Tatilde tadınız kaçmasın

Yaz hastalıklarını tanıyın, önleminizi alın, neşeli tatil anılarınıza yenilerini ekleyin.

Tatilde tadınız kaçmasın

Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal


Kulaklar, genital bölge, cilt derisi, mide ve bağırsak sisteminde her dönem hastalıklara rastlanabilse de yaz mevsiminde risk biraz daha artıyor. Özellikle bebeklerde ve çocuklarda ortaya çıkan birtakım hastalıklar, bu bölgelerde enfeksiyonlara yol açabiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Neslihan Korkmaz, yaz aylarında ebeveynleri zorlayan hastalıklar, belirtileri, tedavi yöntemleri ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Dış kulak yolu iltihabı
Kulak memesinden kulak zarına kadar olan kanala dış kulak yolu; bu bölgede ortaya çıkan iltihabi enfeksiyonlara ise dış kulak yolu iltihabı deniliyor. Kulakta yabancı bir cisim ya da temizleme ve kaşınma sonrası kulak kanalı derisinin hasarlanması nedeniyle görülen bu rahatsızlığa, kulağın nemli kalması halinde ve yüzücülerde sıkça rastlanabiliyor.

Belirtileri: Ağrı, kulak memesi ve dış kulak yolunda kızarıklık ile hassasiyet, kulakta akıntı, iltihaplı çıban, kaşıntılı ve pullu kulak.

Tedavisi: Öncelikle kanalda yabancı cisim olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini belirten Dr. Korkmaz, yüzeyde bir yabancı cisim varsa çıkarılmasını, ancak derindeyse ellenmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Kulak memesini yavaşça çekip, kulak kepçesinde gördüğünüz iltihaplı akıntıyı ılık suyla güzelce temizleyin. Ağrı çok yoğunsa ağrı kesici verip, akıntıyı emmesi için çocuğunuzun kulağına pamuklu bir bez koyun. İltihaplı akıntı için bir doktora başvurmayı ihmal etmeyin. Tedavisinde antibiyotikli damlanın kullanıldığı bu rahatsızlığın, üç gün içinde düzelmeye başlaması gerekiyor” diyor.

İshal
Mide ve bağırsakların iltihabı olan ishal, genellikle bulaşıcı hastalıklara bağlı olarak gelişiyor ancak yaz aylarında besin zehirlenmesi nedeniyle de görülebiliyor. Hijyenik olmayan deniz ya da havuzlar da ishale yol açabiliyor.

Belirtileri: Bir çocukta tekrarlayan kusma, mide bulantısı, normalden daha fazla ve sıvı miktarda kaka sayısı, karın ağrısı, iştah kaybı, vücut sıcaklığında artış, bir gün içinde altı saatten daha uzun süre idrar yapmama, dışkıda kan görülmesi, gözlerde çökme, dalgınlık hali ile altı saatten uzun süre sıvı almayı reddetme hali.

Tedavisi: Çocuğunuz anne sütüyle besleniyorsa, kesinlikle ara vermeyin, aksine daha da arttırın. Daha büyük çocukların ise iki-üç saatte bir sıvı almasına özen gösterin. Kusma halinde az ve sık aralarla sıvı verip, çocuğun ihtiyacı olan sodyum ve potasyumu karşılamak için bu maddeleri içeren evde hazırlanmış ayran, muz, elma suyu gibi çeşitli meyveleri ve sularını tüketmesini sağlayın. İshali olan çocukların şekerli, yağlı, yüksek kalorili besinler ve inek sütü tüketmesini önleyin. Tedavisinde antibiyotiğin nadiren tercih edildiği bu rahatsızlıkta, gereksiz ilaç kullanımının ishal süresinin uzamasına yol açtığını unutmayın.

İdrar yolu enfeksiyonu
Çoğunlukla bakteriyel nedenlere bağlı olarak gelişen idrar yolu enfeksiyonu, özellikle ilk beş yaşta altta yatan böbrek ve idrar yollarının anormallikleri ile beraber seyrediyor. Ortaya çıkmasında temiz olmayan havuz ve denizlerin en önemli risk faktörü olduğu idrar yolu enfeksiyonu daha çok kız çocuklarda görülüyor.

Belirtileri: İdrar yaparken ağlama, karın ağrısı, iştahsızlık, kötü kokulu idrar, kusma ve bulantı, kırmızı renkli idrar yapma, kilo alımında ve boy uzamasında gerilik, küçük bebeklerde ise gereksiz yere ağlama krizleri.

Tedavisi: İdrar yolu enfeksiyonunun tedavisi ilaçla yapılıyor. Altta yatan herhangi bir anatomik neden olup olmadığını anlamak için ise görüntüleme yöntemlerinden yararlanılıyor.

Pişik
Bebek bezi ile sarılan bölgede görülen pişik en sık idrar ve dışkının cilde uzun süre teması, ishal, banyo sonrası bebeğin yetersiz kurulanması ve temizlik için kullanılan özel mendiller nedeniyle ortaya çıkıyor.

Belirtileri: Bez bölgesinde kızarıklık, gergin deri üzerinde iltihaplı, alevlenmiş bölgeler, cinsel organ çevresinde başlayan kızarıklık.

Tedavisi: Bebeklerin cinsel organ bölgesindeki kızarıklık fark edildiğinde ılık suyla yıkayıp, iyice kurulamak ve pişik önleyici krem sürmek gerektiğinin altını çizen Dr. Korkmaz, şu önerilerde bulunuyor: “Bebek bezini sık sık değiştirip, altını yıkayın. Günde en az 20 dakika altını açık bırakmaya çalışın. Eğer üç gün içinde pişiği geçiremiyorsanız veya pişik bölgesinde içi sıvı dolu kabarcıklar varsa doktorunuza başvurun.”

Pişik neden olur? Pişiğe ne iyi gelir? 14 öneri başlıklı makalemize bakabilirsiniz.

İsilik
Yüz, boyun, omuzlar ve dirsek ile kasık, diz arkası gibi derinin kat yerlerinde yani ter bezlerinin bulunduğu bölgelerde oluşan sönük, kırmızı lekelere ‘isilik’ deniliyor. Bu rahatsızlık; vücudun fazla ısınmasına ter bezlerinin fazla ter üreterek yanıt vermesi nedeniyle ortaya çıkıyor.

Belirtileri: Çocuğunuzun yüzünde, boynunda, omuzlarında ve derisinin kat yerlerinde sönük, kırmızı lekeler ve sıcak görünüm varsa akla isilik ihtimalini getirmek gerekiyor.

Tedavisi: Çocukları hava sıcaklığına göre giydirip, sıcak günlerde her gün yıkanması sağlayın. Kıyafet seçiminde yün veya sentetik kumaşlar yerine pamuklu olanların tercih edin. Çamaşırların mümkün olduğunca sabun tozuyla yıkayıp, ütüyle yumuşatın.

Tatilde tadınız kaçmasın - Resim : 1

Güneş çarpması ve yanığı
Derinin güneşin ultraviyole ışınlarına aşırı maruz kalması sonucu güneş yanığı  oluşuyor. Bu tablo sıklıkla ebeveynin dikkatsizliğine bağlı olarak gelişiyor.

Belirtileri: Kızarıklık, ağrı ve ateş güneşle karşılaştıktan iki-dört saat sonra başlayıp, 24 saat içinde artıyor. Ancak iki-üç gün içinde azalma eğilimine giriyor. Kırmızı, sıcak, hassas cilt, içi sıvı dolu kabarcıklar ile soyulmaya yol açan kaşıntılar, güneş yanığını düşündürüyor.

Tedavisi: Gergin ve yanık cildi rahatlatmak, tahrişi engellemek için çocuğunuzu günde birkaç kez suyla banyo yaptırın fakat sabun kullanmayın. Op. Dr. Korkmaz, evdeyken yanık bölgenin üstüne kıyafet giydirmeyip, hava almasını sağlamanın önemine dikkat çekerek, “Çocuğun ateşi 39 derecenin üzerindeyse doktora başvurun ve ıslak tülbentle ateşini düşürmeye çalışın. En az 48 saat boyunca çocuğunuzu doğrudan güneş ışığından uzak tutup, bol sıvı almasına dikkat edin. Yanık bölgesinde kabarcıklar ve ateşi varsa, cildi kuruysa, zihni karışmış görünüyorsa hemen doktora başvurun çünkü bu belirtiler acilen tedavi edilmesi gereken güneş çarpmasının belirtisi olabiliyor” diyor.

Sinek-böcek sokması
Süt çocuklarının, sivrisinekleri kendisinden uzaklaştıramadığı için ısırılmasının kolay olduğunu unutmayın.

Belirtileri: Ciltte küçük bir delik izi, bölgesel tahriş ve şişme, çok nadir de olsa nefes almada güçlük, sarılık ve donuk cilt, terlemeye birlikte baygınlık görülmesi sinek-böcek sokmasının belirgin işaretleri arasında yer alıyor. Şişliğin boyutu bir noktadan birkaç santime kadar olabiliyor. Ancak boyutun büyüklüğü, çocuğun alerjik olduğu anlamına gelmiyor. Hassas çocuklarda, sivrisinek sokmaları aylar süren şişliğe yol açabiliyor.

Tedavisi: Çocuğunuzu arı ya da eşek arısı soktuysa ve iğne halen derideyse çıkarın. Ancak keseyi sıkmaktan kaçının. Acıyı ve şişmeyi engellemek için eşek arısı sokmalarında sirkeyle, arı sokmalarında ise maden suyuyla soğuk kompres uygulayın fakat bölgeyi ovuşturmayın. Çocuğunuzda alerjik reaksiyon görmeniz, şok tablosu, nefes almada zorlanma ve benzeri belirtiler halinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurun.

Göz enfeksiyonları (Konjonktivit)
Göz küresinin ve göz kapaklarının iç kısmını saran örtünün iltihaplanmasıyla ortaya çıkan göz enfeksiyonları, viral veya bakteriyel kaynaklı olabiliyor. Bu rahatsızlık, yabancı cisim ya da kimyasalların yol açtığı hasarlar ile alerjik reaksiyon sonucunda da ortaya çıkabiliyor.

Belirtileri: Çocuğunuzun gözlerinde kaşıntı, hassasiyet, sulanma ve kızarıklık, parlak ışığa karşı duyarlılık ve uykudan sonra kirpiklerin yapışmasına neden olan iltihabi akıntı oluşması halinde göz enfeksiyonlarından şüphelenmek gerekiyor.

Tedavisi: Öncelikle, çocuğunuzun gözünde yabancı cisim olup olmadığını kontrol edin. Her iki gözünü de kaynatılmış ve ılıtılmış suyla temizleyin. Temiz bir pamuğu bu steril suyla iyice ıslatıp, gözün dış tarafından başlayarak aşağıya doğru silin. İltihabın yayılmasını önlemek için çocuğunuzun gözlerini ovmamasını sağlayın ve vakit kaybetmeden bir uzmana başvurun. Bakteriyel enfeksiyonlara karşı antibiyotik damla kullanılırken, alerjik kökenli sorunlarda ise nedene yönelik tedavi uygulandığını unutmayın. Çocuğunuza ellerini temiz tutması gerektiğini anlatıp, özel bir havlu kullanarak gözlerini kaşımamasını sağlayın.