Güneş: Atlantis

Müziğini duymayı alışkanlık haline getirdiğimiz Güneş ile yeni albümü Atlantis’in ışığında önemli bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Düne, bugüne ve Atlantis’e dair bazı notlar alırken, heyecanımızı asla gizleyemiyoruz.

Güneş: Atlantis

Güneş, bir süredir çalma listelerimizin daimi isimlerinden biri. Aynı zamanda ‘en iyi çıkış yapan’ isimler arasında mutlak favorilerden. Tüm bu başarının ardındaki hikayeyi merak ediyoruz…

Röportaj: Baran Alışkan/ Elele arşivinden

Kendimi bildim bileli hayalperesttim. Hiçbir zaman maddi koşullar ya da küçük insanların koyduğu büyük sınırlar umrumda olmadı. ‘Kendini bilmek’ deyimi pek bana göre değildi sanırım. Hep olduğumdan daha büyük gördüm kendimi, belki o kalıba girmeye çalışırken bu kadar geliştim. 2018’e kadar sesi güzel, şarkı söyleyen bir kızdım sadece. O dönem, bu işi ciddiye almamı sağlayan ilk prodüktör arkadaşım Melik Arıcı’ya gönderdiğim ses kaydını düzenleyip bir şarkıya dönüştürmesiyle ilk teklim Sippin On’u yayınladım. Aynı sene bir yabancı tekli daha çıkarttım. Ben, 9 yaşımdan beri şarkı yazıyordum ama bunlar aslında şiirlerden ibaretti ve onları bestelemeye başladım. Sadece yakın çevremle paylaştığım şarkılar paylaşıldıkça insanların varlığımdan haberi olmaya başladı. 2018 sonundan bu yana çalıştığım MOB Entertainment ile tanıştım ve 2020’de yayınladığım teklilerden sonra, Uzi’nin de bana eşlik ettiği ‘Dua’ ile adımı duyurdum. Benim kırılma noktam, sanırım kendimi fark etmem ve işleri ciddiye almamla oldu.

Müziğinizi kimileri ‘pop’, kimileri ‘rap’ olarak tanımlıyor. Ne kadar doğru? Sizin müziğinizin kodlarında ne var?

Ben kendime hiçbir konuda etiket koymamak için çok çaba sarf ediyorum. Müziğime de etiket koymak beni biraz düşündürüyor bu yüzden. Daha çok urban sound’lardan besleniyorum. Altyapılarımda trap, pop ve elektronik elementleri kullanmayı seviyorum. Sözlerimi yazarken en gerçeği hissettirmeye özen gösteriyorum. Aslında ben, canımı yakan şeyleri bir şarkı yapıp sonra o şarkıyı açıp dans ediyorum. Bestelerimde büyük çoğunlukla küçüklüğümden beri dinlediğim R&B - pop şarkılardan ilham alıyorum sanırım.

‘Atlantis’ yeni bir albüm olmasının yanı sıra yenilikçi bir albüm. Atlantis’ten ve onu farklı kılan yönlerinden bahsedebilir misiniz?

Albümü dinleyecekler için söylemem gereken önemli şey, bu albümü bir rap albümü olarak dinlememeleri gerektiği. Atlantis’i farklı kılan belki de henüz Türkiye’de tam olarak göremediğimiz Global pop, dark-pop sound’unu taşıması. İçindeki birçok şarkı bana çocukluğumda izlediğim animasyonları anımsatıyor. Hayallerimden biri de zaten bir animasyon film müziği yapmak. Atlantis, ilk albümüm olacak ve gelecekte yayınlayacağım projelerin de kaderini belirleyeceğine inanıyorum.

Atlantis albümünü dinleyecekler için; albümdeki sizin için en özel parça hangisi? Sözlerinin ve müziğinin bize hangi duyguları hissettirmesini bekliyorsunuz?

Atlantis aslında içinde ikiye bölünüyor. Yarısı suların altında kalırken diğer taraf henüz batmamış, kara. Kendi potansiyelimin üst limitlerine ulaşma yolunda çok fazla müzik üretiyorum ve farklı sound’lar deniyorum. Atlantis’in hikayesinden çok etkilenmiştim ve muhakkak bunu müziğimde metalaştırmak istiyordum. Albümü aslında belli bir dönem içerisinde yapmadım. Yolculuğumda edindiğim tecrübelerle yıllar içerisinde oluşan 13 şarkı var. Kendi özelimde farklı favorilerim var. Su altında favorim ‘Zor’ ve ‘Suçlarımdan Biri’. ‘Zor’ bana hayalimdeki peri masallarındaki aşkı hissettirirken, ‘Suçlarımdan Biri’ sertçe o aşkın bende açtığı yaraları önüme diziyor.

“Belki bir sabah uyanırız ve bizi yakan her şey kül olmuştur”
- Kaçasım Gelir / Atlantis