Yoga felsefesinin temelleri: 5 Yama

Beş yamayı uygulayarak edineceğiniz öz farkındalık, negatif enerjiyi dönüştürmenize ve kalıcı, derin bir huzur hissine kavuşmanıza yardımcı olur. Aşağıda her bir yama kısaca anlatılmakta, bugünden uygulamaya başlamanıza yönelik tavsiyeler verilmektedir.

Yoga felsefesinin temelleri: 5 Yama

1- ZARAR VERMEME (AHİMSA)
Sanskritçe “a” öneki olumsuzluk anlamı verirken, “ahimsa”, zarar vermek, yaralamak, öldürmek, şiddet uygulamak anlamına gelir. Yamaların ilki ve en önemlisi olan ahimsa zarar vermemek, şiddet göstermemektir. Bilgeler bize bunun hem dış dünyadaki ilişkileri uyumlu şekilde sürdürmenin hem de iç dünyada dinginliğe kavuşmanın anahtarı olduğunu söyler.

Daha derinde, ahimsa bilinçli bir süreçten ziyade yoga uygulamasının doğal bir sonucudur. Yolculuğumuz ilerledikçe, barışçıl ve baki olan hakiki özümüzün farkına varırız; zarar vermekten kaçınma arzusu, bu farkındalığın kendiliğinden dışa vurumudur. Başkalarının da özünde bizimle aynı olduğunu fark etmeye başlar, herhangi bir varlığa zarar gelmemesini dileriz.

Uygulama Tavsiyesi: Kendinize ve başkalarına daha sevecen, kabullenici, affedici yaklaşmayı deneyin. Bilgeler der ki ahimsa tam olarak benimsendiğinde ortaya çıkan içsel güven duygusu son derece köklü ve şaşırtıcı derecede güçlüdür.

2- DOĞRULUK (SATYA)
Sanskritçe “sat” sözcüğü var olan şey, olan şey anlamına gelir. Satya da doğruluk anlamındadır; gördüğümüz ve aktardığımız şeyleri olmalarını istediğimiz gibi değil, oldukları gibi görmek ve anlatmaktır.

Uygulama Tavsiyesi: Gerçekliği çarpıtmanıza yol açan korkuları ve diğer olumsuz duyguları içsel olarak fark etmeyi öğrenin. Bu korkuları anlayıp işlediğinizde, düşünceleriniz, sözleriniz ve eylemleriniz hakikat ile yeniden aynı hizaya girer, hatta ihtiyaçlarınıza ve arzularınıza daha derinlemesine bakabilirsiniz. Davranış bakımından, yalan söylemekten kaçının; nazik, sevecen, anlaşılabilir konuşun.

3- ÇALMAMA (ASTEYA)
“Steya” sözcüğü, çalmak anlamına gelir. “A” önekiyle bir araya geldiğinde, çalmama anlamına gelen üçüncü yama yani asteya meydana gelir. Çalmayı daha çok maddi nesnelerle ilişkilendiririz ama dünyamızda çalınan nesnelerin bilgi, duygusal iyilik gibi maddi olmayan şeyler olması daha muhtemeldir.

Uygulama Tavsiyesi: Çalma dürtüsü mutsuzluk, eksiklik, haset hislerinden doğduğuna göre, çözümü her fırsatta vermeye çalışmaktır. Yiyecek verin, para verin, zaman verin. Zenginlik nihayetinde bir zihin durumu olduğundan, kendinizi giderek daha zengin hissedeceksiniz. Kendinizi düşünmeden verdiğinizde, içsel zenginlik hissi size dış zenginlikler de getirebilir.

4- DUYULARI DENGELEME (BRAHMACHARYA)
Sözcük anlamı, Tanrı bilinciyle yürümek olan “brahmacharya”, pratikte zihni içe döndürmek, duyuları dengelemek ve denetlemek anlamına gelir ve bağımlılıklardan, doymak bilmez arzulardan kurtulmaya götürür. Bilgeler der ki zihin duyuların hakimiyetinden kurtulduğunda, duyusal hazların yerini içsel sevinçler alır.

Uygulama Tavsiyesi: Okuduğunuz kitapları, dergileri, seyrettiğiniz filmleri, birlikte olduğunuz insanları akıllıca seçmek enerjinizi muhafaza etmenize, zihninizi dinamik ve odaklanmış halde tutmanıza yardım eder. Bütün duyusal faaliyetlerde ölçülü olmak ve kendini kaptırmamak, karşılıklı destekleyici olan bir ilişkide tek bir eşe sadık kalmak... İşte bunlar brahmacharyanın orta yoludur.

5- SAHİPLENME (APARİGRAHA)
“Graha”, tutmak anlamına gelir, “pari” ise şeyler anlamındadır. “Aparigraha”, bir şeyleri sıkı sıkı tutmamak demektir, yani sahiplenmemek. “Benim” dediğimiz şeylerle dengeli bir ilişki kurmamıza yardım eder.

Yogada bir deyiş vardır: “Dünyadaki her şey bizimdir, sahip olalım diye değil, kullanalım diye.” “Aparighara”nın özü budur. Sahiplenmecilik baş gösterdiğinde sahip olduğumuz şeyler de bize sahip olur, eşyalarımıza sıkı sıkı tutunuruz, daha fazlasını isteriz. Halbuki elimize gelen şeyleri iyi değerlendirir, duygusal bağımlılık yaratmadan keyifle kullanırsak ne üzerimizde bir güçleri olur ne de sahte kimliklere, beklentilere yol açarlar.

Uygulama Tavsiyesi: Kendi sahiplenmeci eğilimlerinizi inceleyin. Kendi malınız olan bir eşyaya başkasının malına kıyasla daha fazla mı özen gösteriyorsunuz? Kullanabileceğinizden fazlasını ediniyor musunuz? Başkalarına aşırı bağımlı hale geliyor, ilişkide sağlıklı vermenin ötesine geçiyor, karşılıklı alışverişin yerine nefes aldırmaz kontrole ihtiyaç duyuyor, özsaygınızı artırmak için bir başkasının sevgisini kazanmaya çalışıyor musunuz?

* Pozitif dergisinden alınmıştır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Yoga basamakları sakin ve güvenle çıkılmalı TIKLAYIN