Evlilik seksi öldürüyor mu?

Evliliğin aşkı öldürüp öldürmediğini konuştuk hep. Peki ya evliliğin seksle ilişkisi nasıl? Sekssiz evlilik de yaşanıyor mu? Durum bbiraz karmaşık! Diyorlar ki, aşkın ömrü ortalama 17 ay. Seks de en ateşli bu 17 ayda yaşanıyor. Peki bu süreci nasıl uzatmalı?

Evlilik seksi öldürüyor mu?

Yazı: Deniz Gürlek

Düzenli seks hayatı... Bir nimet mi dersiniz?
İnsan evlenmeden önce kendi evinin olmasını, evinde de attığı imzanın verdiği yetkiye dayanarak sınırsızca ‘sevişmeyi’ bir şey sanıyor. Sanıyor ki, o ateş hiç sönmeden üstelik herkesten ‘izinli’ şekilde mutlu mesut devam edecek. Bir süre böyle gittiği kesin. Evet evlendikten sonra seks hayatı aslında düzene giriyor. Ancak bu, bir yandan iyi olmakla beraber, bir yandan da doğru yönetilmesi gereken tehlikeli bir süreç. Partnerinizle aynı evde yaşamak ve her istediğinizde seks yapabilir olmak bir noktadan sonra seksi sıradanlaştırabiliyor. Çünkü seksin hammaddesi aslında heyecan. Seks kavramı o heyecanlı, ateşli kimliğinden çıkıp rutin bir aktiviteye dönebiliyor. İşte bu noktada, seksin göreve dönüşmesi söz konusu olabiliyor. Ya da monoton bir seks hayatı ilişkiyi de olumsuz etkileyebiliyor.

Tehlike çanları çalıyor olmasın!
Peki ne yapmalı? Düzenli seks demek her hafta aynı gün ve saatte seks yapacaksınız demek değil elbette. Ama yine de ‘bu hafta fırsat olmadı, ama nasıl olsa her gün bizim, yarın olur, o da olmasa sonraki gün’ demeyi alışkanlık haline getirirseniz çok kolay evliliğinizi geri dönülmez noktalarda bulabilirsiniz. Çünkü genelde seks sıklığının azalmasını iş işten geçene kadar geçici bir şey gibi algılıyoruz. Halbuki bunların bahane olup olmadığına dikkat edin. ‘Çok çalışıyor o yüzden seks yapamayacak kadar yorgun oluyor’ cümlesi realite mi, yoksa sizin kendi kendinizi teselli cümleniz mi?

Kaç günde bir?
Bunun elbette net bir rakamı yok. Çiftlerin libidolarına, zaman yönetimlerine ve daha birçok etkene göre her evlilikte değişiklik gösterebilir. Ama araştırmalar gösteriyor ki, evliliğin ilk yıllarında olan çiftlerde seks yapma sıklığı haftada 2-3 kezken, 15 yılı aşkın evliliklerde sayı yılda üçe bile düşebiliyor.

Büyülü 17 ay
Beyinle ilgili yapılan araştırmalar aşkın ortalama 17 ay sürdüğünü gösteriyor. Tabii araya giren engeller, kıskançlıklar, mesafeler yani kısacası birbirine kavuşamayan aşıklar söz konusu olunca bu süre uzayabiliyor. Ama genelde evlenince bu sorunlar ortadan kalkmış oluyor. En ateşli seks de bu 17 ayda yaşanıyor. Aşk inişe geçince seks de inişe geçmeye başlıyor. İşte bu noktada aşkı sağlam bir sevgiye dönüştürme becerisi gerekiyor. Aşk güçlü bir sevgiye dönerse seks iki tarafa da doyum vermeye devam edebiliyor.

Tartıştıktan sonra da olur!
Evlilik demek aslında iki kişinin birlikte yönettiği bir kurum demek. Bu kurumun mali problemleri de olabilir, yönetim çatışmaları da olabilir, bambaşka sorunları da... Erkek bu noktada aslında kadından daha profesyonel davranıyor. Diğer sorunlarla cinsel hayatı birbirinden bağımsız değerlendiriyor. Ama kadın olaylara daha duygusal yaklaştığından bir saat önce tartıştığı adamla yatağa girdiğinde seks yapamıyor. Bu noktada dengeyi bulmak önemli. Eşiniz sizin duygusal bakış açınıza hak vermeli, siz de seks yapmamayı eşinize karşı bir cezalandırma unsuru olarak kesinlikle görmemelisiniz.

Nedeni siz olabilir misiniz?
Kendimizi kandırmayalım, zamanı farklı olsa da evlenmek hepimizin arzusu. Ama o yüzüğü parmağa takmamız ‘sonsuza kadar mutlu yaşadılar’ın kesinlikle garantisi değil. Kadınların evlilikle ilgili yaptıkları en büyük hatalardan biri evlendikten sonra kendilerini bu rehavete bırakmak. Bunun getirdiği her kadında farklı olabiliyor. Kimi kilo alıyor kimi eskisi kadar bakımlı olmaya gerek duymuyor kimi kocasını ihmal ediyor, kimi kendini anneliğe adıyor... Örnekler o kadar çeşitli ki... Ama sonuç hep ortak: Kötüye giden bir evlilik. Elbette aynı rehavete erkek de kapılabiliyor. Fakat eskilerin dediği gibi ‘yuvayı dişi kuş yapar.’ O yüzden önce siz bu rehavete kapılmamalısınız ki eşinizin de kapılmasına engel olun.

Haftada bir gece
Evlilikle beraber aşkın ve seksin bir monotonluk girdabına girmesinden korkuyorsanız size basit bir önerimiz var: Haftada bir gece kuralı. Evet hepimiz yoğun çalışıyoruz, çok yoruluyoruz, hele işin içine çocuklar da girince 24 saat bize iyice yetmez oluyor ama tüm bu bahaneleri bir kenara bırakın. Haftada bir geceyi eşinizle sadece kendinize ayırın. Çocukları bakıcıya bırakın hatta mümkünse telefonlarınızı bile kapatın. Sadece ikiniz olun. Tıpkı o ilk tanıştığınız zamanlardaki gibi. Dünya bir yana, siz ikiniz bir yana... Her hafta bu geceyi farklılaştıracak bir şeyler yapın. Evde çok romantik bir yemek de hazırlayabilirsiniz, bir geceliğine şehir dışına da çıkabilirsiniz hatta fantezileri seviyorsanız bir barda role playing deneyerek sanki yeni tanışıyor gibi bile davranabilirsiniz. Ne yaparsanız yapın, önemli olan her hafta bu geceyi iple çekmeniz ve geceyi mutlaka seksle bitirmeniz... Bu şekilden aşkın ömrü uzatılabilir!