Yüksek sıcaklar kendini göstermeye başladı! Yazın neden belirli saatlerde dışarı çıkmamalıyız?
Yüksek sıcaklar kendini göstermeye başladı. Yazın kavurucu sıcakları hepimizi dışarı çekse de uzmanlar güneşin en tehlikeli olduğu saatlere dikkat çekiyor. UV ışınlarının ve sıcak çarpması riskinin zirveye çıktığı o kritik zaman diliminde dışarıda olmak, sağlığınız için büyük bir risk taşıyor.
Yaz geldi mi hepimizi bir dışarı atma isteği sarar. Güneşli günler, uzun akşamlar… Harika değil mi? Ancak uzmanlar, özellikle belirli saatlerde dışarı çıkmaktan kaçınmamız gerektiğini vurguluyor. Peki, bu saatlerin olayı ne ve neden bu kadar önemli?
Uzmanların özellikle dikkat çektiği zaman dilimi genellikle sabah 10:00 ile öğleden sonra 16:00 arasıdır. Bazı yerlerde bu 15:00'e kadar inebilir, ancak temel mantık aynıdır: Bu saatlerde güneş ışınları dünyaya en dik açıyla ulaşır. Bu da iki büyük riski beraberinde getirir:
UV Işınlarının Zirvesi: Ultraviyole (UV) ışınları, bu saatlerde en yoğun ve en zararlı halini alır. Cilt kanseri riskini artırmaktan, ciltte kalıcı lekelere ve erken yaşlanmaya yol açmaya kadar pek çok olumsuz etkisi vardır. Gözlerimiz için de tehlikelidir; katarakt gibi ciddi göz hastalıklarının riskini yükseltebilir. Güneş kremi kullansak bile, uzun süre bu yoğun ışınlara maruz kalmak risk taşır.
Sıcak Çarpması ve Güneş Çarpması Riski: Vücudun kendi kendini soğutma mekanizması olan terleme, aşırı sıcak ve nemli havalarda yetersiz kalabilir. Özellikle öğle saatlerindeki yüksek sıcaklıklar, vücut ısısının tehlikeli seviyelere çıkmasına ve sıcak çarpması (hipertermi) riskine neden olur. Sıcak çarpması, vücut ısısının 40 derecenin üzerine çıkmasıyla hayati tehlike oluşturan bir durumdur ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Belirtileri arasında aşırı yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, ciltte kızarıklık ve kuruluk, hızlı kalp atışı ve bilinç kaybı yer alabilir. Güneş çarpması ise doğrudan güneş altında uzun süre kalmaktan kaynaklanır ve benzer semptomlarla seyreder.
