Sibel Kara Yıldız ile başarı öyküsü

Dalgalarla boğuşmak yerine sörf yapmayı öğrenin!

Sibel Kara Yıldız ile başarı öyküsü

Beş yıldır Philips tüketici ürünleri bölümünde çalışan Sibel Kara Yıldız ile başarı öyküsünü konuştuk.

Eğitimlerinizi nerelerde aldınız?

Liseyi Kabataş Erkek Lisesi’nde okudum. Üniversite eğitimimi İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gıda mühendisliği üzerine aldım. Ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde MBA programını tamamladım.

Meslek seçiminizde sizi etkileyen şey neydi?

Mühendislik eğitimi almama, severek ve başarıyla bitirmeme rağmen daha üniversite yıllarında işin teknik tarafında değil, tüketici tarafında olmaya karar vermiştim. Bu seçimde ilk kriterim; yaptığım işle mutluluğu yakalamaktı. Üniversite yıllarında farklı departman ve şirketlerde yaptığım stajlarla, ne tür işlerin beni daha çok heyecanlandırdığını gözlemlemiş oldum. Pazarlama alanında kariyer yapmaya da bu stajların sonunda karar verdim.

Kariyerinizi hedefleriniz doğrultusunda mı yönlendirdiniz yoksa kendinizi akışa mı bıraktınız?

Ne istediğime karar verdiğim için planlarım hazırdı doğrusu. Arada bir bu planlardan küçük sapmalar oldu ya da daha farklı ve uzun yollardan geçmem gerekti belki ama hedeflediğim noktaya planlayarak geldiğimi söyleyebilirim. Şu anda da gelecek için yazılı bir kariyer rol haritam var. Hedefleri yazmanın, inanmanın ve hayal etmenin gerçekleşmeleri yönünde atılan öncü adımlar olduğuna inanıyorum.

İş hayatında hangi basamakları tırmandınız?

Pazarlama kariyerime 10 yıl önce satış departmanında başladım. Üç farklı alanda (satış, pazarlama, ticari pazarlama) ve üç farklı sektörde (gıda, kimya ve elektronik) tecrübe edindim ve vizyonumu genişlettim. Philips’e ise beş yıl önce ürün müdürü olarak başladım, sonrasında pazarlama müdürü, grup pazarlama müdürü ve pazarlama direktörü sıralamasıyla kariyer gelişimi izledim.

Kariyeriniz adına verdiğiniz en doğru karar neydi?

Kariyerimin ilk beş yılında değişimden korkmamam, farklı sektörlerde ve alanlarda edindiğim tecrübeler, son beş yılda daha ivmeli ve sağlam adımlarla ilerlememi sağladı. Ayrıca iş ve şirket seçimlerimde kariyer hedefim kadar mutluluğumu da ön planda tuttum.

İş hayatında karşılaştığınız en büyük zorluk ne oldu?

Genel olarak zorluklarla mücadele etmeyi severim ve bunları fırsata çevirmeye odaklanırım. Felsefem her zaman büyük dalgalarla boğuşmak yerine, sörf yapmayı öğrenmek ve keyif almak oldu. Zorlayıcı demeyelim ama zaman zaman en çok enerjimi alan değişime direnen, önyargılı ve egosu yüksek insanlarla çalışmak oldu.

İş hayatında nasıl olmak kazandırır?

İş hayatında disiplinli, dürüst ve pozitif olmak her zaman iyi sonuçlar doğurur. Bu özelliklerin yanında başarı odaklı olarak cesurca atılan adımlar ve yılmadan farklı yollar denemek de iş hayatında kazandırır. Einstein’in dediği gibi aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar almayı beklemek delilik.

Profesyonelliğin en önemli sırrı sizce ne?

İş ve özel hayat dengesini sağlamak. Çünkü kariyer uzun soluklu bir  maraton, nefesinizi ve enerjinizi iyi ayarlamanız gerekiyor.

İş hayatında asla yapılmasına tahammül edemediğiniz şeyler neler?

Dürüst olunmaması ve insanların kendileri gibi davranmaması.

Philips ile yolunuz nasıl kesişti?

Ürünlerini kullanan ve memnun bir tüketiciydim. Bu markaya geçme kararımda güvenilir ve kaliteli marka algısının yanı sıra yurt içi ve yurt dışında kariyer olanakları açısından fırsatlar sunan global bir şirket olması da etkili oldu.

Philips’te son dönemde, altını çizmek istediğiniz ne gibi gelişmeler ve yenilikler var?

Pazar payımızla Türkiye’nin en çok satan küçük ev aletleri markasıyız. Ayrıca Philips Türkiye olarak başarılı pazarlama aktivitelerimizle global anlamda sekiz ödül kazandık. Yeniliklerimizi örneklemek gerekirse; ütüde ısı ayarını ortadan kaldıran akıllı ütü teknolojisi, toz torbası dolsa bile emiş gücü azalmayan performer pro süpürge, çorba makinesi, saçları yıpratmayan ve parlaklık veren jojoba düzleştiriciyi sayabilirim.

Markayı kendi sektöründe nasıl konumlandırıyorsunuz?

Markamızı tüketicilerin hayatını kolaylaştıran inovasyonlar sunan bir sağlık ve iyi yaşam markası olarak konumlandırıyoruz.

Philips’in sektörde yarattığı en büyük farklılık ne?

Markamız tüketici ihtiyaçlarını çok iyi analiz edip buradan hareketle benzersiz ürün ve teknolojiler geliştiren bir marka. Bu anlamda sosyal medya, tüketici danışma hattı, ev ziyaretleri gibi birçok kanal aracılığıyla tüketicilerimizi dinliyoruz ve çözümler geliştiriyoruz. Marka elçileri, evde servis garantisi, 60 gün para iade garantisi gibi uygulamalar sektörde bizim önderlik ettiğimiz tüketici odaklı aktivitelere birkaç örnek olarak sayılabilir.

Markanın içinde bulunduğu sektörün en büyük zorluğu ne?

Rekabet çok büyük. Yerli yabancı birçok marka sektöre yatırım yapıyor. Bu marka yoğunluğu arasında Philips gibi tüketici ihtiyaçlarını çok iyi anlayan ve çözümler geliştiren, hedef kitleleriyle duygusal olarak bir bağ kurabilen markalar kazanıyor.

Kadınların hayatını kolaylaştıran ürünleri piyasaya sunmadan önce kendiniz de deniyor musunuz?

Kesinlikle. Özellikle mutfak ürünlerini çok fazla deneyimliyorum.