Markaların gizli kahramanları

Yaz koleksiyonlarını gördük. Hangilerini alacağımızı belirledik. Kimi kalbimizden vurdu bizi kimi başka diyarlara götürdü. Gönlümüzü fetheden bu tasarımların arkasında kimler var dersiniz?

Markaların gizli kahramanları

İPEK TERZİ
İnci Deri koleksiyon yöneticisi İpek Terzi

"Altı ay önce trendleri belirliyoruz"
Deri çanta ve ayakkabı tasarımları ve son yıllarda Gamze Saraçoğlu ve Niyazi Erdoğan gibi ünlü tasarımcıların limitli sayıdaki özel koleksiyonuyla dikkat çeken İnci Deri’de İpek Terzi’nin payı büyük. Koleksiyonu belirlemek için yaklaşık altı ay önceden dünya trendlerini araştırmaya ve konspetlerini oluşturmaya başladıklarını  söylüyor Terzi, “Bu sırada İtalya ve Almanya’da sektörle ilgili fuarları ziyaret ederek araştırma ve incelemelerimizi desteklemiş oluyoruz. Ek olarak takip ettiğimiz trend siteleri ve seminerlerle tüm bu takip sürecini harmanlayıp ilham hikayelerimize yansıtıyoruz. Trendlere uygun olarak konseptlerimizi oluşturduktan sonra uygun gördüğümüz renkleri, derileri ve alt yapıları seçerek çalışmalara başlıyoruz. Tasarımlarımıza uygun malzemelerle numune çalışmalarını yapıyoruz. Elde etmek istediğimiz model kesinleşene kadar bu aşama devam ediyor. Çıkan modeller tasarım ekibi ve satın alma ekibinin ortak çalışması sonucu seçilip koleksiyona dahil ediliyor.Yazı: Güzide Yülek / Seninle

BAŞAK KOCABIYIKOĞLU
Koton Kreatif Danışmanı Başak Kocabıyıkoğlu, kadınlara uygun ve stil sahibi koleksiyon hazırlamayı amaçlıyor.

"İlham kaynağımız seyahatler, sergiler...
Son yıllarda uygun fiyatlı trend ürünleriyle her kesimin beğenisini kazanan Koton’un bu başarısının ardında markanın Kreatif Danışmanı Başak Kocabıykoğlu var. Kocabıyıkoğlu bu başarıyı bakın nasıl özetliyor: "Koton, yalnızca Koton Women olarak yılda 12 civarında koleksiyon üretiyor. Bu her ay bir mini koleksiyon demek. Buna ek olarak bir de Koton Business, Koton Denim, Koton Partywear, Koton Beachwear gibi pek çok ayrı ‘line’ da yıl boyu onlarca koleksiyon tasarlıyor. Dolayısıyla Koton’daki koleksiyon oluşum süreci çok zengin, sürekli, yoğun ve çok katılım gerektiren bir süreç. Bu süreçte ilk adım seyahatler, tatiller, sergiler, hayat trendleri ve ihtiyaçların gözlemi sonunda bazen Koton tasarım ekibinin bazen de Koton Yönetim Kurulu Başkanı Gülden Yılmaz’ın bazen de benim ve yine markanın Kreatif Danışmanı olan kardeşim Defne’nin ilhamları, ürün önerileri etrafında start alıyor. Örneğin Ole by Koton için bu yaz tasarladığımız, müzik festivalleri etrafında şekillenen Festival Koleksiyonu gibi…”
Hayalden gerçeğe...
Bu ilhamlar Başak ve Defne tarafından ana trendler, anahtar parçalar, malzemeler, renk ve detayların belirlenmesi, koleksiyon ve mağaza ekibine sunulması ile bir koleksiyon çalışmasına dönüşüyor. Koton kumaş uzmanları dünyanın dört yanından uygun kumaş örnekleri arıyor ve uzman gözlerin olduğu tasarım ekibine sunuyor. Seçilen malzemeler ile Koton tasarım ekipleri ilk prototip ürünleri  tasarlıyor. Başak, Defne ve Gülden Yılmaz’ın birlikteliği ile ilk ve gerekirse ikinci revizyonlar veriliyor. Ürünler rating’e iletiliyor, tüketici ile paylaşılıyor. Koton için bu sürecin zenginliği, malzeme ekipleri, marka müdürleri, tasarımcılar, mağaza ekipleri ve hatta marketing ve görsel ekiplerin katkısı çok önemli.
SEDEF ORMAN
Derimod koleksiyonu belirlenirken Sedef  Orman ve ekibi hummalı bir süreç geçiriyor.

"Koleksiyon süreci heyecanlı geçer

Tam 40 yıllık bir geçmişi olan ve Türkiye’de deri ve deri modası denince akla gelen ilk markalar arasında yer alan Derimod, bugün sadece deri sektöründe değil ayakkabı sektöründe de rüştünü ispatladı. Markanın sahibi ve tasarımcılarından Sedef Orman koleksiyonun yaradılış hikayesiyle ilgili şunları söylüyor: “Sadık tüketicilerimizin bizi hem deride hem de ayakkabı tercihlerinde ilk sıraya taşımasına kayıtsız kalmıyor,  koleksiyonlarımızı özenle, ciddi emek harcayarak hazırlıyoruz. Koleksiyon hazırlık dönemleri sadece Derimod’da değil perakende sektöründe yer alan tüm moda markaları için çok heyecanlı ve hummalı geçen zamanlardır. Tasarım ve ürün geliştirme departmanlarımızla birlikte bu süreci bizzat yürütüyorum. İlk olarak Floransa’daki tasarım ofisimiz; koleksiyonla ilgili öncelikle tüm dünya trendlerini, Ar-Ge çalışmalarını takip eder ve hazırlar. Ardından ben, ürün ve marka yöneticilerimizle beraber bu trendleri Derimod koleksiyonuna nasıl uyarlayacağımızı, renkleri, modelleri, detaylı şekilde çalışırım.
Floransa-Düsseldorf-İstanbul arası geçen uzun seyahatler ve toplantılar sonucu bu koleksiyonlar hayata geçer. Ne zaman bu tasarımlar vitrinlerde yer alır, işte o zaman tüm yorgunluğumuz geçer."