“Hayat bana çekingen olma lüksü vermedi”

Önce model olarak çıktı karşımıza, sonra oyuncu. Ardından asıl gönül verdiği mesleğe adadı kendini ve şarkılarıyla tanıştık. Buna daha yeni alışmışken, hop Survivor adasına gitti. Artık Gökhan Keser’i daha yakından tanımak gerek...

“Hayat bana çekingen olma lüksü vermedi”

Yazı: Sinem Gürleyük

27 yaşında genç, yakışıklı, on parmağında on marifet… Üstelik de gerçekten kaprissiz, rahat, eğlenceli, mutlu, mütevazı… Çekime gitmeden önce daha önce onunla çekim yapan ve tanıyan pek çok insandan ‘Çok iyi bir insan tanışınca sen de çok seveceksin’ cümlesini duydum. Genelde çekim öncesi ünlü isimlerle ilgili çok da iyi cümleler duymadığımdan şaşırmadım değil. Haksız değillerdi. Bütün ekip, Gökhan’a bayıldı. İlk kez çekime gelen asistanlarımız onun sayesinde mesleğimizi daha çok sevdi. Peki, kim bu adam? Aslen Rizeli ama 1987 yılında İzmir’de doğmuş. 14 yaşında modelliğe başlamış. Modellikteki başarısına rağmen bir yandan oyunculuk bir yandan da şan dersleri almış. Asıl çıkışını ise ‘Selena’ dizisiyle yaptı. 2011 yılında ilk single’ını çıkararak çok sevdiği müzik dünyasına adımını attı. Bir sene sonra da kendi adını taşıyan ilk albümünü çıkardı. Bu sene de ‘Survivor’la kendini tüm Türkiye’ye tanıttı, sevdirdi. Onun için müzik yapmak ayrı bir köşede duruyor; “Kendimi bildim bileli tek yapmak istediğim iş şarkı söylemekti. Hep onun ateşiyle büyüdüm. Müzik olmazsa eksik kalırım, mutsuz, huysuz bir insana dönüşürüm” diyor. Ama oyunculuğu da silip atmıyor. Hepsini bir bütün olarak görüyor ve birlikte yürümesinde bir sakınca görmediğini söylüyor. Önümüzdeki günlerde bir single ile karşımıza çıkmaya hazırlanan Keser’e bayılan kadınlar için onu çok da fazla giydirmeden bir çekim yapmaya karar verdik. Ada günlerinin ardından onu özleyenlere hediyemizdir…

Alışabildiniz mi şehre?
Dokuz yıldır İstanbul’da yaşıyorum. Daha önce İzmir’deydim hep. İstanbul’a tam alışmış biri miyim bilmiyorum bu yüzden. Ama Dominik’te kaldığım süre içerisinde İstanbul’un şikayet ettiğim en kötü yanlarını bile çok özlediğimi biliyorum.

Adayı özlüyor musunuz?
Bir ay oldu geleli ve esas orada kaldığım 116 gün boyunca özlediğim şeylere doyamadım. Adayı özlemiyorum ama Acun Abi’yi ve orada bizimle vakit geçiren Acun Medya çalışanlarını çok özlüyorum.

En çok neye canınız sıkıldı adadayken?

Biz oradayken burada olan bitenden habersizdik. Döndükten sonra Soma faciasını öğrendiğimde çok üzüldüm. Bir anda o kadar kayıp haberi ağır geldi.

Döndüğünüzde çıkan haberleri okuduğunuzda ya da gördüğünüz ilgi karşısında şaşırdığınız şeyler oldu mu?
Şaşırmadım aslında ama çok mutlu oldum. Demek ki kendimi doğru ifade edebilmişim diye düşündüm. Ben orada şeffaf kaldım. Neysem hep o oldum. Ne mutlu bana ki bu da karşı tarafa aynı şekilde yansımış.

Tekrar gider misiniz Survivor’a?

Şu an yeni geldiğim için bunu düşünmek bile istemiyorum. Zor bir süreç yaşayacağımızı orada biliyordum ama bu kadar zor olacağını tahmin bile edemezdim. Gittiğime hiç pişman değilim. Hayatın en önemli kararlarının verildiği yaştayım. Ben Survivor’dan kendi hayat deneyimimi aldım. Bundan sonraki hayatıma da yaşadığım bu deneyimin çok güzel yansıyacağını düşünüyorum ve hissediyorum.

Hayatta her şeyi deneyerek öğrenenlerden misiniz yoksa hayata karşı normalde çekingen bir tavrınız var mı?
Hayat bana çekingen olma lüksü hiç vermedi. Önüme altın tepsiyle fırsatlar sunulmadı. Bu da sizin deneme-yanılma yoluna gitmenize olanak tanımıyor. Ne istediğimi hep bildim ben. Hayalime giden yolda, istediğim şeyler doğrultusunda hayat ve kariyer planımı belirledim. İyi ki de böyle olmuş.

Ada hayatından sonra günlerinizi nasıl geçiriyorsunuz?
Daha tam adapte olamadım aslında. Uyku düzenim saçma sapan halde hala. Bu sıra çalışmalarımdan dolayı biraz yoğun geçiryorum günlerimi. Hala geldiğimden beri göremediğim dostlarım var. Boş günlerimde erken kalkıp, sporumu yapıp, sevdiklerimle vakit geçirmeye özen gösteriyorum. Yalnız kaldığımda da söz ve beste çıkarmak için kaleme, kağıda sarılıyorum.

Şu anda önünüzde hangi projeler var?
Aslında Survivor’a gitmeden önce müzik ve oyunculuk kariyerimi beraber yürütme kararı almıştık ekibimle. Dört yıldır müzik kariyerimi oturtmak adına oyunculuğa ara vermiştim. Ama oyunculuk hep içimde kalmıştı. Çünkü o zaman oynadığım karakter çok kısıtlı, köşeli bir karakterdi. Uzak kaldığım süre zarfında, kliplerimde elimden geldiğince şarkının hikayesini yansıtmaya çalıştım. Ama artık tekrar farklı bir karaktere can vermek istiyorum.
Yani müzikle oyunculuk aynı anda ilerleyecek artık…
Ben bütün bu işleri bir bütünün parçası olarak görüyorum ve beraber yürümesinde sakınca görmüyorum. Ayrıca oyunculuğu da çok özledim...

Yeni bir albüm ne zaman gelecek? Nasıl bir albüm olacak?
Mart 2015’te inşallah. Süpriz bir albüm olacak. Bir yıldır üzerinde çalışıyorduk zaten. Yakın zamanda da bir single projem var.

Müzik, hayatını nasıl etkiliyor? Olmazsa ne yaparsın?
Müzik benim ilk sevdam. Olmazsa olmazım. Kendimi bildim bileli tek yapmak istediğim iş şarkı söylemekti. Hep onun ateşiyle büyüdüm. Müziksiz eksik kalırım, mutsuz, huysuz bir insan olurum. Şarkı söylemeyi de, müzik yapmayı da çok seviyorum.

Merve Aydın’la bir ilişkiniz olduğu söyleniyor. Siz kardeşim diye açıklama yaptınız ama haberlerin ardı arkası kesilmiyor…

Evet aynen öyle. Biz oradayken ekranlara nasıl yansıdı ilişkimiz bilmiyorum. Ama biz çok farklı bir şey tecrübe ettik orada. Son düzlükte özellikle birbirimize çok destek olduk. Çok sevdiğim ‘içi dışı bir’ derler ya, aynen öyle biri Merve. Bundan sonra da hep hayatımda olmasını isterim.   

Peki hayatınızda biri var mı şu anda?
Yalnızım...

Aşka inanıyor musunuz?
Aşka inanmıyorum diyenlere inanmıyorum asıl. Ben aşkı savunanlardanım. Aksini söylemem geçmişte yaşadıklarıma ihanet olur. 

Nasıl bir kadın karşısında hayranlığınızı belli etmeden duramazsınız?
Samimi bir bakış ve gülüş vardır ya, işte onu gördüğüm kadın beni etkiler.  Yeter ki o bakışı yakalayayım. Örnek verebileceğim bir kadın profili yok o yüzden. Doğal ve samimi olması yeterli benim için. O bakışı yakalarsam karşılığını veririm.

Peki ilk görüşte aşka inanır ve bir kadına hemen açılabilir misiniz?
İlk görüşte aşka inanırım. Yaşayanlardanım. Ama uzun süre platonik olarak kaldı. Gerçek aşk da oydu benim için. O yaşadığım yoğunluğu hiçbir zaman yaşamadım. Ulaştığımda da o kişi olmadığını anladım. Aşk aslında olmayandır bence.

İlişkilerinizde nasıl bir adamsınız, zor mu uyumlu mu?

Bir ilişki yaşıyorsam eğer, layıkıyla yaşarım. Sen-benden ziyade biz olmaya çalışırım. Yoksa o yaşadığın ilişkinin bir anlamı olmaz. Aşk hayatımda romantik bir adamım. Sevdiğim kadına çok değer veririm.

Kadınların sizi bu kadar seksi bulması konusunda onlara hak veriyor musunuz?
Aslında bunu yine onlara sormak lazım. Hak vermek haddim değil ama gelen yorumları okuduğumda tabii ki hoşuma gidiyor. Çocukluğumdan beri girdiğim her ortamda fazla ilgi çekerdim. Bu da Allah’ın bana hediyesi. Ama benim için daha önemlisi fiziki açıdan değil kişiliğimi tanıdıktan sonra gelen yorumlar…

Kalbiniz en son ne için çok hızlı çarptı?
Kıbrıs’ta aylar sonra ailemle ilk buluştuğumda. Onları o ilk gördüğüm anı ömrümün sonuna kadar unutamam.

Bu sempatik ve düşünceli adam nasıl bir anda sinir küpüne dönüşebilir?
Haksızlığa gelemem. Çok sabırlıyım ama sabrımın sınırları zorlandığında lafımı esirgemem. Olayın kötü tarafa gideceğini hissedersem biraz uzaklaşıp sakinleşmeye çalışırım. Kendini tanıyanlardanım.

En son hangi kitap, film, müzik sizi etkiledi?
Şiir kitapları okumayı daha çok seviyorum. En son Küçük İskender’in bir kitabını aldım. Çok severim. Müzik konusunda da 90’lara takılı kalan bir adamım. Yeni çıkan yerli-yabancı şarkıları takip ederim. Ama evde olduğumda genelde hep eski şarkıları açıp onları dinlerim. Tadı bir başka gelir.

Sizi hayatta bir adım öne taşıyan şeylerin neler olduğunu düşünüyorsunuz?
Hayatım boyunca hep kalbimin sesini dinledim. İş hayatımda da, özel hayatımda da. Ufak hesaplar yapmadım hiç. Zaman zaman çok üzüldüğüm anlar oldu tabii ki. Ama asla pişman olmadım. Ertelemedim hiçbir şeyi. Seviyorsam ‘seviyorum’ dedim. Keşkelerim olmadı o yüzden. Çevreme baktığımda arkadaşlarımın birçok şeyi ertelediğini görüyorum. Beni öne taşıyan bir şey varsa eğer; o da bu sanırım.

Arkadaşlarınız en çok hangi yönünüzü sever?

Ben hayatıma giren her insanı önemserim ve özen gösteririm. Dostlarımın benimle vakit geçirmekten keyif aldıklarını biliyorum, duyuyorum. Zira çok eğleniyoruz.

En zayıf noktalarınız neler? Neden?

Bazen fazla duygusal olabiliyorum. Bunu kullanmaya çalıştıklarını görünce kendimi kötü hissediyorum.

Hayatta bir sloganınız var mı?
‘Hayatı kaçırma!’

10 yıl sonraya dair yaptığınız planlar var mı? Kendinizi hayal ettiğiniz bir yer mesela?
Ben her zaman yaptığım iş ne olursa olsun en iyisini yapmak, o işte en iyisi olmak için çalışıyorum. Temellerini sağlam atmak için de çok çalıştım. Uzun yıllar oldu ama kendimi hala yolun başında görüyorum. Bundan sonra da her zaman en iyisini yapıp, en iyisi olmak için çalışacağım.