Yaz rüyası: Cansın Sağlam, Yasemin Szawlowski, Dilan Bozyel, Aybüke Albere, Gözde Demiral, Öykü Doğan ve İdil Atay ile sohbet

Kum taneleri arasında, unutulmaz yazlarına yeni rüyalar ekleyen altı hayalperestle bir araya geliyoruz. Rüzgarın saçlarımızın arasında gezindiği anlarda yanımızda; Cansın Sağlam, Yasemin Szawlowski, Dilan Bozyel, Aybüke Albere, Gözde Demiral (Mia Fitz), Öykü Doğan ve İdil Atay (oitheblog) var.


1 / 7
Yaz rüyası: Cansın Sağlam, Yasemin Szawlowski, Dilan Bozyel, Aybüke Albere, Gözde Demiral, Öykü Doğan ve İdil Atay ile sohbet - Resim : 1

Geçmişin güneşli hatıralarından süzülen yaz rüyasının rengarenk ‘an’larına usulca sızıyoruz... Dalga seslerini, ılık rüzgarları ve fonda çalan şarkıyı hiç unutamadığımız ve ‘rüya gibi bir an’ olarak her daim hatırlanacak ‘o yaz’, Cansın Sağlam için Güney’e giden bir teknede; Yasemin Szawlowski için açık denizdeki bir macerada; Dilan Bozyel için doğanın yenilenme gücünde; Aybüke Albere için tek bir ağızdan şarkılar söylenen sahnede; Gözde Demiral (Mia Fitz) için Maldivler’den izlenen gökyüzünde; Öykü Doğan ve İdil Atay (oitheblog) için hiçliğin ortasında ve sevdikleri müzisyenlerin peşinde saklı.

RÖPORTAJ: SİMAY ENGÜR & BARAN ALIŞKAN

2 / 7
Yaz rüyası: Cansın Sağlam, Yasemin Szawlowski, Dilan Bozyel, Aybüke Albere, Gözde Demiral, Öykü Doğan ve İdil Atay ile sohbet - Resim : 2

SONSUZA KADAR MUTLU
CANSIN SAĞLAM
GİRİŞİMCİ

‘Rüya gibi bir andı’ dediğiniz bu fotoğrafın hikayesini öğrenebilir miyiz?
Geçtiğimiz yaz, bir arkadaşımın teknesini Güney’e getirmek için İstanbul’dan yola çıktık. Bozcaada’da mola verdik ve Datça’ya kadar ulaştırdık tekneyi. Bu arada, Çeşme gibi uğrayabileceğimiz tüm güzel yerlere de uğradık. Zaten çok az kişiydik ve özellikle de pandemiden sonra dört gün boyunca böyle özgürce zaman geçirmek, geçtiğimiz yazın en keyif aldığım günlerindendi diyebilirim.

Tam da o andaki size, anın tadını daha fazla çıkarması için ne söylemek istersiniz?
O tatilden bu kadar keyif almamın ve kendimi mutlu hissetmemin başlıca sebebi, en yakın arkadaşımın yanımda olması ve bulunduğum yerde çok sevdiğim insanlarla karşılaşmamdı. O seyahatte çok mutluydum. Çünkü ben, böyle anların tadını çok güzel çıkarıyorum. Belki, kendime şunu söyleyebilirdim: ‘Her gördüğün kuru çiçeği alma, çünkü evin kuru çiçek dolu.’ Aslında, biraz daha Hawaii ya da Bali gibi dalga sörfü de yapabileceğim, daha büyük ağaçların olduğu, bir tık daha yağmurlu yerleri daha çok seviyorum. Tam tropikal sayılmaz ama bizim iklimimizden daha tropikal iklimleri seviyorum, evet. Yaz rüyam için dört sene önceki Bali ya da beş sene önceki Hawaii seyahatimi paylaşmayı daha çok isterdim; ama üzerlerinden çok zaman geçti!

Hangi yaz çağrışımları size ilham ve yaşama sevinci veriyor?
Sörf, güneş, efil efil kıyafetler, bikiniler, bronz ten, güneş koruyucuların ya da bronzlaştırıcıların kokusu, havuzda çocuk sesleri, bol bol koşu, spor, yüzme…

Hemen şu anda yola çıkabileceğiniz tek biletiniz olsa; bize rüya gibi bir rota çizebilir misiniz?
Kesinlikle Hawaii’nin Maui Adası’na bir yolculuk yapıp; büyük ihtimalle de sonsuza kadar orada kalırdım. Çünkü şu ana kadar gittiğim her yerden çok başka hissettiren bir yerdi. Havasıyla, suyuyla, insanıyla… Bu yolculuğu mutlaka arabayla, ya tek başıma ya da sevdiğim birisiyle yapmak isterdim. Bol bol sörf yapmak, akşamları güzel yemekler yemek isterdim. Oradan da büyük ihtimalle yetişebiliyorsam Los Angeles’ta Burning Man’e, yetişemezsem de Bali’ye gidip güzel bir yoga kampına katılırdım.

Yaz rüyamda

  • Fonda Curawaka-Noku Mana çalıyor.
  • Yanımda Sunny var.
  • İlerideki tabelada kum zambaklarına basmayınız yazıyor.
  • Üzerimde bikinim var.
  • Gözlerimi kapattığımda hiçbir şey düşünüyorum.
  • Burnuma ylang-ylang yağlı Olive Farm kokusu geliyor.
  • Elimdeki külahta hiç dondurma yok; onun yerine sahilde karpuz yiyorum.

3 / 7
Yaz rüyası: Cansın Sağlam, Yasemin Szawlowski, Dilan Bozyel, Aybüke Albere, Gözde Demiral, Öykü Doğan ve İdil Atay ile sohbet - Resim : 3

BİRLİKTE, YOLLARDA!
YASEMİN SZAWLOWSKI
OYUNCU

‘Rüya gibi bir andı’ dediğiniz bu fotoğrafın hikayesini öğrenebilir miyiz?
2006 yazıydı ve aile dostumuz olan Michi ile Fransızca eğitimi almak üzere gittiğimiz Nice seyahatinden yeni dönmüştük. Yumuşak karnımı, kırmızı çizgilerimi, en filtresiz halimi en iyi bilen Michi ile o sene, güçlü dostluğumuzun başlangıcıydı. İstanbul’a döndüğümüzde, beni ailesiyle birlikte her sene tekneyle gittikleri Yunanistan seyahatine davet etti. İnanılmaz heyecanlıydım. Çünkü hayatımda ilk kez tekneyle uzun yol yapacaktım. Denizin üzerinde uyanma fikri, beni çok heyecanlandırıyordu. Michi’nin kız kardeşi Franzi, annesi Ira ve babası Matthias ile çıktık yola. Aslında bu serüvene, ikinci ailem saydığım insanlarla atılmıştım. Bir gece herkes yatmıştı ve Michi, Franzi’yle beni teknede yukarı çağırdı. Beni, sadece SpongeBob’da bir çizgi karakter olarak bildiğim planktonlarla tanıştırdı. Elimi suya daldırıp hareket ettirdiğimde gözlerime inanamadım. Sihir varsa, tam olarak budur diye düşündüm. Suda parlayan, küçük mavi ışıklar görmek; hayatımda yaşadığım en büyülü deneyimlerden biriydi. O geceyi asla unutamayacağım. Aynı tatilde Michi, bir yunus ailesini de gösterdi. Meğer teknenin motor sesini sevip ona gelirlermiş. Yelkenliyle öyle bir sağa yatmıştık ki o anda yunuslara neredeyse elim değecekti, inanılmaz kalabalıklardı. Yolculuk boyunca günün doğuşunu ve batışını tekneden seyredebilmek, o sırada denize girerek açık denizdeki yaşama tanıklık etmek, müzik eşliğinde hep birlikte hazırladığımız yemekleri keyifle yemek ve yapılan görev dağılımıyla işe yarar hissetmek çok keyifliydi. Doğayla bütün hissettiğim, rüya gibi bir tatildi.

Hangi yaz çağrışımları size ilham ve yaşama sevinci veriyor?
Sudan çıkar çıkmaz esen rüzgarın üşütmesi ve havluya koşmak… Hemen sonrasında güneşli bir yer bulup güneşlenme isteği; ta ki tekrar güneşten pişerek denize girme arzusu gelene kadar.

Hemen şu anda yola çıkabileceğiniz tek biletiniz olsa; bize rüya gibi bir rota çizebilir misiniz?
Tüm sevdiğim arkadaşlarımı kocaman bir karavana toplayıp arabayla Yunanistan’a yolculuk yapmak isterdim. Koylarda dura dura, kamp yapa yapa; birlikteliği hissettiğimiz, dansın, oyunların, eğlencenin ve ateş başında sohbetlerin olduğu bir tatil hayal ediyorum.

Yaz rüyamda

  • Fonda Kid Loco-Relaxin with Cherry çalıyor.
  • Yanımda köpeğim Leeloo var
  • İlerideki tabelada Portofino yazıyor.
  • Üzerimde tiril tiril, incecik beyaz bez bir elbise var.
  • Gözlerimi kapattığımda ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum.
  • Burnuma yaz havasıyla karışık deniz kokusu geliyor.
  • Elimdeki külahta vanilya, böğürtlen ve mangolu dondurma var.
4 / 7
Yaz rüyası: Cansın Sağlam, Yasemin Szawlowski, Dilan Bozyel, Aybüke Albere, Gözde Demiral, Öykü Doğan ve İdil Atay ile sohbet - Resim : 4

DENİZDE MODERN DANS
DİLAN BOZYEL
FOTOĞRAFÇI

‘Rüya gibi bir andı’ dediğiniz bu fotoğrafın hikayesini öğrenebilir miyiz?
Uzun süren pandemi kısıtlamalarından sonra; hayatın, zamanın ve akışın kontrolünü kaybetmiş gibi çalıştığım bir yaz geçirdim. Proje çekimlerimin bitişi ve Bodrum Cup 2021’in başlama dönemi, birbirini takip ediyordu. İlk kez denizden takip edeceğim bu kült yelkenli yarışı kaçırmamak için ajandamı sarkıtmadan işlerimi tamamladım. Konaklayacağım teknenin o geceki durağına doğru giderken; sadece farların göründüğü alanda beliren küllerin, ardındaki yanmış ormana ait olduğunu fark etmemle burnuma keskin bir yanık kokusu geldi. Bu, bir korku filmi sahnesi gibi ya da Tim Burton filmlerinden gerçek olamayacak kadar abartılı bir dekor gibiydi. Karışık duygular içinde tekneye vardıktan hemen sonra yorgun zihnim kendini uykuya bıraktı. Uyandığımda, kamaramdaki yatağımın denizin altında kalan kısmının saydam olduğunu görünce kısa bir şok yaşadım. Yatağımın yanında balıklar yüzüyordu. Kendimi, günün ilk ışığını kaçırmamak için zorla ikna ederek teknenin dışına çıkardım. Yanmış ormanın içindeki yeni yeşeren bölgelere vuran günün ilk güneş ışığına eşlik eden kuş sesleri, dünyaya bin kat daha hayran kalmamı sağlamıştı. Doğadan aldığım yenilenebilme motivasyonuyla, hevesle yarış takibine çıktım. Benim uzmanlık alanım, portre fotoğrafçılığı notunu düşmek istiyorum. O gün, kameramı çantamdan çıkarmamaya karar verdim. Zaten işim için hep çekim yapıyorum, ilk kez tecrübe edeceğim bir yarışma seyrini de işe çevirmek istemedim kendimce. Elbette dayanamadım! Koca yelkenliler şahane bir modern dans koreografisi içindeymiş gibi seyrederken dayanamadım ve telefonumla fotoğraflar çekmeye başladım. Üstümüzdeki yaz güneşi, denizin masmavi rengi ve yelkenliler, bende siyah-beyaz, şiir gibi fotoğraflar çekme isteği uyandırdı.

Tam da o andaki size, anın tadını daha fazla çıkarması için ne söylemek istersiniz?
Fotoğrafçı olmasaydım eğer, ‘lütfen fotoğrafla uğraşma ve gözlerinin gördüklerinin tadını çıkarmasına izin ver’ derdim. Fakat kendime -bilhassa o an- tüm umutsuzluklarımı, mutsuzluklarımı bırakmam gerektiğini; hayatın dönüşüne ve dönüşümüne, doğanın tahminim ve sevgimden çok daha yüce bir şekilde yenilenebileceğine inanarak, kendi hayatlarımızın akışındaki ivmeden üzüntü ve endişeye sarılıp vazgeçmemem gerektiğini söylerdim. Bu sabah gözümü açtığımda, orman yangınından etkilenen balıkların yine de yüzmeye devam ettiğine şahit olduğuma göre; her zaman devam etmek gerektiğini hatırlamam gerektiğini de belirtirdim kendime. Bu da o anı çok daha derinden soluyarak yaşamamı sağlardı.

Hangi yaz çağrışımları size ilham ve yaşama sevinci veriyor?
Yasemin ve hanımeli kokusu! O kokuya, deniz de eklendi mi, omuzlarımda hemen bir tatil rahatlığı belirir. Kavun, süt mısır, sıcak rüzgar gibi kokuları da unutmamak gerek. Kıbrıslı yanım, hemen Akdeniz rehavetine bürünür; gözlerim kısılır ve keyifle gülümserim.

Hemen şu anda yola çıkabileceğiniz tek biletiniz olsa; bize rüya gibi bir rota çizebilir misiniz?
Malum, yeni ekonomik düzende küt diye kalkıp İtalya ya da Yunanistan’a gidemiyorsak; Kaş’a doğru yol alalım. Boncuk Koyu’ndaki ilk molamızdan sonra Kabak Shambala’ya geçer birkaç gün dans ederiz. Biletimiz deniz yolculuğu olabilir mi lütfen?

Yaz rüyamda

  • Fonda başlangıçta Yasemin Mori-Dünya; akşam güneş batarken Paradis-Toi Et Moi; sabaha karşı herkes uyuduktan sonra, sahilde dalga sesine eşlik eden MFÖ-Bazen çalıyor.
  • Yanımda kameram, not defterim, dostlarım ve tatlı sevgilim var.
  • İlerideki tabelada İstanbul geride kaldı yazıyor.
  • Üzerimde yumuşak ve ince beyaz keten bir elbise var.
  • Gözlerimi kapattığımda Akdeniz’e dalıp su yüzeyine çıkarken gördüğüm güneş ışığının hüzmesine gülümsediğimi, kimsenin bilmediğini düşünüyorum.
  • Burnuma tuzlu deniz kokusu geliyor.
  • Elimdeki külahta ev yapımı vişneli dondurma var.