'Mide Gribi' alarmı: Şiddetli mide bulantısı, kusma, bağırsak enfeksiyonuna karşı uzmanından uyarı
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte özellikle kapalı ofis ortamlarında hızla yayılan, karın ağrısı, mide bulantısı ve ishal gibi şikayetlerle seyreden "mide gribi" salgınına karşı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Cem Özuğuz'dan kritik uyarılar ve korunma yolları geldi.


Aybüke Sengir
Yazın gelişiyle birlikte artan sıcaklıklar ve sosyal hareketlilik, ne yazık ki bazı istenmeyen misafirleri de beraberinde getirebiliyor. Son dönemde kalabalık ortamlarda hızla yayılan, mide bulantısı, ishal ve karın ağrısıyla seyreden bir "mide gribi" salgını yaşanıyor. Bu endişe verici durumun nedenleri, bulaş yolları ve korunma yöntemleri hakkında Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Cem Özuğuz'dan önemli bilgiler aldık.
1) Son günlerde acil servislere gelen başvurularda karın ağrısı, ateş, mide bulantısı, kusma, yoğun halsizlikle ilgili şikayetler arttı. Bu hızla yayılan salgının nedeni nedir?
•Evet, son haftalarda özellikle mide ve bağırsak sistemini etkileyen, halk arasında “mide gribi” olarak bilinen viral ve paraziter gastroenterit vakalarında ciddi bir artış gözlemliyoruz. Bu artışın temel nedeni, viral (örneğin norovirüs, adeno virüs) ve protozoal (özellikle Entamoeba histolytica) kaynaklı enfeksiyonların toplum içinde hızla yayılmasıdır. Yaz aylarında artan sıcaklıklar, su ve gıda hijyeninde aksamalar, ortak alan ve havuz kullanımı bu tür salgınların önemli tetikleyicileri haline gelmektedir.

2)Hangi virüs veya bakteri/parazit türü buna yol açıyor olabilir? Halk arasında rotavirüs olduğu konuşuluyor, öyle midir?
•Bu tür salgınlarda en sık karşılaştığımız etkenler arasında norovirüs, rotavirüs ve adenovirüs gibi virüsler, ayrıca Entamoeba histolytica gibi paraziter ajanlar yer almaktadır. Adenovirüs tip 40-41, özellikle çocuklarda gastroenterit etkeni olarak öne çıkarken, bağışıklığı düşük erişkinlerde de etkili olabilir. Entamoeba histolytica enfeksiyonları (amipli dizanteri) ise kalabalık yaşam alanlarında, hijyenin yetersiz olduğu ortamlarda veya kontamine sularda bulaş gösterebilir. Norovirüs ise her yaş grubunda ani başlayan, şiddetli mide bulantısı, kusma ve ishal ile seyreden yaygın enfeksiyonlara neden olur.
3)Bu virüs veya parazitler mevsimsel mi?
•Viral gastroenteritler (özellikle rotavirüs) genellikle kış aylarında daha sık görülür. Ancak norovirüs ve adenovirüs gibi etkenler yılın her döneminde salgın yapabilir. Yaz aylarında ise özellikle kontamine su ve gıdaların tüketilmesiyle birlikte amipli dizanteri gibi paraziter hastalıklar da artış gösterir. Bu nedenle bu enfeksiyonlar mevsimsel değil, çevresel koşullara ve hijyen durumuna bağlı olarak yayılma fırsatı bulduklarında ortaya çıkarlar.
4)Bu tür enfeksiyonların ofis, okul gibi kapalı ortamlarda bu kadar hızlı yayılmasının başlıca nedenleri nelerdir? Temas ve damlacık yoluyla mı bulaşır?
•Norovirüs ve adenovirüs gibi virüsler temas ve fekal-oral yolla bulaşırlar. Virüs, hastanın dışkısı veya kusmuğuyla kontamine olmuş yüzeylere dokunulmasıyla yayılır. Özellikle ortak tuvalet kullanımı, mutfak araçlarının paylaşımı, havluların ortak kullanımı riski artırır. Adenovirüsler bazı durumlarda solunum yoluyla da bulaşabildiğinden, kapalı alanlarda yayılım daha da hızlanabilir. Amipli dizanteri ise genellikle dışkıyla kontamine olmuş içme suyu veya gıdalarla bulaşır. El hijyenine dikkat edilmemesi en önemli yayılım yoludur.
5)Enfeksiyon belirtileri nelerdir? Bu belirtiler genellikle ne kadar sürer ve bu süreçte hastaların nelere dikkat etmesi gerekir? Hangi durumlarda mutlaka doktora başvurulmalıdır?
•Belirtiler genellikle ani başlayan karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, sulu veya kanlı ishal, halsizlik ve zaman zaman ateş şeklindedir. Amipli dizanteride ise ishal mukuslu ve kanlı olabilir; buna makatta yanma ve tenezm hissi de eşlik edebilir. Bu tür enfeksiyonlar genellikle 1 ila 3 gün içinde kendiliğinden düzelir. Ancak kanlı ishal, yüksek ateş, bilinç bulanıklığı, idrar çıkışında azalma veyabaş dönmesi gibi belirtiler varsa mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
6)Bu salgınlardan korunmak için hangi önlemleri almalıyız?
•Korunmada hijyen ve temas önlemleri hayati önem taşır:
- Ellerin sabunla en az 20 saniye yıkanması
- Ortak alanlar ve yüzeylerin düzenli dezenfekte edilmesi
- Hasta bireylerin evde izole edilmesi
- Ortak havlu, çatal-kaşık, şişe kullanılmaması
- Suların kaynatılmadan içilmemesi, çiğ sebze-meyvelerin iyice yıkanması
- Yaz aylarında açık su kaynaklarında yüzme sonrası duş alınması
7)Enfekte olan kişi işe/okula ne kadar süre ara vermeli? Bulaştırıcılık süresi nedir?
•Virüsle enfekte kişiler, belirtiler düzeldikten sonraki 48 saat boyunca da bulaştırıcı olabilir. Bu nedenle tamamen iyileştikten sonra en az 2 gün daha evde dinlenmeleri önerilir. Amipli dizanteri geçiren bireylerde dışkı mikroskopisiyle parazit saptanamayıncaya kadar bulaşı riski devam edebilir.
8)Bu hastalıklar en çok kimleri etkiliyor?
•Her yaş grubunda görülebilir ancak bağışıklık sistemi zayıf olanlar, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunan bireyler daha ağır etkilenebilir. Özellikle çocuklarda sıvı kaybı hızla geliştiği için erken müdahale çok önemlidir. Ofis çalışanları, kamp ve yurtta kalan gençler, tatil bölgelerinde toplu yemek tüketen bireyler arasında vaka sayıları artmaktadır.