Kök hücre gerçeği

Şimdilerde gençliğin, güzelliğin hatta sağlığın yolu kök hücreden geçiyor. Böyle olunca da geçmişte sadece filmlerde izlediğimiz uzay çağı güzelliği gerçek dünyaya taşınıyor.

Kök hücre gerçeği

Yazı: Nilgün Yıldız Konakcı

Son yıllarda çok sık duymaya başladığımız kök hücre tedavisi kalp hastalıklarından göz sağlığına kadar her alanda kullanıyor. Bu yöntem, sağlıktan sonra şimdilerde estetik dünyasının da vazgeçilmezi olmaya aday. Gençliği mi yakalamak istiyorsunuz, aknelerinizden mi şikayetçisiniz ya da saçlarınız mı dökülüyor? O zaman dışarıdan yabancı maddeleri vücudunuza enjekte etmek yerine kendi hücrelerinizi kullanmaya ne dersiniz? Kök hücre tedavisinde kullanılan hücreler yani fibroblastlar hakkında bilgi veren Dermatolog Dr. Ahmet Günay, “Fibroblastlar, bağ doku yapısında baskın olarak bulunan ve deride birçok rolü olan hücrelerdir ve hücreler arası proteinlerin sentezlenmesinden sorumludur. Derinin yapısı ve bütünlüğü üzerinde önemli rol oynayan fibroblastların, doku yenileyici ve gençleştirici etkisi bulunuyor. Deride en bol bulunan protein olan kolajen, özgün fiziksel yapısı nedeniyle, cildin bütünlüğünün sağlanmasında önemli rol oynuyor. Fibroblastlar tarafından sentezlenen kolajen ve elastinin azaldığında aynı zamanda kolajen parçalayıcı enzimler arttığı durumda deride yapısal bozukluklar meydana gelebiliyor. Böylece yaşlanma belirtileri ortaya çıkıyor” diyor.

Nasıl uygulanıyor?
Yaşlanmaya karşı savunma mekanizması geliştiren fibroblast uygulaması klasik mezoterapi yani enjeksiyonlarla uygulanıyor. 15-30 gün arayla toplam 3-4 seans şeklinde yapılabiliyor. Uygulama sırasında anestezi kullanılmıyor. Ayrıca doktor tavsiyesiyle istenirse uygulama esnasında hücreler farklı dolgu maddeleri ile kombine edilerek de kullanılabiliyor.

Hangi bölgelere uygulanıyor?

•     Yara iyileşmesinde, deride hücresel yapının sağlanması ve desteklenmesinde etkin rolü bulunan fibroblastlar, günümüzde cilt gençleştirme ve cilt hasarlarının giderilmesinde,
•     Kapanmayan kronik yaralarda
•     Akne veya suçiçeği sonrası oluşabilen çukurcuk şeklindeki izlerin tedavisinde
•     Yanık, travma, cerrahi sonrası oluşan oyukluk ve nedbe tedavisinde
•     Dudakların dolgunlaştırılmasında
•     Yüzdeki kırışıklıkların giderilmesinde kullanılabiliyor.

Cilt gençleştirme

Dr. Ahmet Günay, ciltte yaşla birlikte oluşan kırışıklıklar, lekelenmeler, cilt renginde matlaşma gibi problemlerin tedavisinde kişinin kendisinden elde edilen fibroblast enjeksiyonlarının yapılabildiğini belirtiyor. Cilde enjekte edilen fibroblast hücreleri, nakledildikleri bölgede faaliyete geçiyor, kolajen ve elastin üretimine başlayarak cildin yapısında bozulan protein yapısının düzenlenmesini sağlamayı amaçlıyor. Böylece, yaşlanmanın ciltteki belirtilerini ortadan kaldırarak ciltte güçlü bir antiaging etkisi gösteriyor.

Akne tedavisi
Özellikle yüzde oluşan akne izleri önemli cilt sorunlarından biri. Bu izler için dolgu maddeleri uzun süredir kullanılıyor ancak bu tedavilerde bir süre sonra uygulamanın tekrarlanması gerekebiliyor. Kök hücre tedavisi bu sorunda da devreye girebiliyor. Fibroblast enjeksiyonları tek başına ya da lazer ve dermaroller gibi uygulamalarla kombine olarak uygulanabiliyor. Yapılan uygulamalarda kök hücre ile tedavisi yapılan hastalardan alınan deri biyopsi örneklerinde dermisin kalınlığında ve fibroblast hacminde artış görülüyor.

Hastaya özgü fibroblast üretimi

Fibroblast üretimi için hastanın kulak arkası gibi güneş görmeyen alandan üç milimetrelik bir biyopsi örneği alınıyor. Ürünün kişiye özgü olması amacıyla biyopsi materyalinin yanı sıra hastadan kan alınması da gerekiyor. Steril bir solüsyon içerisine alınan biyopsi materyali ve hastadan alınan kan laboratuvara ulaştırılıyor. Önce biyopsi materyalinden fibroblast hücreleri ayrıştırılıyor. Sonrasında, bu hücrelerinin steril koşullarda çoğaltılması aşamasına geçiliyor. Üretim süreci ortalama olarak 4-6 hafta kadar sürebiliyor. Sürecin sonunda kişiye nakledilebilir sayıda fibroblast hücre sayısına ulaşılmış oluyor.

Yan etkileri

Ürünün ilaçlarla herhangi bir etkileşimi olmamakla beraber bilinen bir yan etkisi bulunmuyor. Uygulama yapılacak hasta kan inceltici tedavisi görüyorsa bir gün önceden bu ilaçların kesilmesi gerekiyor. Uygulama sonrası 48 saat nemlendirici basit kremler haricinde krem kullanılmaması ve güneşe çıkılmaması yeterli oluyor.

Saç dökülmesine karşı
Saç dökülmesi kadın-erkek pek çok kişinin korkulu rüyası. Gelişen teknoloji ve tıp bilimi çeşitli alternatifler geliştirmeye devam ediyor. Kişinin kendisinden elde edilen kök hücre ile hücresel tedavi uygulanarak saç dökülmesi büyük oranda durduruluyor. Erkek tipi saç dökülmesi olarak bilinen androjenik alopesi, sadece erkeklerde değil kadınlarda da çok sık görülen bir problem. Bu yöntem ise erkeklik hormonu androjenler tarafından etkilenen, genetik yatkınlığı olanlarda gözlenen ve öncelikle alın bölgesindeki saç çizgisinin geri çekilmesi ve tepe bölgesinin incelip açılmasıyla ortaya çıkan durumlarda başarılı sonuçlar veriyor. Erkek tipi saç dökülmesinde, genetik olarak yatkın kişilerde, androjenlerin etkisiyle, kalın saç teli üreten saç kökleri cansızlaşıyor. Birden fazla saç teli çıkaran saç köklerinde ya bir tane saç teli çıkıyor ya da çıkamaz hale geliyor.

Yeni saçlar da çıkıyor
Cansız saç köklerinden de kalın saç telleri yerine ince, zayıf, cansız ve açık renkli tüy benzeri kıllar çıkıyor. Bu durum saçlı deride seyrekleşmeye yol açarak özellikle kadınlarda estetik kaygıya neden oluyor, ardından saç kökleri hayati fonksiyonlarını kaybederek bir daha saç üretemez hale geliyor. Burada önemli olan nokta saç köklerinin ölmeden önceki uyku fazıdır. Uyku fazına giren kökler cansızlaşıyor ve saç üretmeyi bir süreliğine bırakıyor. Bu dönemde saça uygulanan hücresel tedaviler, uyuyan ve saç teli üretemeyen saç köklerini uyandırarak sağlam, kalın, koyu renkli saçların oluşmasını, yeni saç köklerinin çıkmasını sağlayabiliyor.

Erkek ve kadınlara yapılan uygulamalarda, hastanın ense bölgesinden elde edilen mercimek büyüklüğünde saçlı deriden doku örneği alınıyor ve çok özel koşullara sahip laboratuvarda üretiliyor. Bir ay süren üretim sonunda hücreler bir ay arayla toplamda üç defa kişinin saçsız bölgelerine deri altına olacak şekilde enjekte ediliyor. Her uygulama arasında (3 haftada1) destek tedavisiyle birlikte oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor.