Geleceği için doğru okulu seçin

Yaratıcılığın kazanılması açısından en önemli yıllar.

Geleceği için doğru okulu seçin

Karşılaştırın
Tüm bu aşamalardan sonra, beklenti ve ihtiyaçlarınızda değişiklikler olabilir. Şimdi, eğitim kurumlarından topladığınız bilgileri iyi değerlendirin. Danıştığınız bir uzman psikolog ya da pedagogtan ‘Okul Seçim Kriterleri Formu’ isteyebilirsiniz. Ya da bunu kendiniz yapın. En beğendiğiniz okulları not alın ve hepsine eklemiş olduğunuz notlar çerçevesinde puanlar verin. Okulları değerlendirirken şu kriterleri dikkate almak gerekiyor: Eğitmen sayısı, eğitim kadrosunun kalitesi, sınıf başına düşen ortalama öğrenci sayısı, rehberlik hizmeti olup olmaması, rehber öğretmenlerin öğrencilerle ilgilenme sıklığı, yabancı dil eğitimi olup olmaması, öğrencilere sunulan/katılabilecekleri sosyal kulüp, aktivite, faaliyet seçeneklerinin olup olmaması, güvenlik önlemleri, beslenme konusundaki özen, ulaşım kolaylığı ve servis aracı seçeneği, sağlık durumuna ilişkin takip, öğrenci-okul-aile işbirliğine ilişkin yürütülen çalışmalar olup olmadığı ve okulun maliyeti. Eğer karar verme konusunda sorun yaşıyorsanız, bir uzmana danışmayı ihmal etmeyin.


• Erişkinlerin dile getirdikleri kaygılar karşısında yetkililerin savunmaya geçmeleri ve konuyu mantıklı şekilde ele alamamaları.
• Anne-baba bakım konusunda rahatsızlık duyuyorsa, görevlilere güvenmiyorsa kurumu ziyaret ederek okulda zaman geçirmeli ve çocuğun anaokulundaki hayatını gözlemlemeli.

Anaokulu eğitimi elbette çocukların gelişimi için önemli. Ancak eğitimin ailede başladığını ve yaşam boyu sürdüğünü unutmayın. Çocuğunuza ayıracağınız nitelikli zaman, vereceğiniz sevgi, aktaracağınız bilgi, deneyim ve değerler kurumsal eğitim kadar gerekli ve vazgeçilmez.

Ativite lazım
Bu yaştaki çocukların ilgisini ve yeteneğini keşfederek, spora ve sanata yönlendirilmeleri de oldukça önemli. Yüzme, golf, bale, modern dans, satranç, dil ve hatta nefes ve yoga eğitimi… Seçeceğiniz okulda, bu aktivitelerin olmasına da dikkat edin. Çocuğunuzun yeteneğini keşfedecek ve sizi yönlendirecek olan bir yandan da seçtiğiniz okulun eğitmenleri. Sosyalleşmeyi öğrenerek, gözlemlenerek, yeteneklerine ve isteklerine uygun olarak yetişeceği bir ortamda eğitim almasına dikkat edin.

Tam gün mü? Yarım gün mü?
Memorial Şişli Hastanesi Pedagoji Uzmanı Dr. Melda Alantar, “Anaokuluna başlama yaşı çocukların gereksinimlerine ve özelliklerine göre farklılık gösterebilir. Yaşamın ilk üç yılında, annenin kendisinin çocuğunun bakımı ve eğitimiyle ilgilenmesi en sağlıklı yoldur. Üç yaşından sonra çocuğun evde sorumlu kişiler tarafından ya da bir okulda bakımının yapılması özel uzmanlık işidir. Bu yaş çocuklarına hizmet veren kurumların bebek hemşiresi, hekim, uzman pedagog ve psikologları görevlendirmeleri gerekmektedir” diyor. ‘Çocuğumu anaokuluna tam gün mü yoksa yarım gün mü göndermem gerekir?’ Anaokulu döneminde annebabanın yanıt aradığı bir diğer soru da budur. Bu sorunun yanıtı, çocuğunuzun gelişim özellikleri ve ailenizin yaşam tarzı ile olanaklarına bağlı. Ancak 3-5 yaş grubundaki çocukların anaokuluna haftada birkaç gün ya da yarım gün olarak devam etmeleri okula uyum sağlamalarını kolaylaştıran bir yaklaşım. Beş yaşından itibarense, uzmanlar çocuğunuzun anaokuluna tam gün gitmesini öneriyor. ABD’de beş yaşındaki çocukların yüzde 40-45’i anaokuluna tam gün devam ediyor. Araştırmalar, bu yaş grubundaki çocuklara tam gün eğitim veren kurumlarda değerlendirme ve gözlemlerin ayrıntılı şekilde gerçekleştirildiğini, olumlu akademik ve sosyal gelişimin sağlandığını gösteriyor. Beş yaşından itibaren tam gün anaokulu eğitimi alan çocuklarda özgüven, bağımsızlık ve yaratıcılığın arttığı, utangaçlık ve dışa dönük davranışların azaldığı da saptanmış.

Gözlemlemeyi ihmal etmeyin
Çocuğunuz için en iyi anaokulunu seçtikten sonra, çocuğunuza sunulan hizmetleri izleyerek gözlemlemelisiniz. Zaman içinde programın niteliği; öğretmen değişikliği ve diğer etkenlerin etkisiyle farklılık gösterebilir. Üzerinde durulması gereken uyarı işaretleri şunlardır:

• Ebeveynlerin haber vermeden okulu ziyaret etmelerine izin verilmemesi.
• Anne-babanın çocuğu okulun girişinde bırakmak zorunda olmaları, bakım, beslenme ve etkinlik alanlarına girmelerinin yasaklanması.
• Çocuğun yuvaya başladıktan birkaç ay sonra anaokuluna gitmekten dolayı rahatsızlık duyması ya da uyum sağladıktan sonra aniden mutsuz olması.
• Çocuğun kurumda bir görevliden korkması veya onu sevmemesi ya da söz konusu kişinin bulunduğu ortamda sessiz kalması veya ürkek davranması. • Anne-babanın çocuğu okula bıraktıklarında veya aldıklarında sürekli olarak görevlilerin değişmeleri ve tanıdık olmayan kişilerin çocuk bakımından sorumlu tutulmaları.
• Genel bakımın ilgisiz ve kayıtsız olması, çocuğun kurumun içinde veya dışında uzun süre bekletilmesi veya kendi başına oynaması için yalnız bırakılması.
• Çocukta görevlilerin uygun açıklama yapamadıkları kadar fazla sayıda yaralanma olması.
• Eğitimcinin ses veya tavırlarının sert, saygısız ya da ilgisiz olması.
• Oyuncakların yetersiz olması veya ilgi çekici etkinliklerin az olması.Bilgi alın

Anaokullarında farklı öğrenme biçimleri üzerinden eğitim verilebiliyor. Çoklu zeka, PYP, Reggio Emilia, Montessori, High Scope bunlardan birkaçı. Eğer okulda verilen öğrenme tipleri hakkında bilgi sahibi olursanız, çocuğunuzun nasıl bir eğitimden geçtiği konusunda da içiniz rahat olabilir. Bir çocuğun velisi olmak oldukça önemli bir sorumluluk. Kendi adınıza karar vermek kolay, ama iş çocuklara gelince, onun geleceğini şekillendirmek mevzusu biraz tedirginlik verici olabiliyor. Siz de çocuğunuza hangi okulun en iyi eğitimi verebileceği konusunda endişeli misiniz? Haklısınız. Uzmanlar, anaokulu seçiminin çocukların tüm eğitim hayatını etkilediğini söylüyor. Sonuçta, çocuğunuzun geleceği açısından çok önemli bir aşamadasınız. Peki, nereden başlamalısınız?

Beklentilerinizi belirleyin
Öncelikle, beklentilerinizin ne olduğunu sormalısınız kendinize. Herkesin çocuğu ile ilgili farklı ve özel beklentileri olabilir. Onun nasıl bir okulda, nasıl eğitim almasını istiyorsunuz? Okul seçme aşamasında beklentilerinizi saptarken, ailenizin maddi ve kültürel yapısını da dikkate almalısınız. Bu arada, çocuğunuzun da okuldan beklentisi bir o kadar önemli! Sonra da ihtiyaçlarınızı belirleyin. Bu esnada, psikolojik ve pedagojik destek alabilirsiniz.

Bilgi dosyası oluşturun
Çocuğunuzu göndermeyi düşündüğünüz okullara ilişkin sağlam bir araştırma yapın. Mümkünse okulları ziyaret edin ya da okulun web sayfası gibi kaynaklardan bilgiler toplayarak bir bilgi dosyası oluşturun. Bu aşamaların ve araştırmaların ardından, oturup aklınıza takılanları ve sorularınızı not edin. Böylelikle, çocuğunuzu kayıt ettireceğiniz okuldan eksiksiz tüm sorularınızın yanıtını alabilirsiniz.

Okulları ziyaret edin

Sorularınızı belirlediniz. Peki ya sonra? Sorularınıza cevap veren kurumların listesini yapmanız faydalı olacak. Bu konuda yakın çevrenizden duyduklarınız size yol gösterebilir, ama yeterli olmayacaktır. Kurumları sıraya koyduktan sonra randevu alarak görüşmeye gidin. Okula gittiğiniz zamanın öğrencilerin okulda olduğu zamana denk gelmesine özen gösterin. Okulun doğal ortamı, öğretmenler ve çocuklardan size yansıyanlar fikir oluşturmanız açısından önemli olacaktır.