama alışkanlığı aileden gelen ve görmek suretiyle kazanılan bir alışkanlık. Birlikte banyoya gidip, dişleri ailecek fırçalamak en etkili yöntem…”

Diş Hekimi ERDİL KÖKSÖKEN
"Şekerli ve asitli gıdalardan uzak duruyorum"
“Bence ağız ve diş sağlığı, genel sağlığımızın çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Düzenli yapılan çürük kontrolleri ve diştaşı temizliği, oluşabilecek sorunların erken teşhisi ile dişlerin ağızda uzun vadede sağlıklı kalmasını sağlıyor. Ben de kendi ağız bakımımı bu çerçevede ele alıyorum.Ağartıcı veya granül içeren, günlük kullanıma uygun olmayan diş macunlarını tercih etmiyorum ve önermiyorum. Hastalarıma da günlük kullanıma uygun, kendilerinin tercih edebilecekleri diş macununa ilave olarak diş ipi kullanımının önemini hatırlatıyorum. Aynı kurallar kendi ağız sağlığım için de geçerli oluyor.Günlük diş bakımının en önemli kısmı tabii ki diş fırçalamak… Günde en az iki kere dişlerimi fırçalıyorum ve iki dakika fırçalamanın günlük diş bakımı için büyük oranda yeterli olduğunu düşünüyorum. Bununla beraber günde bir kere diş ipi kullanımına özen gösteriyorum.Düzenli ağız kontrolümü kendim yapıyor ve gerekli önlemleri alıyorum. Gerekiyorsa tedavilerimi aksatmıyorum. Beslenme konusunda şekerli ve asitli gıdalardan olabildiğince uzak durmaya çalışıyorum.
Herkes gibi çocukluğumda diş ağrısı ile tanıştığım oldu ancak diş hekimi fobim hiç oluşmadı. Buna rağmen tedirginlik duyan hastalarımı daima anlamaya çalışıyorum. Hastalarıma verdiğim tavsiyeler ve güncel tedavi yöntemlerini, ailem ile yakın çevremle de sürekli paylaşıyorum; bunun etkili olduğunu düşünüyorum.”