Bir hamilenin beslenme günlüğü

Tebrikler! Hayatınızdaki belki de en önemli ve hassas dönemlerden birine adım atıyorsunuz. İçinizde günden güne büyüyen bir canlıyı hayata hazırlar ve vücudunuzdaki değişimlere ayak uydurmaya çalışırken en güzeli, telaşlanmak yerine işin doğrusunu öğrenmek.

Bir hamilenin beslenme günlüğü


2. trimester: Tebrikler! Sağlıklı bir şekilde ilk üç aylık dönemin sonuna geldiniz! Artık bebeğinizin düşük riski çok daha az. 1’inci trimesterde yoğunlukla yaşadığınız mide bulantısı, kusma, halsizlik gibi rahatsızlıklar artık azalmaya başlayacak. Ancak bu durum iştahınızın açılmasına sebep olabileceği için beslenmede aşırıya kaçmamaya dikkat etmelisiniz. İkinci 3 aylık dönem olarak adlandırdığımız 2’nci trimesterde günlük beslenmenize ek olarak 300 kalorilik bir artış yapabilirsiniz. Unutmayın, hamileliğin sonuna kadar daha önünüzde uzun bir zaman var. Bu nedenle bu dönemde günlük 300 kaloriyi aşmamaya özellikle dikkat etmelisiniz. 300 kaloriyi; 1 paket gofret, 4 adet mercimek köfte, 1 kase sütlü-meyveli yulaf ezmesi gibi düşünebilirsiniz.

13. hafta: Bebeğinizin dişleri ve ses telleri oluşmaya başlıyor. Şeftali büyüklüğündeki bebeğinizin artık kendisine ait parmak izi bile var!

14. hafta: Artık bebeğinizin böbrekleri, karaciğeri ve dalağı fonksiyonel faaliyetleri yerine getirebiliyor. Bu hafta iştahınızda bir artış meydana gelebileceğinden besin tüketiminize dikkat etmelisiniz. Kendinizi kontrol etmek adına bir beslenme günlüğü edinebilirsiniz.

15. hafta: Bebeğinizin bütün eklemleri artık hareket edebiliyor. Bu haftayla beraber gaz ve şişkinlik problemi yaşayabileceğiniz için lifli besinleri beslenmenizden eksik etmemeye özen gösterin.

16. hafta: Avokado büyüklüğüne ulaşan bebeğinizin tat duyuları bu hafta daha hızlı gelişmeye başlıyor. Bu demek oluyor ki hamileliğiniz boyunca tüketeceğiniz her şey bebeğinizin ilerideki besin tercihlerini de belirleyecek!

17. hafta: Bebeğinizin kıkırdak dokusu yavaş yavaş kemikleşmeye başlıyor. Eğer planlı bir hamilelik geçirmiyor ve öncesinde kalsiyum alımınıza dikkat etmiyorsanız bebeğinize yeterli derecede kalsiyum sağlayamıyor olabilirsiniz. Bebeğinizin sağlıklı büyüyüp gelişmesi ve doğum sonrasına hazırlanmak için günde 3-4 porsiyon süt ve süt ürünü tüketmeye dikkat edin.
 
18. hafta: Artık bebeğinizin tekmeleri sizin hissedebileceğiniz kadar kuvvetli. Bu haftalarda vücudunuzda kramplar, ağrılar hissedebilir, uykusuzluk sıkıntısı çekebilirsiniz.
 
19. hafta: Bebeğinizin beş duyusu için gerekli sinir hücreleri bu hafta gelişmeye başlıyor. Onun sağlıklı sinir hücrelerine sahip olabilmesi için uygun miktarlarda yağlı tohum tüketimine özen gösterin; çiğ fındık, çiğ badem, ceviz, kaju, kabak çekirdeği tüketin.

20. hafta: Bu günlerde ateş basmaları, el ve ayakların terlemesi, nefes daralması gibi problemler yaşıyor olabilirsiniz. Bu etkileri azaltmak adına tükettiğiniz su miktarına dikkat edin ve doktorunuzun izin verdiği ölçüde hafif yürüyüşler yapmayı deneyin.
 
21. hafta: Bebeğiniz artık bir nar büyüklüğünde. Eğer cinsiyeti kız ise yumurtalıklarında en az 6 milyon kadar yumurta mevcut.
 
22. hafta: Bebeğiniz karnınızda büyümeye devam ederken sizin de yavaş yavaş sırt ağrıları çekmeniz normal. Hamilelere uygun hafif esneme egzersizleri bu rahatsızlığı gidermenize yardımcı olabilir.
 
23. hafta: Bebeğinizin yüzü artık seçilir şekilde belirgin. Üstelik artık dış dünyada neler konuşulduğunu da dinliyor!
 
24. hafta: Artık tam tamına kavun büyüklüğünde bir karnınız var! Bu hafta bebeğinizin derisi daha opak hale geliyor ve kılcal damarları gelişmeye başlıyor.
 
25. hafta: Bebeğiniz gün geçtikçe ağırlaşmaya başlıyor. Sizde ise kabızlık, gaz sancıları gibi şikayetler görülebilir. Gün içerisinde meyve, sebze gibi lifli yiyeceklerle beslenmeye özen göstermeyi ihmal etmeyin.

26. hafta: Bebeğiniz bu hafta sizin antikorlarınızı çekerek kendi bağışıklık sistemini dış dünyaya hazırlıyor. Siz de kendi bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için probiyotik takviyelere yönelebilirsiniz.

27. hafta: Bebeğinizin beyin gelişimi artmaya başlıyor. Bu nedenle omega 3 içeren ceviz, balık (özellikle somon), semizotu gibi besinleri bebeğinizin beyin gelişimi adına beslenmenize eklemeyi ihmal etmeyin.

Yazı: Yaprak Çetinkaya/Bebeğimle Elele

Hamilelik döneminde en çok  önem vermeniz gereken konulardan biri elbette beslenme. Bu dönemde, beslenmenizdeki doğru adımlarla bebeğinizin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesine ve kendi sağlığınızın korumasına yardımcı olabilirken; yanlış adımlar sizin ve bebeğinizin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Diyetisyen Oya Neva Demirkol’un rehberliğinde hazırladığımız ‘gebelikte beslenme günlüğü’ önünüzdeki dokuz ay boyunca size yol gösterecek.

Değişim zamanı...
Vücudunuz günden güne değişerek bebeğinizin büyümesi ve gelişmesi için uygun ortamı sağlamaya çalışıyor. Peki bu değişimin nasıl gerçekleştiğini ve bebeğinizin haftadan haftaya nasıl aşamalar kaydettiğini hiç merak ettiniz mi? Vücudunuzdaki büyülü dünyanın kapılarını aralıyoruz.

1. trimester: Hamileliğinizin ilk üç aylık döneminde bebeğinizin gelişiminin önemli bir bölümü tamamlanmış oluyor. Bu nedenle hamile olduğunuzu öğrendiğiniz andan itibaren ve eğer planlı bir gebelik ise öncesinde, sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstermelisiniz. Anne adaylarının en büyük hatası, hamile olduklarını öğrendikleri andan itibaren ihtiyaçlarının artacağını hesaba katarak daha fazla miktarda besin tüketmeleri. Oysa 1’inci trimester olarak adlandırılan üç aylık ilk periyot boyunca anne adaylarının kendi kalori ihtiyaçlarının üzerine enerji eklemelerine ihtiyaç yok. Hatta anne adayları fazla kilo ile hamile kalmışlarsa 1’inci trimester boyunca dengeli, sağlıklı ve ihtiyaçlarını karşılayan bir beslenme programı ile kilo vermeye devam edebilirler. Hormon değişimine bağlı olarak mide bulantısı ve halsizlik şikayetleri oluşabilir. Bu nedenle bu dönemde galeta, ekmek, leblebi ve tuzlu kraker gibi besinler mide bulantılarını baskılamanıza yardımcı olmak amacıyla tüketilebilir.  

1. hafta: Esasında ilk hafta henüz hamile olduğunuzu söyleyemeyiz. Bu hafta yumurtanızın bırakıldığı ve kendini dölleyecek sperm hücresini beklediği hafta olarak adlandırılıyor. Yumurta hücreniz henüz döllenmemiş olsa da gebeliğin 40 haftası, son adet döneminizin ilk gününden itibaren sayılarak hesaplandığı için teknik olarak hamile olmasanız bile önümüzdeki günlerde gelecek sürprizlere hazırlıklı olun.

2. hafta: Östrojen ve progesteron hormonlarının artmasıyla beraber rahminiz artık döllenmiş bir yumurtanın tutunması için daha uygun koşullara sahip. Haftanın başında bir yumurtanız olgunlaşıp yumurtlama meydana gelecek ve rahminize tutunup sizin için yepyeni bir zamanın başlamasını sağlayacak.

3. hafta: Yumurta kendisine uygun bir sperm bularak döllendi ve artık fetüs bölünerek büyümeye devam ediyor. Döllenme süreciyle beraber bebeğinizin görünümü, cinsiyeti ve bazı karakter özellikleri çoktan belirlendi bile!   

4. hafta: Bebeğinizin organları yavaş yavaş oluşmaya ve işlev görmeye başlıyor. Bebeğinizin oksijen ve besin öğelerini alabilmesi için plasenta, embriyonun korunması için de amniyotik kese oluşuyor. Bebeğiniz bu hafta tam bir haşhaş tohumu büyüklüğünde! Bu hafta progesteron hormonunun yükselmesine bağlı olarak mide bulantısı görülebildiği gibi, hafif kramplar, ara kanamalar ve hormonal değişime bağlı olarak değişken ruh hali size eşlik edebilir.

5. hafta: Bebeğinizin bir yandan kalp, karaciğer, mide ve böbrekler gibi organları oluşurken, bir yandan da sindirim sistemi, sinir sistemi ve dolaşım sistemi de yavaş yavaş gelişmeye başlıyor. Bu hafta bebeğinizin kalbi ilk defa atmaya başlayacak ancak elma çekirdeği büyüklüğündeki bebeğinizin kalp atışlarını henüz duyamayacaksınız. Bu hafta mide bulantısı, yorgunluk, göğüslerde hassasiyet ve tuvalete sık çıkma gibi değişimlerle karşılaşabilirsiniz.

6. hafta: Bebeğinizin kan dolaşımı artık daha belirgin. Üstelik kalbi bir yetişkinin ortalama kalp atışına göre iki kat daha hızlı! Burnu, ağzı ve kulakları ise bu hafta gelişmeye başlıyor. Henüz elleri ve ayakları olmasa da artık vücudundaki çıkıntılar daha belirgin. Bezelye büyüklüğündeki minik bebeğiniz sebebiyle bu hafta çabuk yorulma ve mide ekşimesi gibi sıkıntılarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Ancak buna değer. 

7. hafta: Artık bebeğinizin elleri ve ayakları gelişmeye başlıyor. Her ne kadar yaban mersini büyüklüğünde olsa da her dakikada 100 beyin hücresi üretecek kadar hızlı gelişiyor.
 
8. hafta: Bebeğinizin tat duyuları gelişmeye başlıyor. Üstelik siz her ne kadar hissedemeseniz de bebeğiniz artık el ve ayaklarını oynatabiliyor. Henüz ahududu büyüklüğünde olan bebeğiniz bu hafta sizde hafif kramplara, değişik rüyalar görmenize ve koku duyunuzun keskinleşmesi gibi değişikliklere sebep olabilir.

9. hafta: Bebeğinizin kalp atışları artık sizin duyabileceğiniz kadar güçlü. Yüzü ise daha belirgin. Bu hafta ruh halinizde değişimler görülebilir ve ufaktan kilo almaya başladığınızı hissedebilirsiniz.
 
10. hafta: Bebeğiniz artık bir kuru erik büyüklüğünde. Her ne kadar gelişiminin önemli bir bölümünü tamamlamış olsa da bundan sonra dokuları ve organları daha hızlı bir şekilde oluşmaya devam edecek. Saçları ve el tırnakları bu haftada oluşmaya başlıyor.

11. hafta: Bebeğiniz her ne kadar artık tekmeleyebilse de henüz şiddeti sizin hissedebileceğiniz kadar yüksek değil. Bu hafta vajinal rahatsızlık hissetmeniz ve yorgunluk halinin sürmesi mümkün.
 
12. hafta: Artık bebeğinizin refleksleri, beyin sinapsları ve sinir sistemi hızla gelişmeye başlıyor. Bu hafta susuzluk, stres, baş ağrısı gibi rahatsızlıklar yaşayabilirsiniz. Ancak yorgunluk ve mide bulantıları yavaş yavaş sizi terk etmeye başlıyor.

3. trimester: Artık son üç aylık dönem içerisindesiniz. Bu dönemde bebeğinizin büyümesi hızlanacak ve taşıdığınız yük giderek ağırlaşacak. Doğumda sıkıntı yaşamamak için kilo alımınızı kontrol altında tutmaya çalışın. Günlük beslenmenize yaklaşık 450 kalorilik bir ek yaparak hem bebeğinizin sağlığını hem de kendi sağlığını koruyabilirsiniz. Ancak bu kalorinin meyve, sebze, süt ve süt ürünleri, tam tahıllı karbonhidrat kaynakları, çiğ yağlı tohumlar, ızgara/haşlama/fırın yöntemiyle hazırlanmış et/tavuk/balık gibi kaynaklardan gelmesine özen gösterin.

28. hafta: Bebeğinizin akciğer gelişimi tamamlandı. Vücudu yavaş yavaş yağlanmaya başlıyor ve derisindeki buruşukluklar bu haftadan itibaren giderek azalıyor.
 
29-30. hafta: Sindirim sıkıntılarının üstesinden gelmek için lifli besin (meyve, sebze ve tam tahıl kaynakları) tüketimini arttırmayı hedefleyin ve su içmeyi asla ihmal etmeyin.

31-32. hafta: Bebeğinizin majör beyin ve sinir gelişimi bu haftada oluşuyor. Onun sağlıklı gelişimi için omega-3 ve çiğ yağlı tohum tüketimine dikkat etmelisiniz.
 
33-34. hafta: Bebeğinizin kemikleri daha sert hale geliyor. Bebeğinizin sağlıklı kemik gelişimi için süt ürünlerini günlük beslenmenizden asla eksik etmeyin.
 
35-36. hafta: Artık bebeğiniz yavaş yavaş kendi kendine nefes almayı öğrenmeye başlıyor. Bu haftalarda doğuma yaklaştığınız için hafif kasılmalar yaşayabilirsiniz.

37-41. hafta:
Bebeğinizin saçları ve tırnakları gelişmeye devam ediyor. Artık emme, nefes alıp/verme, eliyle kavrama ve göz kırpma gibi hareketleri çok daha gelişmiş bir şekilde yapabiliyor.